Yeniçeri Ocağının Kaldırılması 1
Yeniçerilerin artan tecavüz ve zorbalıkları umumi efkarı da hazırlamıştı. Padişah bu fırsatta orduyu ıslaha girişti önce tersane ve topçu sınıflarının modernleşmesine ve gemi inşa işlerine başladı.
Sultan Mahmud 25 Mayıs 1826 fermanı ve Eşkinci adı ile yeni bir ocağın kurulmasını emretti. Topçu ve tersane ocakları da yeniçerilere karşı Padişahı tutuyor, Sultan Selim'e karşı isyana katılmakla ve nankörlük yapmakla kendilerini lekeli sayan bu sınıflar artık şereflerini kurtarmak için Padişaha taahhütle bağlanıyorlardı.
Yeniçeriler isyana başlayınca Sancak-ı Şerif çıkarıldı Padişah bütün milleti onun altında toplanmaya davet etti.
Sayfa 481Kitabı okudu
Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu toplumlarda laikliğin hakiki veya otantik olmayan, köksüz bir kavram olarak tarifi, bir süreç olarak sekülerleşmenin Avrupa/Hıristiyan bağlamına özgü olduğu iddiası kadar temelsizdir. Osmanlı/Türk deneyimi, Müslüman dünyanın modernleşme ve sekülerleşme güçlerinden azade olmadığının kanıtıdır. Modern dönemdeki dini canlanma hareketleri de sekülerleşmenin yokluğuna işaret etmekten ziyade gerçekliğini teyit eder.
Sayfa 15 - İletişim Yayınları
Bir Devrin Romanı
Önce 5 Temmuz 1954’te Türk Yurdu Dergisi’nde yayımlanmaya başlanan “Meslek Hâtıraları”, daha sonra Hürriyet Gazetesi, nihayet 1968’de Defne Dergisi’nde tefrika edilen fikrî ve edebî hatıraları “Bir Devrin Romanı” adıyla Kültür Bakanlığı tarafından kitap olarak yayınlatıldı.
Bir Devrin Romanı, Halide Nusret Zorlutuna’nın çocukluğunu, gençliğini, ailesini, dönemin edebiyat çevresini anlattığı 25 yıllık hatıralarından oluşmaktadır. Bir yandan da Trablusgarp Savaşı’ndan 31 Mart Vak’asına, Birinci Dünya Savaşı’ndan Cumhuriyet’e ülkenin geçirdiği süreç ve Türk modernleşme serüvenini de muhafazakâr ve aydın bir kadın gözüyle çizmektedir.
”..kıymetli okurlarım, ben size kendi hayatımın içinde bütün bu yılların acılarını ve sevinçlerini vermeye çalışacağım. Bu bakımdan hatıralarımı “Bir Çağın Romanı” da sayabilirsiniz. Yahut da bir “geçit resmi”.. Yirmi beş yıl süren bir geçit resmi..”
“Hatıralarıma önce “Dört Mevsimden Yapraklar” adını vermeyi düşünmüştüm. Ama birden hastalanınca telaşlandım. İçimi, dört mevsimden bir yaprak bile veremeden göçüp gitme kaygusu doldurdu. Büyük bir bölümü yazılmış olan ilkbahar yıllarını hemen tamamlayıp gazeteye verişim bu yüzdendir. Bu açıklamam, mektupla, telefonla benden hatıralarımı neden kesiverdiğimi soran değerli okurlarıma cevap olacaktır sanırım.
…
Ve işte ilkbahar yılları.. Otuz yıllık hayatımın hatırlayabildiğim yirmi beş senesini demet demet önünüze seriyorum.”
“Evet, benim aziz okurlarım: Yirmi beş yıl içinde üç devir gördüm ve bu devirleri yaprak yaprak önünüze serdim.”
Artık Susuyorum, syf. 288. 
Bir Devrin Romanı 
Halide Nusret Zorlutuna
Kamâlizm Üzerine
İlk kez 1936 yılında yayınlanan kitap, Mavi Gök Yayınları etiketiyle yeniden raflarda. Şeref Aykut'un, 1930'lu senelerde Kemâlizmin "doktrinleştirilmesi" çabalarına binaen oluşturduğu çalışması, Türk Genel Devrimi'ni ve onun düşünsel temeli olan Kemâlizmi tarif etmekle birlikte takip edilecek olan devrim programının da izahını yapıyor. Maddeci tavrın neredeyse her sayfasında hissedildiği kitapta dönemin düşünce yapısının izlerine rastlıyoruz. Osmanlı-Türk modernleşme hareketlerine ve özellikle Cumhuriyet modernleşmesine merak duyanlara okumalarını tavsiye ediyorum. 
Kamalizm
