...demokratik olma isteği başka, demokrasiyi işletmek ise başkadır.
Sayfa 271 - İmge
Ulusal egemenlik ölmüş kabul edilen ya da ölmekte olan ulusları bile ihya edecek kadar sihirli bir güce sahip bir temeldir.
Sayfa 464 - İmge yayınları /pdfKitabı okudu
Reklam
Kemal Tahir'in ustaca belirttiği gibi genel bir yorgunluk, bezginlik ve karamsarlık tüm topluma egemendi. Başta aydınlar olmak üzere kimse, içinde bulundukları durumu gerçek nedensellik ilişkileri içersinde çözümlemeyi beceremediği gibi, klasik "ne yapmalı" sorusuna da geçerli bir yanıt veremiyordu. O günlerin yayın organlanna, yapılan kulüp toplantılarına, yayınlanan broşür ve kitaplara göz atıldığında da yargılarımızın çeşitli örnekleri görülebilir. Toplumda aydınlardan başlayarak halk yığınlarına kadar uzanan bu bezginliği ortadan kaldıran, onu yeni bir derlenişe doğru yönelten ilk hareketler, düşmanların yani müttefik devletlerin davranışları olmuştur. Bu davranışlar bir yerde ilk direnişleri ortaya çıkartmış, "ne yapmalı" sorusuna doğru ve etkin bir yanıt bulmak yolunda olumlu adımların atılmasına neden olmuştur. Bundan ötürüdür ki Milli Mücadele'de katılım konusu ele alınırken, bu katılımım yükselmesine neden olan söz konusu kışkırtıcı hareketlerin sonunda, bir yerde (bu deyimi korkarak kullanıyorum) kendiliğinden diyebileceğimiz biçimlerde başlayan ilk hareketler yani bağımsız direnme örgütleri ve gösteriler önemlidir.
Sayfa 145 - İmge yayınları /pdfKitabı okudu
İzmir'in işgali.
15 Mayıs sabahı saat altı sıralarında körfez girişinde Yunan birliklerini taşıyan gemiler göründü. On altı taşıma gemisi, yanlarında korumalarına verilmiş muhriplerin himayesinde, Göztepe, Alsancak(ki o zamanki adıyla Punta) ve Karşıyaka yönünde ilerliyordu... İlk birlikler saat 7.30'da karaya çıkarak Alsancak ve Pasaport karakollarını işgal ettiler. Saat 8.55'te Pasaporra yanaşan Patris ve Atronidos gemilerinden çıkan Efsun alayı askerleri İzmir'e ayak bastılar...Efsun alayının önünde yerli Rumlardan oluşan bir milis kıtası yürümekteydi. Milislerin başında gene yerli Rumlardan bir Yunan teğmeni bulunuyordu. Fasilya mahallesinde meyhanecilik yapan bir Rumun oğlu olan Yani. Atın üstünde ilerleyen Yani'nin elinde ucu yerlere kadar uzanan büyük bir Yunan bayrağı bulunmaktaydı. Hasan Tahsin'in silahı bu gürültülü alayın askeri kıraathaneye yaklaştığı sırada patladı. Önce hiç kimse bir şey anlamadı, sesler birden kesildi. Atın üstündeki teğmen Yani kanlar içinde yere devrildi. Bu şaşkınlıktan yararlanan Hasan Tahsin ve yanındaki birkaç Türk silahlarını ateşlemeye devam ediyorlardı. Sonra Efsun alayının makineli tüfekleri işlemeye başlayınca ilk yere düşen Hasan Tahsin'dir.
Sayfa 174 - İmge
İlginç olan şu ki halkımızın, hatta aydınlarımızın önemli bir bölümünün demokrasiyi ve onun uzantısı olan özgürlükleri sevdiğini de pek söyleyemeyiz. Yüzyılın oluşturduğu bazı kalıpları yinelemekle yetiniyoruz. Korkarım ki demokrasiyi istemedik.
Sayfa 16 - İmge yayınları / pdfKitabı okudu
Ulusal bağımsızlığımızı temsil eden Meclis-i Mebusan da dahil olmak üzere, İstanbul'daki bütün resmi daireler, İtilaf devletlerinin askeri kuvvetleri tarafından resmen ve zorla işgal edilmiş ve milli amaçlar için çalışan bir çok yurtseverin tutuklanmasına girişilmiştir. Milletin siyasal egemenlik ve özgürlüğüne indirilen bu son darbe, yaşamasını ve varlığını, ne bahasına olursa olsun savunmaya kararlı olan biz Osman-lılardan çok, yirminci yüzyıl uygarlık ve insanlığının kutsal saydığı bütün ilkelere; özgürlük, milliyet, vatan duygusu gibi bugünün insan topluluklarına temel olan bütün prensiplere ve bu prensipleri yaratan genel insanlık vicdanına çevrilmişitr. Biz haklarımızı ve bağımsızlığımızı savunmak için giriştiğimiz savaşın kutsallığına inanmış ve hiç bir gücün bir ulusu yaşamak hakkından yoksun edemeyeceği kanısına varmışızdır. ... İlgili ulusların onurlarıyla da bağdaşamayan davranışın değerlendirilmesini resmi Av-rupa ve Amerika'nın değil, bilime sahip, anlayışlı've uygar Avrupa ile Amerika'nın vicdanına bırakmakla yetiniriz ve bu olaydan doğacak ta-rihi sorumluluğa, son kez, dikkati çekeriz. Davamızın meşruluğu ve kutsallığı, bu günlerde, Tanrıdan sonra en büyük desteğimizdir."
Sayfa 184 - İmge yayınları /pdfKitabı okudu
Reklam
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.