Uyumama izin verin, çünkü ruhum sevgiyle arınıyor.
Dinlenmeme izin verin, çünkü ruhum gece ve gündüzlerden nasibini aldı. Mumları tutuşturun, yatağımın etrafında tütsü yakın ve bedenimin üstüne gül ve yasemin yapraklarıyla örtün.Sığla ile saçlarımı mumyalayın, ayaklarıma parfüm serperek, ardından ölümün alnıma yazdıklarını okuyun.
Uykunun kollarında dinlenmeme izin verin, çünkü açık olan gözlerim yorgun. Titreyen gümüş lirin ruhumu yatıştırmasına izin verin. Arp ve udun dalgaları solan kalbimin etrafını bir perde gibi örsün. Gözlerimde umut şafağını izlercesine geçmişin şarkısını söyleyin, çünkü bu şarkının anlamı kalbimin yumuşak bir yatakta dinlenmesi demektir. Gözyaşlarınızı silin dostlarım ve şafağı selamlayan çicek yaprakları gibi kafalarınızı kaldırın. Sonsuzluk ve yatağımın arasında bir ışık sütünu gibi duran Ölüm gelinine bakın; nefesinizi tutun ve benimle onun gıdıklayan beyaz kanat çırpınışlarına kulak verin.
Yakınıma gel, bana veda et; gülümseyen dudaklarınla gözlerime dokun. Bırak çocuklar pembe yumuşak parmaklarıyla ellerimi kavrasın. Bırak yıllar damalı ellerini ellerimin üzerine koyup bana dua etsinler.
Bırak genç kızlar yanıma gelsin, gözlerimde Tanrı'yı görsün ve nefesimle yarışan iradesinin yankısını duysunlar.
Halil Cibran
(Ölümün güzelliği)