"Gerçek müslümanlar, yeni dünyanın değişimlerini kabul etmeliler mi, etmemeliler mi?"
Sayfa 169 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
"Çok güvenmek de hatalıdır, hiç güvenmemek de..."
Sayfa 156 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
“Cesur ol. Risk al. Hiçbir şey deneyimin yerini tutamaz.”
Sayfa 145 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
"En güzel ibadet Kur'an'ı anlamaya çalışmaktır."
Sayfa 135 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
"Seyyid Cemalettin, İngiltere'yi sadece bir sömürü gücü değil, müslümanların güçlü bir düşmanı olarak görmekte ve İngiltere'nin hedefinin İslam'ı yok etmek olduğuna inanmaktaydı."
Sayfa 119 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
"Ali' nin siyasal yolu hep din içindi, Muaviye'nin siyasal yoluysa bütünüyle dünya için"
Sayfa 89 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
"Toplumda çatışma fazla olursa ilerleme de o ölçüde az olur "
Sayfa 70 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
"Onların yazılarında Batı ile ilgili olarak sevgi ve kinle karışık bir duygu; Batı kültürüne sevgi, Batı'nın sömürü zulmüne kin, açıkça görülmektedir."
Sayfa 55 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
"Zeki ve ileri görüşlü bir liderin çıkışı, bir hareketi sapmadan ve yararsız işlerden alıkor."
Sayfa 37 - Yöneliş YayınlarıKitabı okudu
Edebî Arapça'yla Halk Arapçası arasında
Edebî Arapça'yla Halk Arapçası arasında o kadar farklılık bulunmaktadır ki sanki iki ayrı dil durumundadırlar. Bir Arap yazarın deyişiyle, okuma yazma bilmeyenlere edebî Arapça öğretmek çoğunlukla onlara yabancı bir dil öğretmek hükmündedir.
Sayfa 289Kitabı okudu
Külli nâtikum bilugati'd-dât
kime Arap denilebilir sorusuna Husri'nin verdiği cevap oldukça sadedir: Ana dili Arapça olan herkes Arap'tır [Külli nâtikum bilugati'd-dât], ister müslüman olsun, ister hıristiyan, ister Mısır uyruklu olsun, ister Suriyeli, ister Iraklı.
Sayfa 286Kitabı okudu
Öyle ki İslam tarihinin başlangıç çağlarında Yahudiler, kimi halifelerin yönetimlerinde makam sahibiydiler ve Musa b. Mey-mun gibi kimi yahudi bilginler, İslam felsefe ve kültürünün gelişmesine katkıda bulunmuşlardı.
Sayfa 270Kitabı okudu
1911-1913 yılında İtalya Libya'ya saldırıp o ülkeyle Osmanlılar arasında savaş başlayınca Osmanlı sultanı bütün müslümanları İtalya’ya karşı cihada çağırdığı zaman, Lutfi es-Seyyid, vatandaşlarına dindaşlık duygularına kapılmamalarını öğütledi. Dayanağı, Mısır'daki her türlü karışıklığın, Mısır’ın işgalini sürdürmek için İngiltere’ye bahane vermesiydi.
Sayfa 244Kitabı okudu