Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fakat her şeye rağmen Avrupa kamuoyunda Türkler lehine başlamış olan cereyan her gün biraz daha gelişti. Çünkü Kars'ta ve İzmir'de Ermeniler ve Yunanlılar tarafından işlenen cinayetler İngiliz ve Amerikalılar üzerinde o kadar kötü bir iz bırakmıştı ki, Türkiye'ye onların dostu olarak gelmiş olan İngiliz ve Amerikalılar, Türk dostu olarak geri dönmüşlerdi. Nitekim Morning Post gazetesinin Pooley adındaki muhabiri, önceleri bir Yunanlıdan daha çok Yunanlıları savunurken, Türklerle yaptığı temaslar sonunda ve Türk eserleri karşısında gerçekleri görmüş ve fikir değiştirerek, Türk milletinin saygıya layık bir millet olduğunu söylemeye başlamıştı. Manchester Guardian gazetesinin özel muhabiri Toynbee de, Türk-Yunan çatışmaları sırasında bazı olaylara tanık olmuş ve sonunda Türklerin tamamıyla haklı olduklarına kanaat getirmişti. Ona göre Türkler, milli varlıklarını korumak için savaşıyorlardı. Onun için bu kişi, İngiltere'ye döndüğü vakit, İngiliz halkına "Türk davasını" anlatmaya çalışmış, fakat büyük güçlüklerle karşılaşmıştı.
Sayfa 172Kitabı okudu
O-RUS-BU-BATI
Tehcir Kanunu'nun yürürlüğe girişinden on gün sonra yani, 24 Mayıs 1915'te İtilaf Devletleri, Osmanlı Hükümetine bir notari, 24 Ermeni katliamından Osmanlı hükümet üyeleriyle Türk ve Kürt memurları sorumlu tutacaklarını bildirdiler. Bu notaya verdikleri cevapta Osmanlılar, Türkiye'de Ermenilere karşı bir "katliam"
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
291 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Amerikalı Türkiye ve Ortadoğu uzmanı olan tarihçi Justin McCarthy’nin daha önce Ölüm ve Sürgün isimli kitabını okumuştum. Ölüm ve Sürgün kitabı, Türklerin, Rus ilerleyişi karşısında Balkanlar ve Kafkaslardan geçilmesini ve bu süreçte uğradığı soykırım ve sürgünleri konu almaktaydı. Yazar yaşadığı ABD’de, Türklerin soykırım yapmadığına dair
Türkler ve Ermeniler (Osmanlı İmparatorluğu'nda Milliyetçilik ve Çatışma)
Türkler ve Ermeniler (Osmanlı İmparatorluğu'nda Milliyetçilik ve Çatışma)Justin McCarthy · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 20205 okunma
Rusya, Ermeni halkı olmayan bir Ermenistan istiyordu. Ruslar 1877'de, Os manlı'nın Avrupa'daki topraklarına, Balkanlardaki Hristiyan halkı savunmak bahanesiyle saldırmışlardı. Bulgaristan'da kendilerine bağımlı bir devlet yaratmayı tasarlamışlardı. Bu yolun devamında kazanmayı umdukları büyük ödül İstanbul'du, Boğazlardı ve sıcak denizlere açılan bir limandı. Fakat işler umduklan gibi ilerlemedi; Bulgarlar, kendi başına buyruk olduklarını kanıtladılar. Ruslar aynı hatayı Doğu Anadolu'da tekrarlamayacaklardı. Kendilerine bağımlı da olsa, özerk (otonom) bir Ermeni devleti kurmak gibi niyetleri olmadığını 1916 yılında ispatladılar. Aynen Çerkezistan, Abhazya, Gürcistan, Azerbaycan ve Yerevan'ı aldıkları gibi Doğu Anadolu'yu da kendileri sahiplendiler. Ermeniler de aynı Bulgarlar gibi, Rusların işgali için hem yardımcı hem de mazeret olarak kullanılmış lardı. Ermeniler, Bulgarlardan farklı olarak, Rusların fethine yardımcı olmalarından dolayı ödüllendirilmeyecekti.
Sayfa 150 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Bogos Nubar, Mısır'da, Fransızlarla pazarlıklar yürüttü. Ermeni Lejyonu 1916 Kasım ayında, Kahire'de kuruldu. Lejyonun ifade edilen amacı, Kilikya'da bir Ermeni devleti kurmak için savaşmaktı ve orada kurulacak olan Ermeni devleti ordusunun özünü teşkil edecekti. Gönüllülerden müteşekkil olan bütün üyeleri, Kilikya'da Osmanlı güçlerine karşı savaşmış mültecilerle Mısır, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerindeki Ermeni topluluklarından seçilmişti. Lejyonun asker ve subay sayısı 5.000 kişiydi. Her ne kadar Fransız kumandanların emri altında olsalar da Ermeniler sadece Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaşımayı kabul etmişlerdi; Fransa'nın başka yerlerdeki muharebelerine katılmayacaklardı.
Sayfa 144 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Saldırı, misilleme ve Avrupa'nın müdahalesini amaçlayan 1890'lardaki Hınçak planı neredeyse başarılı oldu. Anadolu'daki davranışlarının sonuçları tam da isyancıların planladığı gibiydi. Bulgaristan'daki senaryo tekrarlanıyor gibi görünüyordu. Müslümanlara yapılan saldırılar Ermenilere saldırıya yol açmış ve Müslümanlardan daha çok sayıda Ermeni hayatını kaybetmişti. Beklendiği gibi Avrupa politikacılarıyla basını bu huzursuzlukları "mezalim" diye niteleyerek, sadece Müslümanlar Hristiyanları katletmiş gibi betimlediler. Osmanlı İmparatorluğu'nun feshedilmesini, en azından Doğu Anadolu'da özerk bir Ermenistan kurulmasını dillendirenler çoğaldı. Osmanlı İmparatorluğu gerçekten, zor kullanılarak parçalanmak tehlikesiyle karşı karşıyaydı.
Sayfa 87 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Hınçaklar amaçlarına ulaşmakta tam bir başarısızlığa uğradılar. İsyanların başarısı Avrupa'nın müdahalesine bağlıydı. Kendi isyanlarının Bulgaristan'daki modeli takip edeceğini ummuşlardı. İlk başlarda, plan başarılıydı: kendi kışkırtmaları Müslümanların, Ermeniler üzerine hücumunu artırdı. Avrupa'da, Müslümanların Ermenileri öldürmesi çok mübalağalı olarak, hatta çatışmayı başlatmış olan Ermenilerin Müslümanlara saldırısından çok az söz edilerek rapor edildi. Ama yine de Avrupalılar müdahale etmediler. Diğer Avrupalılar, Osmanlı İmparatorluğu'nun, Ermeniler lehine parçalanmasının Rusya'nın işine yarayacağından korktular: Rusya'nın düşmanı olan Osmanlı İmparatorluğu ortadan kalkabilirdi. Yeni kurulacak herhangi bir Ermeni varlığı Rusya'nın etki sahasına girerdi veya büyük olasılıkla kuzeydeki Ermeni eyaleti gibi Rus İmparatorluğu'na eklenirdi. Güçler dengesi İngiltere ve Fransa'nın buna izin vermemesini gerektiriyordu.
Sayfa 60 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Bulgaristan'daki isyanın başarısı Ermeni ihtilalcileri için bir yol gösterici oldu. İmparatorluğa karşı isyanın, Avrupalı güçler tarafından desteklenmedikçe, hiçbir zaman başarılı olamayacağını anlamışlardı. Başarı, masum Müslümanların ve Hristiyanların feda edilmesine bağlıydı, fakat isyancılar bu bedeli ödemeye razıydılar. Hınçak politikası hiçbir zaman başarılı bir ihtilal düzenlemek yönünde olmadı. Bunun imkânsızlığını biliyorlardı. Onun yerine planları, terör ve kışkırtıcılıkla, Osmanlı Ermenilerinin lehinde Avrupa'nın müdahalesini sağlamaktı Ermeni isyanı, Bulgaristan'da tecrübe edilen planı taklit edecekti; önce ayak- lanma çıkacak ve Müslümanlara hücum edilecekti. Bunu Ermenilere karşı misillemeler takip edecekti. Avrupalılar Müslümanların kıyılmasını görmezden gelip, Hristiyanların ölümü dolayısıyla, Osmanlıları kınayacaktı. Diplomasi yoluyla veya savaşla, Avrupalılar veya daha büyük olasılıkla Ruslar, Osmanlıları bu sefer yeni bir Ermenistan için toprak bırakmaya zorlayacaktı. Müslümanlar o bölgenin dışına zorlanır veya öldürülürse, geride Ermeni çoğunluk kalırdı. Bütün bunlar Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Sırbistan'daki gibi tekrarlanırdı.
Sayfa 46 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu'nun Müslüman Türk ve Kürtleri, hiçbir zaman bir Ermeni devletini desteklemezlerdi. Fakat o yıllar Avrupa emperyalizminin yükselme dönemiydi ve Ermeni milliyetçileri Avrupalılara güvendiler. Ruslar savaş yoluyla ve savaş tehdidiyle, Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlardaki toprakları üzerinde yeni devletler kurmuşlardı. Ermeni milliyetçileri için Bulgaristan bir örnekti: Ruslar Bulgaristan'ı yaratırken, oradaki Müslüman nüfusun yarıdan fazlasını sürmüş veya ölümüne neden olmuşlar, geride çoğunluğa sahip homojen bir Bulgar nüfusu bırakmışlardı. Ermeniler de, Bulgaristan'da yapılanların tekrarlanabileceğini, yani Türklerle Kürtlerin Doğu Anadolu'dan sürülmesiyle bir Ermenistan yaratılabileceğini ümit ettiler.
Sayfa 40 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Avrupa'nın milliyetçilik ideolojisi Osmanlı Ermenileri arasında, Avrupalı ve Amerikalılar tarafından yayıldı. Amerikalı misyonerler, Ermeniler için okullar kurdu. Misyonerlerin kendileri milliyetçilik düşüncesinden ziyade günahlardan kurtulmakla ilgilendikleri hâlde, onların okulları Ermenilere, Batılı fikirler getirdi ve en önemli Batılı fikirlerden birisi de milliyetçilikti. İlaveten Ermeniler, Avrupa dillerinde eğitilmiş, Avrupalılarla ve Avrupa fikirleriyle içli dışlı olmuş ticaret erbabıydılar. Milliyetçilik gibi Batıh politik fikirler doğal olarak, Avrupalılarla çok daha az irtibatı bulunan Osmanlı Müslümanlarından çok, Ermenilerin arasında kolayca yayıldı.
Sayfa 39 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.