Emperyalizmin ayrılmaz üç öğesi biçiminde niteleyebileceğimiz piyasa arama, yatırım alanı sağlama, ucuz hammadde elde etme hedefleri, Osmanlıları Batı kapitalizminin odak noktalarından biri haline getirmiştir. 1870'ten sonra gelişen Alman kapitalizminin de devreye girmesi Osmanlılar üzerinde oynanan oyunun boyutlarını daha da genişletmiştir. Alman ve İngiliz kapitalizminin mücadele alanı haline gelen Osmanlı İmparatorluğu, bu iki güç arasındaki görece dengeden yararlanarak bir süre yaşamayı başarmışsa da, sonuçta emperyalizmin parçalayıcı ve yıkıcı pençelerine düşmüştür. Ekonomik ve yasal kurumlarıyla Osmanlı ülkesine giren kapitalizm, bu konuda etkin silah olarak kültürünü de kullanmayı bilmiştir.
Sayfa 28 - İmge
Şinasi " Yeni Osmanlılar" hareketini başlatan kişidir. "Yeni Osmanlılar hareketini pek çok akımlar etkilemiş olsa bile, hareketin fikirsel geleneklerinin temeli tek kişi tarafından atılmıştır; yapıtlarıyla Türk aydınlarına 19.yüzyıl Avrupasının sosyal ve politik görüşlerini tanıtan, şair Şinasi Efendi'dir... Şinasi Türk siyasal yaşamındaki etkisi ile sanatçı yönünden daha önemli olan bir kişidir. Şair Evlenmesi adlı yapıtı Türkiye'de ilk çağdaş tiyatro örneği olması yanı sıra, içerdiği ilerici düşünceleri yönünden de önemli bir aşamayı simgelemektedir.
Sayfa 29 - İmge
Reklam
1860'lı yılların başında filizlenip, sonra yaygınlaşan "Yeni Osmanlılar" hareketi, asker ve sivil aydın kadroların dışında büyük etkinliğe sahip olmasa da Türk siyasal düşününe önemli bir dönemeci aldırmıştır. Yeni Osmanlıların uğraşları"Parlamento", "Halka Karşı Sorumlu Yönetim", 'Siyasal Özgürlük"," Salt Özgürlük","Vatan" ve "Ulus" gibi kavramların tartışılmasını ve yayılmasını sağlamıştır. Türkiye'de demokratik anayasal hareketin düşün temeli "Yeni Osmanlılar" tarafından atılmıştı.
Sayfa 37 - İmge
Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminin otuz yılını yöneten Abdülhamit'i ve eylemlerini değerlendirirken alışagelmiş önyargılardan kendimizi arıtmamız gerekir. Bu önyargılar Abdülhamit hakkında iki aşırı düşünceyi getirmektedir. Bir gruba göre Abdülhamit, kanlı istibdatı ile Türk ve Osmanlı halkına kan ağlatan bir tirandır; diğer gruba göre ise, bir önceki yargının tam tersi olarak " ne yaptıysa iyi ve doğru yapmış" olan bir ulu hakandır. Oysa Abdülhamit kelimenin tam anlamıyla ne o ne de ötekidir. Yalnızca gemisini kayalıklı ve hırçın suların hızlı aktığı bir boğazdan sağ salim geçirmeye çalışan kaptandır. Koşulların rasyonaline göre davranmaya çalışan bir yöneticidir... Abdülhamit düzenini otuz yıl kadar sürdürebildiyse, bunun temel nedeni ustalıkla uyguladığı denge politikası kadar halkı yanına almasını bilmesidir. Halk ile Abdülhamit arasındaki bağı din kurmuştur.
Sayfa 51 - İmge
Atatürk devrimleri diye nitelenen birçok yenilikçi hareket düşünsel kökleri itibarıyla Cevdet'e ve "İçtihad"a dayanır. Örneğin Latin harflerinin kabul edilmesi yolunda ilk ciddi yazı Cumhuriyet'in ilanından çok önceleri "İçtihad" da çıkmıştır. Laisizm yönünden Abdullah Cevdet'in savları ile Mustafa Kemal'in düşünceleri arasında büyük benzerlikler vardır.
Sayfa 76 - İmge
Rus-Japon savaşı Türk halkı tarafından ilgiyle izlendi. Sokaktaki adam Rusya'nın yenilmesinde duygusal bir haz duyarken, aydınlarda daha yarım yüzyıl önce Asya'nın geri ve sanayileşmemiş bir ülkesi olan Japonya'nın kısa sürede Rusya'yı yenecek düzeye erişmesini heyecanla karşılıyorlar, nedenlerini araştırmaya çalışıyorlardı. Büyük ölçüde Japon hayranlığı başlamıştı. Bu hayranlık şaşkınlık veren boyutlara erişebilmekteydi. Örneğin birçok aile yeni doğan çocuklarına, Rus donanmasını hezimete uğratan Japon kumandanı Togo'nun adını veriyorlardı.
Sayfa 89 - İmge
Reklam
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.