304 syf.
·
Puan vermedi
Zülfü, annesi ve abisi ile bir köyde yaşayan okuma güçlüğü çeken ama inanılmaz görsel hafızası sayesinde harika resimler yapan ve satrançta oynamayı öğrendi saniyeden itibaren hiç yenilmeyen bir çocuk. Ali hocası daha iyi şartlarda eğitim alması için onu kasabaya yollar ama orada kötü bir öğretmene denk gelince hepten okulda soğur. Köyde annesi ile tatsız bir olay yaşayınca da sırra kadem basarlar. Ela, annesi ve babasının ölümü ardından dayısı ve yengesi ile yaşayan kendi halinde bir genç kız. Yengesi ondan kurtulmak için kendisinden çok büyük bir adamla evlendirmek karkar. Buna razı olan Ela yi düğün günü bir supriz beklemektedir. Karşına çıkan damat genç, yakışıklı ve başarılı bir delikanlıdır. Meriç, Yılmaz abisinin hayallerini gerçekleştirmek, kimsesiz çocuklar için bir yaşam merkezi kurmak isteyen temiz kalpli bir adam. Ela'yı yaşlı bir adamla evlenmekten kurtaran genç aynı zamanda çok güzel seven bir yüreğe sahip. Veli, hiç konuşmadığı, diğer arkadaşlarına yaptığını yapıp sınıfa yeni gelen çocuğu dışlayan bir çocuk. Ta ki Zülfü defterinde, Zülfü'nün ikisini resmini çizdiğimi görene kadar. Veli, dayak yiyen arkadaşını bulmam için onun köyüne gider ama geriye sadece bir kaç kaset ve kasetcalar bulur. Yıllarca arkadaşını bulma umuduyla yaşar. Ozan, kendi menfaati uğruna, evli bir kadına bastan çıkartıp yuvasını yıkan sonrada ona zulüm eden egoist bir karakter. Bir Aynanın izinde; konusu ve anlatımı ile keyifle okudum.
Bir Aynanın İzinden
Bir Aynanın İzindenÖmer Faruk Kılıç · Düş Kurguları Yayınevi · 202424 okunma
İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu ... :( Ceyhun Yılmaz
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Pek çoğumuzun “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu ile tanıdığı Osman Hamdi Bey; Osmanlı döneminde arkeolojinin, medeniyetin beşiği olan, üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarında keşfedilen Arkeolojik eserlerin tek yetkilisi konumundaydı. Bu kitap; arkeolojik eserler konusunda tek yetkili olan Osman Hamdi’nin,başta Karl Humann olmak üzere Alman Doğu Cemiyeti görevlilerine nasıl maşa olarak hizmet ettiğini, Anadolu’da bulunan eşsiz tarihi eserlerin Almanya’ya kaçırılmasına nasıl aracılık ettiğini tarihi belgeler eşliğinde ortaya koyuyor. 140 yıldan bu yana Osmanlı’da arkeolojinin, müzeciliğin kurucusu, ressam, sanatçı, tarihi eserlerin çıkışını engelleyen kahraman olarak tanıtılan Osman Hamdinin, aslında ülkesine nasıl bir hıyanet içinde olduğunu ve aynı zamanda son derece rahat, sefahat içinde bir yaşam sürmüş olduğunu okuyoruz. En acısı’da Osman Hamdinin yaptığı yazılı anlaşmalar yüzünden bugün hala bu eserleri tekrar ülkemize kazandırma hakkımız yok…. Bu kitap keşke bunun değişimine vesile olabilse... Dileğim o ki; Bu kitap hiç olmazsa, gelecek kuşaklara, bilhassa tarih, sanat, arkeoloji öğrencilerine okutularak, tarihi eserlerimize neden sahip çıkmamız gerektiği, tarihi eserlerimizi yabancılara peşkeş çekmenin nasıl bir ihanet olduğu gösterilsin.
Osman Hamdi Bey’in Öteki Yüzü
Osman Hamdi Bey’in Öteki YüzüYaşar Yılmaz · Korpus Kitap Yayınevi · 20232 okunma
Osman hamdi bey, fırsatçı davranmasaydı eserlerimizin büyük çoğunluğu ülkemizde kalabilirdi. O zaman gerçek bir kahraman gibi gibi anılırdı. Sultanın atadığı bir kişi olarak dokunulmazlığı vardı. Babasının sadrazamlık (başbakan), vezirlik(bakan), elçilik yapması ona yeterli güvence sağlıyordu. O yurtseverce davranıp, sağlam bir duruş sergileyemedi. Kaybeden ülkemiz, tarihi eserlerimiz oldu. Yeni nesillerimiz bu eserlerin getirilmesi için uzun yıllar uğraşacak. Biz artık artık onu olması gereken koordinatlarına yerleştirip, gerçek kahramanlarımıza odaklanalım.
Sayfa 152Kitabı okudu
Almanlar tarafından toplanan eserlerin ufak bir bölümü İstanbul’daki müzeye ayrılarak çoğu Berlin’e gitti. Alman imparatoru, Osmanlı coğrafyasında kazı yapan arkeoloji ekibine başarı diliyor, doğudan gelen eserlerle müzelerin boşluğunun doldurulmasından mutlu olduğunu bildiriyordu. Ayrıca komite raporunun giriş bölümünde müze müdürü Osman hamdi Bey’in gösterdiği dostluk ve iş birliğine teşekkür ediyorlardı.
Sayfa 151Kitabı okudu
Osman hamdi müze-i hümayun müdürü olarak hem mutasarrıfa, hem bölgedeki müze sorumlusuna peş peşe gönderdiği telgraflarda kaymakamın zorluk değil, aksine kolaylık göstermesini istiyor, eserlerin Humann tarafından Berlin’e taşınabilmesi için baskı yapıyordu.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.