...çünkü dün yalnız seviyordum... Bugün biliyorum ki seviliyorum.
Sayfa 81Kitabı okudu
Layık olan mesut olur yahut Goethe'nin dediği gibi layık olan kazanır ve kazanamayan layık değildir.
Mutlu olsak bile hayat, sadece bozan, inciten, eskiten bu hayat, sadece yiyen, yıkan, öldürüp ezen hayat egemen oluyordu.
Sayfa 188Kitabı okuyor
evet, bilirdi ki ona sükûnet ve şiir ne kadar lazımsa ruhunda fırtınaya, karanlığa, gizeme de öyle derin bir istek vardı.
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ah, ara sıra ruhunu heyecanla titreten o şiir ve saflık meyli daimi olsaydı... Herkes gibi o da hayatı sade, ilk renkli masum gözlerle görseydi... Hayat onu kollarının arasına alıp tırnakları, dişleriyle parçalayarak bu hale getirmemiş olsaydı...
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"İnsan mutlu olduktan, sevdikten, sevildikten sonra her şey boştu."
Hâlbuki o bu imkânsızlığı mümkün olabilir sanmıştı.
Sayfa 132Kitabı okuyor
Ah eğer sen de yalansan Suat, eğer sen de hainsen... O hâlde kime tutunmalı? Neye inanmalı?
Sayfa 132Kitabı okuyor
Evlenmek şimdi ona büyük bir mutluluk gibi geliyordu; fakat aldanmak, yanılmak zihnini çok ürkütüyordu.
Sayfa 125Kitabı okuyor
Ne yapalım, her keyfin bir zahmeti vardır!
Sayfa 121Kitabı okuyor
Sevmek bir hastalık gibi geldikten ve sizi ele geçirip kahrettikten sonra anlaşılan, o zaman görülüp anlaşılan bir durum olmalıydı.
Sayfa 206Kitabı okuyor
... onun ruhunu, yalnız ruhunu sevdiğini görüyordu.
- Bütün bunlardan vazgeçelim, acaba yaşıyor muyuz?
Bugünkü yaşayışımız bir insan yaşayışı mıdır? Buna gerçek anlamda bir hayat demek doğru mudur? Böyle zevk adına, yalnız hayvaniyete ilgi duyanlarla yetinmek için bir insan ne kadar ilkel olmalıdır? Yalnız ye, iç, uyu... Ne bir sanat endişesi, ne yepyeni bir heyecan... Ne bir ilerleme ve gelişme emeli...
"Yaşamak için hayal değil, hayat lazımdır."
Sayfa 83Kitabı okudu