Aradığı için 'Ağlar "
Tanımadığı birini .. O akşam rastlantıyla gördüğü .. Ömrü boyunca beklediği birini .. Ne pahasına olursa olsun ... Hayatına bile mâl olsa .. Bir daha görmek istediği birini ..
En berbat çarlar Prusya'yı taklit etmişlerdi. Çağımızda, Rus ya da Leh halkı hakkını aradığı her seferinde, tepkiciler Kayzeri yardımlarına çağırmakla tehdit ettiler. Rus soylu sınıfının yarısı Alman; halkı şişlediklerinden ötürü en fazla seçilen generaller Almanlar; despotluğu destekleyen, danışmanlık eden bürokratlar Alman; işçi grevlerini,
Sayfa 152 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 151
Reklam
Yüreğini anlamak bir insanın..
Varoluş itirafı Genç adam, dış dünyada bulamadığı neyse, nelerin kırıklığı, nelerin hevesiyse, katılmak için dergâhın kapısını çalar. Binlerce gecenin ve yakarışın esrarından süzülmüş, aksakallı, incecik, “uçuk bir İsa tasviri gibi”* bir derviş açar kapıyı. Genç, içinde yapraklı bir göl, gölgeli bir sesle dergâha katılmak istediğini söyler. Derviş, dalgınlıktan öte gözlerle bakar gence. Bir şey söylemeden usulca kapatır kapıyı. Şaşkın kalıverir Tanrı heveskârı. Kısacık, uzunca, bir zaman sonra kapı açılır. Derviş, elinde su dolu bir kova, bir şey söylemeden gencin önüne koyar. Sonra bin yıllık bir bilginin karşılığını bulmak ister gibi bakar yüzüne. Genç, bu sırrı binlerce yıl önceden biliyormuş gibi incecik bir gülümsemeyle yanı başındaki gül ağacından bir yaprak koparır, suyun üstüne bırakır. Derviş, üstündeki esrara yakışan bir gülümseme, aradığı yanıtı bulmanın sessiz sevinciyle, dergâhın kapısını ardına kadar açar. Derviş, harflerin sesiyle büyüyü bozmadan, genci incitmeden “doluyuz” demiştir. Genç, bilgeliği görmüştür, inceliği görmüştür, içerdeki dünyayı görmüştür. Kendi sığlığında boğulan dünyadan, doğru yere geldiğine bir daha inanmıştır. “Ben taşırmam” demiştir. Kapı, sessiz bir alfabeye, onun çağrışım yüklü cümlelerine, dışarının kaybettiği bir sonsuzluğa açılmıştır. { *Edip Cansever }
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Lise öğrencisiyken Agatha Christie okumaya bayılırdım. Belki de yayınlanan tüm seri kitaplarını okumuşumdur. O günlerden bu yana polisiye roman okuduğumu pek söyleyemem. Dün Nurhan Işkın’ın Katilin Özrü* romanını bitirdim. Roman çok sürükleyici olduğu gibi yazı dili de yalın. Hemen sizi sarıp sarmalıyor. Gözleriniz satırlar arasında dolaşırken
Katilin Özrü
Katilin ÖzrüNurhan Işkın · Kozalak Yayınevi · 2014227 okunma
Genç adam, dış dünyada bulamadığı neyse, nelerin kırıklığı, nelerin hevesiyse, katılmak için dergahın kapısını çaldı. Bir derviş açtı kapıyı. Genç gölgeli bir sesle dergaha katılmak istediğini söyledi. Derviş bir şey söylemeden usulca kapattı kapıyı. Şaşkın kaldı. Kısacık bir zaman sonra kapı açıldı. Derviş, elinde su dolu bir kova, bir şey söylemeden gencin önüne koydu. Genç, bu sırrı binlerce yıl önceden biliyorumuş gibi incecik bir gülümsemeyle bir yaprak kopardı ve suyun üzerine bıraktı. Derviş, aradığı yanıtı bulmanın sevinciyle, dergahın kapısını ardına kadar açtı. Derviş, harflerin sesiyle, genci incitmeden “doluyuz” demiştir. Genç bilgeliği görmüştür, inceliği görmüştür. Kendi sığlığında boğulan dünyadan, doğru yere geldiğine bir daha inanmıştır. “Ben taşırmam.” demiştir. Kapı, sessiz bir alfabeye, onun çağrışım yüklü cümlelerine, dışarının kaybettiği bir sonsuzluğa açılmıştır.
99 syf.
·
Puan vermedi
Yedinci Mühür filminde 14. yüzyıl ortalarında Antonius Block ve silahtarı Jöns Kutsal topraklarda Haçlılar adına uzun yıllar savaştıktan sonra vatanları olan İsveç’e geri dönerler.Ancak İsveç’te veba salgını vardır artık şehirde ölüm kol gezmektedir. Ölüm beklenmedik bir anda Antonius Block’un karşısına çıkıp Blockun canını almak ister. Fakat
Yedinci Mühür
Yedinci MühürIngmar Bergman · Bilgi Yayınevi · 1966228 okunma
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.