"Ey Zu'lKarneyn, Ye'cuc ve Mecuc, bu yerde bozgunculuk yapıyorlar.
Bizimle onların arasına bir sed yapman icin sana bir vergi verelim mi?" (Kef, 94)
Kuran'a göre bunlar dilleri anlaşılır şeyler değildir, İmam Hazin, Peygamber
Muhammed'in söyleşisinde bulunanlardan İbni Abbas'a dayanarak bu halkın
Türk olduğunu bildirir. Kendi dillerinden başka hiçbir dil bilmezler, onların
dillerini de hiç kimse anlayamaz diye vurgular, İslam tarihinde Türklerden
ilk kez böyle edilirdir. Hazin'in anlattıklarına göre Zulkarneyn bu Turk halkı
ile anlaşabilmek için tercümanlar kullanır.
Nitekim Muhammet'ten sonra gelen birçok Arap yazar, kutsal kitaplarda ve
Kur'an'da adı kotu bicimde anılan bu halkın Türkler olduğunu sürekli
vurgulamışlardır. 12. yüzyılda Antakyalı yaşayan Süryani rahibi Yakubi
bunlardan biridir. Vakayiname'de adlı kitabında, Yecuc Mecucler sorununu
ayrıntılı bicimde ele alır. Türk ırkı konusunda şu bilgileri verir: "Turkaye ya
da Tıırkaye milleti Yasef soyuna dayanır. çünku bunların soyları Magog=
Mecuc'dan gelir." Yakubi'nin yorumuna gore, Turk ırkının ilk yayılması MO.
510 yılında olmuştur, ikinci yayılması ise, yaşadığı donemdeki (12.yy)
Selcuklu yayılmasıdır.
Sonucta Yecuc Mecucler Turklerdir. Zulkarneyn sozkonusu şeddi Turk
ırkından korunmak icin yapmıştır. Turk adı da Arapca "Terk" sozundendir.
İmam Hazin bu sacmaları hadislere başvurarak, bilim adına belgeler. Turk
olarak kesinlik kazanan Yecuc Mecucleri şoyle tanımlar:
"Yecucler ayrı bir boy, Mecuc ayrı bir boydur. Her boy dort bin insandan
oluşur. Bunlardan bir erkek kendi soyundan eli silah tutan bir oğul dunyaya
geldiğini gormeden olmez.