Dışarıdan bakıldığında-biçimsel özelliklerden kaynaklı- çocuk kitabı olarak gördüğümüz bu eser; çocuklara, gençlere, yetişkinlere hatta okuma yazmayı bilen herkese hitap ediyor. Kişilerin akil birer birey olması için herkesi özel olarak muhatap alıyor.
Kişinin kendi önemini bilmesinden, hayatın anlamına kadar birçok konuya açıklık getiriyor. ‘‘Kimse senin aklından geçirdiğin şeyleri, senin aklından geçirdiğin gibi geçiremez.’’ (s.43) cümlesinde hem insanın özel bir varlık olduğunu sarih bir biçimde açıklamış, hem de okuyucunun farkındalığını artırmıştır.
Eser, aynı zamanda düşündürücü, bilgilendirici ve düşündürücü metaforlar da içeriyor. Bu özelliği-özellikle yetişkin ve genç okuyucuları- kendisine hayran edecektir.
Benzer özelliklerle bu serideki tüm kitaplarda karşılaşacağımı düşünüyorum. Spoiler vermemek için de fazla detaya girmiyorum. Okuma yazma bilen herkesin okuması gerektiğini düşünüyor ve tavsiye ediyorum.
‘‘-Ben eski fotoğraflara bakmayı sevmiyorum.
-Yeterince eskimedikleri içindir.’’ (s.60)
Açıkça söylemek gerekirse bu kitap Özkan Öze'nin aforizmaları gibiydi. Ama
Özkan Öze (Tarık Uslu) sevdiğim bir yazar olmasına rağmen bu kitabı okurken o kadar sıkıldım ki. İkinci kitabı da elimde var ama onu artık daha sonra okuyacağım. Bu iki kitap yerine
Çaylak ile Filozof serisini okursanız daha zevk alırsınız diye düşünüyorum.