Namaz Kılmanın Ehemmiyeti
Beş vakit namazın Kur’ân-ı Kerimde farz kılınması ile ilgili ayetleri ve namazların sünnetleri ile ilgili hadis-i şerifleri kaynakları ile birlikte istifadenize sunuyoruz. Âyet-i kerîmelerde buyrulur: “Gerçekten mü’minler kurtuluşa ermiştir; onlar ki namazlarında huşû içindedirler…” (el-Mü’minûn, 1-2) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
Müminler ile dalga geçmenin cezası dünyada küfür, ahirette cehennemdir. Müminler ile dalga geçen, onların inancı ile, giyim kuşamı ile, ibadetleri ile dalga geçen kimseler, öyle bir ceza alırlar ki, Allah teâlâyı unuturlar. Onu unutunca iman etmeyi de akletmezler. İman etmeyince de cehennemi boylarlar. Müminlerin namazı, orucu, haccı, kurbanı,
Reklam
Müminler ile dalga geçmenin cezası dünyada küfür, ahirette cehennemdir. Müminler ile dalga geçen, onların inancı ile, giyim kuşamı ile, ibadetleri ile dalga geçen kimseler, öyle bir ceza alırlar ki, Allah teâlâyı unuturlar. Onu unutunca iman etmeyi de akletmezler. İman etmeyince de cehennemi boylarlar. Müminlerin namazı, orucu, haccı, kurbanı,
277 syf.
7/10 puan verdi
Bid'at Konusunu Anlamada Faydalı Bir Kitap
Muhammed Gazali'nin "Leyse mine’l-İslam" kitabı Hamza Tekin tarafından Türkçe'ye "Bid'at: İslâm'a Yabancılaşma" adıyla 2005 yılında çevrilmiştir. Gazali'nin bu kitabı ne zaman yazdığına dair bir bilgiye rastlamadım. İnternette araştırma neticesinde iki farklı yayınevinin bu kitabı bastığını öğrendim.
Bid'at İslam'a Yabancılaşma
Bid'at İslam'a YabancılaşmaMuhammed Gazali · Ferşat Yayınları · 20051 okunma
Irkçılık Haramdır Batıldır
Irkçılığın yegâne freni, İslâm’dır. İslam asabiyetçiliği (ırkçılığı) kesin olarak yasaklamıştır. İslâm’da ırkçılığın hükmü nedir? Irkçılıkla ilgili ayet ve hadisler. İslâm’da ırkçılık hakkında ayet ve hadisler. IRKÇILIKLA İLGİLİ AYETLER Allah katında en şerefliniz takvaca en ileride olanınızdır "Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir kadından
Kassas Sûresi 29-32. Âyetler
29. Mûsâ bu süreyi doldurup ailesiyle birlikte yolda giderken Tûr tarafında bir ateş gördü; ailesine, "Siz bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir parça ateş getiririm" dedi. Mûsâ, on yıllık süreyi tamamladıktan sonra (Şevkânî, IV, 164;) ailesiyle birlikte Mısır'a gitmek üzere yola çıkmış, yolda giderken Tûr tarafında uzakta parlayan bir ateş (ilâhî bir nur) görmüştür. Tefsirlerde Mûsâ'nın yolunu kaybettiği bir sırada, kendisine yol gösterecek birini bulmak ümidiyle gördüğü ateşin bulunduğu yere gittiği kaydedilmektedir (bk. Tâhâ 20/10).] 30. Oraya gelince, o mübarek yerdeki vadinin sağ tarafından, (oradaki) ağaç yönünden kendisine şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ! Muhakkak ki ben yalnızca ben âlemlerin rabbi olan Allahım. 31. Asânı yere bırak!" Mûsâ asâyı yılan gibi kıvrılır görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Mûsâ! Beri gel, korkma, çünkü sen güvendesin. 32. Şimdi elini koynuna sok; bir hastalık yüzünden olmaksızın bembeyaz çıkacaktır. Korkudan açılıp savrulan kollarını normal konuma getir (sakin ol). İşte bu ikisi Firavun ve adamlarına karşı göstereceğin, rabbin tarafından iki kesin delildir. Onlar, yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır." [30. âyetteki "vadinin sağ tarafı" ifadesi, Mûsâ'nın gidiş yönüne göre onun sağ yanını veya Arap geleneğine göre kıbleye dönüldüğünde sağda kalan tarafı belirtmek üzere kullanılmış olabilir (İbn Âşûr, XX, 112-113). Yüce Allah burada Hz. Mûsâ ile vasıtasız olarak konuşmuş ve Mûsâ vahye muhatap olmanın ilk korkulu heyecanını burada yaşamıştır.]
Sayfa 388
Reklam
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.