Kitapla ilgili ne söylesem diye çok düşündüm ama bir türlü işin içinden çıkamadım. Hem söylemek istediğim çok şey varmış gibi hem yokmuş gibi. Distopya benim en zevk alarak okuduğum türlerden biridir. Niye bilmiyorum ama liseden beri bu konuyu kafamda evirip çeviririm. Beni bir hayli düşündürür. İhtimaller o kadar geniş ki etkilenmemek elde
"Mesele şeftali yerine, motor üretmek istememizdi"...Bu söz Erbakanıda kitabıda özetler aslında.
Tüm siyasi ideolojilerin ötesinde söylüyorum. Herşeyden Önce Erbakan bir fikir adamıdır ilim adamıdır. Almanya'da Leopard tankı üretiminde çok önemli mühendislik katkıları olan bildiğim kadarıyla kendisinin İTÜ mezuniyet başarı puanına hala ulaşılamamış bir dahi. Kitaba gelince Aslında kitap bir siyasi kitap gibi durabilir lakin özünü yakalayan için pek çok toplumun kim tarafından neden geri bırakıldığının bir anatomisi niteliğindedir. Erbakan Türkiye'de kurmaya çabaladığı Motor fabrikası sürecinde başına gelenleride anlattığı bu kitapta Aslında Türkiye özelinde küresel bir sermaye gücünün nasıl toplumların boyunlarına kement attığını çok hazin şekilde anlatır.Hele ki dolar($)'ın küresel sermaye tarafından nasıl bir araç olarak kullanıldığına dair yaptığı tasvir insanı aydınlanma çağına sokar
DavamNecmettin Erbakan · Milli Gazete Yayınları · 20135.1k okunma
Ben galiba pek bir şey anlamadım bu kitaptan. Ya da… anlamış olabilirim. Anladım mı gerçekten? Ya da anlaşılacak bir şey yoktu sahiden..? Neden böyle şarkı sözü gibi bir giriş yaptım bilmiyorum ama kitaba karşı duruşum hakikaten de böyle. Neyse başlayalım:
Öncelikle şunu söyleyeyim, Yabancı benim ilk imgeleme içerikli kitabım. Bu yüzden aklımda
"Söyler misiniz, kaç çeşit dost var?" şeklindeki soruya Şair Baki şu cevabı vermiş:
"Üç çeşit dost vardır:
Bir dost vardır; gıda gibidir. Sen onu her zaman ararsın.
Bir dost vardır; ilaç gibidir. Lazım olduğunda ararsın.
Bir dost daha vardır ki; hastalık gibidir. O seni arar."
Ahlâki hayalcilik ile hakikatin acı fakat bariz durumuna yönelik bir pusula olma görevi üstlenen Prens, müellifi Niccolò Machiavelli’nin Lorenzo de Medici’ye sunduğu hacimli eseridir. On beşinci yüzyıl sonları ile on altıncı yüzyıl başlarında Floransa kent devletinin ikinci dereceden diplomatı olan fakat Papalık ile Fransa arasındaki rekabette
Bir kalbim var et, kan, sinir
İki gözüm var seni görür
Ayaklarım sana gelir
Ellerim seni arar
Bir dünya ki kocaman
Bir evren ki sonsuz
Sen olmasan neye yarar?