Çocuk küçük yaşlardan başlamak suretiyle Kur’an mektebine gidip, anlamını bilmediği Arapça sesler ezberleyeceğine (İtalyanca bilmeyen bir çocuğa İtalyanca Tommiks ezberletildiğini düşünün—bu onun için hiçbir şey ifade etmeyecektir) inanıp, inanmayacağına kendisi karar versin. Önce bir okusun, okuma-yazma öğrensin, dil öğrensin, biraz dünyayı tanısın... Sonra, bütün tabiplerin de hemfikir oldukları, akılcı düşünmeye başlanabildiği, rasyonelitenin tamamlandığını sandığımız dönem olan on sekiz yaşında yapsın bunu. Yani, çocuk okuma-yazma bilecek, kimya, fizik okumuş olacak, tabiat bilgisi okumuş olacak, dünya hakkında bir kanaati olacak, sonra inanıp inanmamaya karar verecek. “Çocuklara bu hürriyeti vermemiz lazım” diyor Atatürk.
Geceleyin bir trende aklıma gelen fikirler
Tanrının var olduğu fikri hiç mantıklı değil. Mantık, matematiktir. Gödel gibi onu matematik ve mantık ile kanıtlamaya girişmek bizim harcımız olmadığına göre bir tek "inanç" kalıyor geriye, Kant'ın yol açmak için "bilgiyi bir kenara bıraktım" dediği... Hepimiz birçok şeye inanıyoruz. Yarın bir arkadaş ile buluşacak
Reklam
Bu ümmetin fidanları çocuklarımız kitabından yaptığım geniş özet
Bu ümmetin fidanları çocuklarımız yazar Nurettin Yıldız. Öncelikle kitabın 2 ana temasını verip sonrasında başlıklar ve altında not aldığım maddeleri sıralayacağım. 1.Aile Allah'ın onlara verdiği bir emanete sahip olduğu bilincinde olmalıdır. 2.yarının ümmetine bir fert yetiştiriyorsun. Unutma! senin çocuğun yarınki ümmeti Muhammed'in şekli
224 syf.
·
Not rated
·
Liked
Günümüzün Gözünden ‘Hangi Batı’
Attila İlhan’ın kitapta anlattıkları günümüz Türkiye’ sinde istenilen konuma gelmiş midir? Hayır. Değil o dönemden bu döneme, kitabın yazılışından itibaren geçen kırk yedi yıldan bu zamana değişimler olmuş; fakat batıcılık hala bir çağdaşlaşma olarak algılanamamakta ya da çağ buna olanak sağlamamaktadır. Kitabın önsözünde geçen şu paragrafa
Hangi Batı
Hangi BatıAttila İlhan · Bilgi Yayınevi · 0577 okunma
Babam din konusunda çok bilgili. 14.yüzyıl Arapça'sını da biliyor. Peygamber döneminin 7. yüzyıl Arapça'sını da. Yunan dünyasından, felsefesinden bilmediği yok. Aristo'nun kitaplarından çoğunu daha 12 yaşında ezberliyor. Kürtçe'yi, Çerkesçeyi de konuşuyor. İstediği düzeyde olmamasına rağmen Fransızca biliyordu. Babam bana hep "dil öğrenmenin tekniğini kaptim. Daha birçok dil öğrenebilirim" diyordu.
Sonra kendi dininin cahili oluveriyorsun. Böyle.
"Tanrı, Tanrı'nın elçisi Mu­hammed'in dışındaki bütün elçilere, onların kendi toplumlarının konuştuğu dillerle bildirimde bulunduğuna göre; Arap dilinin ve Arap yazısının, "Tanrı onu diğer dillerden üstün saydığı için yeğlediği bir dil" olmadığı açıktır. Dinsel bilinç düzeyi yeterli bütün Müslümanlar, bu gerçeği bilmektedirler. Ancak, yine de Arap yazısının dilinin kutsal olduğu; kişioğlunun Tanrı'ya yalnızca bu dille seslenmesi gerektiği; eğer Tanrı'ya Arapça'dan başka bir dille seslenirse, bağışlanması olanaksız bir suç yapmış sayılacağı düşüncesi, bilgisi yetersiz Müslümanlarda egemendir. İşte, Türk diline Arapça sözcüklerin girmesinin bir nedeni de bu yanlış inanış olmuştur: ARAP DiLiNi KUTSALLAŞTIRMAK!.. "
Reklam
258 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.