Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DEVLET UĞRUNA KENDİNİ FEDA EDEN KAHRAMAN: URUNGU (BOZKURTLAR DİRİLİYOR) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce yine uzunca bir özet verelim. Kür Şad ihtilali, Çin Kağanı Tay-tsung'u korku ve endişeye kaptırmıştır. Ne yapılacağını görüşmek üzere nazırlarını sarayda toplar. Çeşitli fikirler ileri sürülür. Sonunda Gök Türklerin
Deli Kurt'ta Şahıs Kadrosu: Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Deli Kurt'un asıl şahıs kadrosu kurmaca kişiliklerden oluşur. Baş kahraman, asıl adı Murad olan fakat Deli Kurt olarak tanınan meçhul şehzadedir. Deli Kurt'u yetiştiren Çakır, Deli Kurt'un âşık olduğu Gökçen Kız da romanın önemli kurmaca kişiliklerindendir. Eserdeki
Reklam
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
DEVLET UĞRUNA KENDİNİ FEDA EDEN KAHRAMAN: URUNGU (BOZKURTLAR DİRİLİYOR) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce yine uzunca bir özet verelim Kür Şad ihtilali, Çin Kağanı Tay-tsung'u korku ve endişeye kaptırmıştır. Ne yapılacağını görüşmek üzere nazırlarını sarayda toplar. Çeşitli fikirler ileri sürülür. Sonunda Gök Türklerin Çin'den
Sürekli olarak düşmanın gelebileceği olasılığı üzerinde durmak gerekir, düşmanın gelmemesi olasılığına rağmen hazırlıklı olmak en doğru yoldur, düşmanın saldıramayacağını ummak doğru olmaz, sadece düşmanın saldırma olasılığını hesaplamak tam anlamıyla saldırıya hazırlıklı olmak ve saldırıya fırsat vermemek doğru olacaktır. Bu nedenle komutanı bekleyen beş tehlikeli hatası olabilir: ölümüne savaşırsa düşman tarafından yok edilebilir, korkaklık tutsak olmak demektir, paniğe kapılıp kaçmak aşağılanmak demektir, çok mağrur olur kendine güvenirse sonununda utanç duyacak bir duruma düşebilir, adamlarına fazla düşkün olursa zor durumda kalabilir.
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Buz tutmuş intikam yemeği
(SPOİLER İÇERİR) !! Ah Dantes, ah seni o kadar iyi anlıyorum ki. Limana geliyorsun, Sevdiğin kız Mercedes'le evlenmek üzere. Bir bakıyorsun önünde engel olarak Fernand ve Danglars. Gıcık muhteşem ikili. Dantes'in tek amacı dünya hayatına çıkmaktı.
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026bin okunma
Reklam
Komutanı bekleyen beş tehlikeli hatası olabilir: Ölümüne savaşırsa düşman tarafından yok edilebilir, korkaklık tutsak olmak demektir, paniğe kapılıp kaçmak aşağılanmak demektir, çok mağrur olur kendine güvenirse sonunda utanç duyacak bir duruma düşebilir, adamlarına fazla düşkün olursa zor durumda kalabilir. İşte bu beş tehlike komutanın hatasıdır, savaşta felaket demektir.
500 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Adarlan suikastçisi Selaena tutsak edilir ve bir yıl boyunca da maden ocaklarında işkenceler eşliğinde çalışmaya zorlanır. Bu arada Veliaht Prens Dorian ona bir teklifle gelir. Selaena'ya bu teklifi kabul ederse ve önüne sunulan tehlikeli yarışmayı kazanırsa bir süre sonra özgürlüğüne kavuşacağına dair söz verilir. Ve macera başlar. Şimdi gelelim benim kitapla ilgili düşüncelerime. Kitaba başladığımda karakterlerin yaşlarının küçüklüğünü görünce hemen
Tuğçe Akıllıoğlu
Tuğçe Akıllıoğlu
ı dürttüm. E ama bunlar daha çocuk ve ben bunları gözümde canlandıramıyorum dedim. Tuğçe de e ama o zamanlarda her şey çok erken yaşta başlıyormuş dedi. Yine de bu durum beni mutlu etmedi Sonra Selaena canım cicim senin daha kararlı, istikrarlı, dikkatli ve kurnaz olmanı beklerdim. Ama sen ergenlikten çıkamamış bir çocuk gibi davrandın birçok yerde. Taaa yüzyıllar öncenin efsane ana kraliçesi gelip sana akıl veriyor ve sen ona trip atıyorsun Bir de o Cain'le son final oyununda o şarabı ne diye dikiyorsun kafana bir defada. O kadar eğitim aldın. Karşındakilerin ne olduğunu biliyorsun. Her yanın hain dolu. İnsan bir düşünür ya Neyse şimdi bu kitapta ben yüzbaşı Chaol'u çok sevdim ama Tuğçe ilerde görürüm ben seni diyerek şüpheye düşmeme sebep oldu. Artık okudukça neler değişecek göreceğiz.
Cam Şato
Cam ŞatoSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20173,022 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
Popüler iki karakterin ön planda olduğu bu eser yazarın intihar etmeden önceki son romanıdır. ( Hitlerin karamsarlığı nedeniyle eşiyle intihar etmiştir.) Mirko ve Dr.B bir yolcu gemisinde tanışır mirko bir satranç şampiyonudur. Yeterince entelektüel olmadığı için eleştiri almış bu şampiyon işi çoğu zaman ticarete dökmektedir. Küçük yaşlarda babasını kaybetmiş ve din adamları tarafından eğitilmeye çalışılmıştır ama verilmekte olan eğitimi tamamlayamamıştır. Yoksul ve sessiz sakindir.Dr. B tutsak edilerek işkence görmüş o yüzden psikolojisi yeterince bozuktur. Kitap çalarak esere konu olmaya başlıyor. Bir satranç partisinde yolları keseceğim bu iki karakteri mücadelesi heyecanlı bir şekilde okura sunuluyor. Bu New York- Buenas a giden gemide büyük bir heyecanlı yolculuk söz konusu. Hayatta kalma isteğini sorgulatan bu kitapta satrancın yalnızlığı kuralsızlığı ve yeri geldiğinde ne kadar tehlikeli duygularla beslenebileceğini gösteriyor. Zweig bu kitapta yalnız kalmanın insan psikolojisi üzerinde korkutucu etkisini mükemmel bir şekilde aktarıyor. Etkisinden uzun süre çıkılmayacak bu eser satrancı mir oyundan çok daha fazlası olduğunu öğretiyor. Tüm zorluklara rağmen hayatta kalmayı bize temsil eden yazar akıcı dili ile okumaya doyamayacağınız bir anlatımla karşımızda keyifli okumalar.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021238,1bin okunma
Sonuç olarak diyebiliriz ki laiklik yani fikir ve vicdan hürriyeti, bütün devrimlerimizin temeli, ruhu, özü hatta kaynağıdır. Laik olmayan bir devlet, demokrat olamaz çünkü demokrasinin ilk şartı, fikir ve vicdan hürriyetidir. Laik olmayan ulusun bağımsızlığının da bir anlamı yoktur. Çünkü bayrağı hür fakat fikir ve vicdanı tutsak bir ulus, acınacak bir topluluktan başka bir şey değildir. Hele laik olmayan bir ulusun hürriyeti ise tartışma konusu bile olamaz. Orada hürriyet, korkunç ve tehlikeli bir kelimeden başka bir şey değildir. Şu halde memleketimizin selameti ve yürüdüğümüz olumlu yolların korunması ve daha da ileriye götürülmesi adına, asla tavizde bulunmayacağımız bir prensip varsa, o da laikliktir. Türk ulusunun hür ve bağımsız, medeni ve ileri bir memleket olabilmesi ancak bu prensibe sıkı sıkıya bağlı kalmasıyla mümkündür. Laiklik prensibinden şu ya da bu düşünce ile en küçük de olsa herhangi bir sapmada bulunmak, memleketi uçuruma ve ölüme sürüklemek olur. “Tanrı ile kulun arasına girilmez.” atasözümüz, laikliğin Türk ruhundaki özlülüğünü ve köklülüğünü ne güzel belirtmektedir.
415 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.