SÖ: An, kula bir emanet. Her kulda bir tecelliyat var. Kadir kıymet noktasına gelince, önce ânın kıymetini bilmek lazım. "Bu bir demdir gelir geçer, duyamazsın demedim mi," diyor Pir Sultan Abdal. 0 an neyse onun kıymetini bileceğiz. Sonra o kuldaki tecelliyatı hissetmeye çalışacağız. Olmaz bir tarafından girmeyeceğiz hadiseye. O zaman ısınmaya başlıyor ilişki. Adamın belli hassasiyetleri varsa oraya girmeyelim. Onun daha düz, daha nötr, daha yumuşak olduğu istikametten girelim. Bu bir selamla, tebessümle, masasına bir küçük not bırakmakla olur. Benim böyle çok dostum olmuştur. Esprilerle, nüktelerle... Bakarsınız o size muhtaç, siz de ona muhtaçsınız. Kadir kıymet bilmek karşılıklı olur. O bir lütuftur. Çünkü gönlünüzün ihtiyacı olan muhabbeti karşıdan alıyorsunuz ve siz de ona muhabbet veriyorsunuz. Nedir muhabbet; arada herhangi bir menfaat bağı olmadan ilişki kurmaktır. Zamanı ve zemini her yer, her an olabilir.
Sayfa 135Kitabı okudu
HIDAYETIN KIYMETİNİ BİL VE ŞÜKRET! Allah seni kendisine inanan mümin bir genç olmayı nasip ettiyse yani sana hidayet nasip ettiyse senin bunun şükrünü yapman gerekir. Şükredenin elindeki nimet artırılır, şükrünü yapmayanın elindeki nimeti alınır. İnsanların yığın yığın kitle kitle cehenneme koştuğu bir dünyada senin Kur'an ehli, iman ehli, arada namazlarını kaçirsanda ezanda kulağı olan bir genç olman Allah'ın hidayetidir. Bu hidayetin kiymetini bilmemiz lazım.
Nureddin Yıldız
Nureddin Yıldız
Reklam
Durum anlatıldığı gibi olunca : Düşün.. Sen nesin ? Şüphesiz ; sen , sen değilsin.. Sen O'sun... Ama sen , sen olaraktan değil.. O , bir giriş şekli ile sana dahil değildir. Ama, bir çıkış şekli ile de , senden hariç değildir. Keza ; sen de onun haricinde değilsin . Bu anlattığım mana ile : Senin mevcud olduğunu kast etmiyorum.. Keza sıfatını da.. Şunu anlatmak istiyorum : sen hiçbir zaman var olmadın . Olman da mümkün değil.. Her şeyi bir yana at.. Hiçbir şeyle olma.. Hatta sen , sen olma.. Hele nefsinle hiç olma.. Onunla , yani : Hak'la da olma . Hatta , onda da olma . Onunla birlikte de olma.. Fakat , şunu da unutma ki : Sen ,ne bir fanisin; ne de bir mevcud.. Sen O'sun ; O da sen.. Bu arada şu manayı da anla : Allah-ü Taala alemlerden hiçbirine muhtaç değildir ; ganidir.. Bunun böyle olması için ne bir illet lazım gelir; ne de bir sebep. Muhyiddin İbni Arabi (ks.)
Yaşlı bir baba... Kuzu etinden imal edilmiş yaprak döneri çok severmiş... Bir gün canı yaprak döneri çok çekmiş. Babasının isteğini fark eden oğlu, almış babasını ve güzel bir lokantaya götürmüş... Baba, yemeği önce kendisi yemek istemiş... Ancak yaşlılığın verdiği zayıflık sonucu elleri titrediği için lokmayı ağzına götürmek istediği her
Bizlere sunulan düzünelerce fırsat varken gider en kötüsü seçeriz bazen mantığımızı dinlemiyoruz arada kalbi karıştırmamak lazım :)
Hareket-Dergah camiası, bayramların ikinci günü mutad hoca ziyaretlerine çıkardı. Heyecanla, zevkle, neşeyle… Cağaloğlu’nda önceden tesbit edilen bir yerde buluşurduk; Sultan Ahmet Camii dış duvarına bitişik -şimdi bambaşka hallere giren- çayhanede veya Kazım İsmail Gürkan Caddesi üzerindeki Malatyalılar kahvesinde meselâ. Mevsim kış ise kitabevi veya yayınevinde… Kayserili Mehmet Doğan’ın minibüsü ne güne duruyor! Mustafa Kutlu’nun “arkayı dörtliyelim ağabiler!” nidasıyla tıkış tıkış sığışır, yola revan olurduk. Ziyaretgâhların bir halkası Çemberlitaş Şatır Sokak’ta (Nurettin Topçu. -Hocanın vefatından sonra ilk durak medfun oldukları Kozlu Mezarlığı olmuştu-), diğeri İçerenköy Kartallı Köşk’te (Ali Nihat Tarlan). Arada Levent Manolya Sokak (Hüsrev Hatemi), Çengelköy (Tahsin Banguoğlu), Bahariye Şifa Sokak (Mehmet Kaplan), Ayşekadın/Kazasker (Osman Turan), Göztepe (Cemil Meriç), Çemenzar (Orhan Şaik Gökyay)… var. Bir de yemek ve namaz molaları. Ezel ağabey bir yerlerden mutlaka güzel peynir, turşu, pastırma almalı, Cahit bey de fırından yeni çıkma ekmek ve simit… Yaz ayları ise karpuz ve kavunsuz olmaz, onlara da Mustafa Kutlu bakar, herkesin aldığı kavunu beğenmez çünkü. Ve tenavül-i taam için bir camii avlusundaki şadırvanın yanına yahut çınarların altına serilip oturmalı. Evlerde içilecek nefis çayların altını sağlamlaştırmak lazım.
Sayfa 58
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.