Arabesk nedir diye düşünmüştünüz:
Şebboy sesli bir cümbüş, eza içinde;
Eşitlik midir komedya, içtenlik mi, Erdem diye benimsenmesi mi fırsatsızlığın?
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Astarı Yüzünden Pahalıya Gelmek Nedir?
Aranızda bilenler vardır 5-7 Temmuz arası D&R'da %50 indirim vardı. Alacağım bir kaç kitap olduğu için fırsatı değerlendireyim dedim. 7 tane kitap sipariş verdim, 43 tuttu. Kargo şirketi olarak sadece Yurtiçi kargo olduğu için mecburen onlarla sipariş vermek zorunda kaldım. Pazartesi günü beni aradılar "kargonuz Ordu şubemize ulaştı, çarşamba gününe kadar gelip almanız gerekmektedir. Aksi taktirde geri gönderilecektir" dediler. Ben Ordu'nun ilçesinde yaşıyorum ve merkeze gidip gelmem tam 4 saat sürüyor. İşin kötüsü de bir sabah bir de akşam arabası var. Saat 09:00 da Ordu'ya gidip en erken 16:00 da geri dönebiliyorum. Tabi ben Yurtiçi'nin ilçelere kargo getirmediğini bilmiyor muyum? Biliyorum. Ordu'da bir arkadaşım var onda kimlik fotokopim var, kargo oldukça onu arıyordum o da alıp dolmuş ile bana gönderiyordu. Yine aradım bunu tatile çıkmış, Ordu'da değilmiş. İş başa düştü, Ordu'ya gitmek şart oldu. Çarşamba günü gittim dolmuşa sadece gidiş için 23 lira ödedim. Bir daha yazıyorum kargonun tutarı 43 lira ve ben gidiş geliş için dolmuşa 46 vereceğim. Kargo şirketine gittim, kargoyu hemen iade edilecekler arasına kaydettikleri için bulmak biraz meşakkatli oldu ama sonun da kavuşabildik. 12:00 civarı işim bitti ve dönüş arabam da 16:00 da idi. Gelmişken bir filme gideyim hem de zaman geçer dedim 15 lira da oraya ödedim, yemek falan da var ama onları yazmıyorum. Netice de 43 liralık kargoyu almak için 100 liraya yakın para ödemiş oldum. Lanet olsun böyle indirime de fırsata da. Ben o parayla ne güzel kitaplar alırdım :):):)
Yavuz Bahadıroğlu
“Eskiyi unut, yeni yolu tut” (3)
Eskiden hemen her evin balkonuna ya da pencere pervazına kuşlar için su kabı konurdu. Aynı incelik mezarlıklarda da görülür, mezarların başucuna mermer su kapları yerleştirilirdi. Kuşun rahmete ve berekete vesile olduğuna inanılırdı.
Osmanlı’da çiçeklerin bile dili vardı: Pencerenin önünde