Özgün birini alın. Erkenden, tercihen konuşmadan ya da hareket etmeden önce, evcilleştirin. Aşırı ölçüde toplumsallaştırın. Vahşi doğası için kıtlık koşulları yaratın. Başkalarının acılarından ve özgürlüklerinden tecrit edin, öyle ki, hayatını hiçbir şeyle karşılaştıramasın. Tek bir bakış açısı öğretin. ihtiyaç (ya da kuraklık ya da soğuk) içinde bırakın, herkes görsün, ama ona bir şey demesin. Doğal bedeninden koparın, böylece bu varlıkla ilişkisini önleyin. Daha önce onu reddeden (hem heyecan verici hem de tehlikeli) şeyleri topyekün imha edebilecek bir ortama salın. Kendileri de aç olan ve onu ölçüsüz olmaya teşvik eden arkadaşlar verin. Zedelenmiş ihtiyat ve korunma içgüdüleri onarılmadan kalsın. Aşırlıklarından (yetersiz besin, çok fazla besin, ilaçlar, yetersiz uyku, çok fazla uyku vb'den) ötürü, Ölüm'e istilasını yakınlarına kadar sürdürmesi için izin verin. "İyi-kız" personasını yenilemeye uğraşsın ve başarsın, ama sadece arasıra. Sonra da ve son olarak, kendi başlarına ya da kötüye kullanıldıkları için öldürü­cü olan (alkol, seks, öfke, uyum, güç vb.), psikolojik ya da fizyolojik olarak bağımlı­lık yaratan aşırılıklara çılgınca yeniden kapılsın. İşte tutsak düşmüştür. Süreci tersine çevirin, özgür olmayı ögrenecektir. içgü­dülerini onarın, yeniden güçlenecektir.
Sayfa 284Kitabı okudu
296 syf.
8/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Kitabı da seriyi de sevdim ama bana göre ne çok iyi ne de çok kötü bir seriydi. Ortalama olarak bakabiliriz diyebilirim. Bir şeyler demeden önce okuduğum ya da yaptığım çoğu şeyden zevk alamadığım ya da herhangi bir hissi doğru düzgün hissedip yaşayamadığım bir dönemde/durumda bulunduğumu söylemeliyim. İlk kitap gibi severek okudum bunda bir problem yok ama bir şeyler eksik gibiydi. Isolde hakkındaki sırlar, West, Saint, Auster vs bunların arkasında bir şeyler vardı. Saklı kalan bir şeyler. Fable Saint’le arasını ne kadar düzeltse de hala bir gizem var aralarında. West Fable’a ne söz verirse versin her an kendi dikine gidecekmiş gibi bir şey var ortada. Auster ve Paj arasında olanlar hakkında ne kadar bilgi alsak bile hala saklanan sırlar var. Isolde’a değinmiyorum bile, kadın rahmetli olmuş Saint ise kadını kendisinden korumak için yemin ettirmiş. Neyin neden olduğunu ancak Saint’ten ve Zola’dan öğrenebilirdik ama sır küpleri oldukları için hiçbir halt bilmiyoruz. Isolde’a soramıyoruz da. Neyse tek açık kişi Willa o da sinir hastasına dönecekti az kalsın. Kitapta zaten denizin tehlikesi ve denizcilerin gizli tutmak zorunda olduğu şeylerden bahsediyor. Bu yüzden bu kadar sır, gizem, saklanma tuhaf değil. Ama insan daha çok şey öğrenmek istiyor. Ki zaten yazarın bunları aydınlattığı ama çevrilmeyen kitapları mevcut. Bu yüzden seri için şuan diyebileceğim tek şey deniz temalı kitaplar için güzel bir başlangıç serisi olabileceği ve bir iki sahneyi yaş sınırı kısmına dahil edersek 13 yaş ve üzeri herkesin rahatça okuyup keyif alabileceği bir seri. Tabii ortaokul çağında daha çok keyif alınabileceğini düşünüyorum.
Efsane
EfsaneAdrienne Young · Yabancı Yayınları · 2022426 okunma
Reklam
"Genç Osman", "Şehit Osman", "Osman-ı Sanî" adlarıyla da bilinir. (...) Osmanlı padişahlarının en genç yaşta ölenidir. (...) "Vak'a-i Sultan Osman", "Hâile-i Osmaniyye", "Fetret-i Azîm", "Genç Osman Vak'ası", "Genç Osman'ın Şehadeti" olarak tarihe geçen,
Sayfa 244 - 16- Sultan II. OsmanKitabı okudu
Gücü elinde tutanlar onu kaybetmekten o kadar korkarlar ki dünyayı kendi kontrolleri altında tutmak için yapmayacakları şey yoktur. Buna sonuçları kendilerini tehdit etmediği sürece daha da güçlenme imkânına sahip tehlikeli gerçekleri görmezden gelmek de dahil.
Sayfa 117Kitabı okudu
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana,
Sayfa 385Kitabı okudu
“Siz kadınlar, hepiniz az çok çocuksunuz, hele bir endişeye, kalbinizde sizi kemirecek bir kurda her zaman muhtaçsınız. Bu öyle bir asabi hastalık ki bunun tek ilacı gözyaşlarıdır. Saadetinizin neşesini sağlıklı tutmak için sizi ufak tefek vesileler bularak ağlatmalı. Kadınlar ağlamazsa saadetlerinin dinginliğini bozacak şeyler icat ederler, asılsız felaketlerle kendilerini zehirlerler, mutlaka hiç olmazsa bir parça bedbaht olmak için sebepler bulurlar ve çoğu zaman bu o kadar tehlikeli, o kadar zararlı olur ki bir gün kendileri de farketmeksizin artık bir daha mesut olmamak üzere bedbaht olmuş bulunurlar.” Ve gülerek ilave ederdi: “Haydi Vedide, bir parça ağla!”
Reklam
1.000 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.