"Herif sesi yettiği kadar , 'Asker oğullarım! Aslan yavrularım! Dinimiz şunu diyor, halifemiz bunu emrediyor ,' diye bağırınca, nasıl bir yüreksiz olmalı da ağlamamalı ? Dil bilmez Bedeviysen o başka... Kanında şu kadar Osmanlılık olan ağlamadan durabilemez!
Tarihin hiçbir çağında organize iş olmadan toplumsal yaşayış olmamıştır. Ama insanlar ilk çağlarda bunun farkında değillerdi. Bu sebeple de toplumsal yaşayışın temelinde organize iş yerine mitleri,maji'leri, tabuları görürlerdi. Olup bitenleri ilâhların ve kahramanların isteklerine bağlarlardı. Toplumsal iş anlayışına varamadıkları için çalışmayı insanoğlunun başına gelen genel bir ceza ya da bazı toplumsal kategoriler için (köleler, köylüler, serfler için) olağan kader sayarlardı.
"Dert adamı söyletir, denilmiştir. Fukara Kutluyar derdini yanıp ferahlayamadığından kıvranmakta... Çünkü derdin söylenmesi vardır ve de gayetle kötüdür."