Tohumla kolay kolay üretilemeyen bazı bitkiler vardır. Eski alışkanlıkların yerinde yenilerinin boy vermesini istiyorsanız, aşılama yöntemi daha uygun bir seçimdir. Eskiyle yeninin birbirine sürtünmesi genellikle karşılıklı acıya neden olsa da, aşılama, “ortak yaraların iyileştirilmesi” olarak tanımlanmıştır. Ortak acıların keşfi her zaman, uzlaşmalar için ve rasyonellikle irrasyonelliğin bir arada barış içinde varolması için en uygun zemini oluşturur. Ve tabii yeni alışkanlıkların yerleşmesi için gereken bir başka şey de zamandır.
Sayfa 337 - AyrıntıYayınları, Dördüncü Basım 2010Kitabı okudu
Bizim ülkemizde (ve tabii ki toplumsal olarak geri kalmış tüm ülkelerde) meydana gelen olumsuz olaylarla ilgili temel bir bakış açısı, yorumlama ve sebep bulma yöntemi vardır. Başımıza gelen her kötü olayın mutlaka ABD, Rusya, İngiltere gibi ülkeler veya CIA, KGB, Mossad gibi istihbarat örgütleri veya yeni çıkmış şer güçler tarafından tertiplenmiş olduğu dile getirilir. Lügatimizde yaptığımız şu yanlıştan dolayı bu olay gerçekleşti" gibi bir anlatım asla yoktur. Diğer yandan başkalarının desteğiyle gerçekleştirilmiş dahi olsa çok basit bir konu abartılarak, yapan kişi bir kahramana dönüştürülür; “olay tüm dünyaya örnektir, bizden başka hiç kimse bunu yapamaz” diye günlerce anlatılır.
Okay (1931-2017), İslam Ansiklopedisi’nin on altıncı cildinde yazdığı ‘’hatırat’’ başlıklı madde başında ilk olarak hatıratın, edebi bir kavram ve terim olduğundan ve ilk örneklerine tarihsel değeri yüksek metinlerin içerisinde bulabileceğimizden söz eder. Söz konusu metinler tarih, seyahatname, rûzname, menâkıp, tezkire, muhtıra ve mektuplardır.
24 Kasım 1859'da, Türlerin Kökeni'ni yayınlayan Darwin, bilimsel evrim teorisinin temelini atarken, canlı varlık popülasyonlarında üreme sırasında gerçekleşen küçük değişiklikleri ve bu varyasyonların doğal seçiliminin özellikle çevreye ve nüfus fazlasına bağlı olduğunu ifade eden varyasyon/seçilim kavramsal çifti sayesinde biyolojide
Merhaba Sevgili Arkadaşlar,
Bir grup arkadaşla giriştiğimiz dil çalışmalarına giriş mahiyetinde olacak yazı serisinin en önemli ayaklarından biri olan İngilizce Öğrenme yazısını kaleme alma sebebim, dil yazılarımızı takip edecek arkadaşlara nereden başlamaları gerektiği konusunda bilgi edindirmektir. Oluşan dil havzasında öğreneceğimiz dillerin
diyaletlik sokratesın araştırma yöntemi soru ve cevaplara dayanıyordu.kendidi gerçeğin ebedi gibi görüyor ve mantıksal bir yolla adım adım ve coğu zaman alaylı bir uslüpla hasmının gerçeği itiraf etmesini sağlıyordu
Seralarda yetiştirilen sebzeler aşırı ölçüde lezzetsizdirler. Kı şın gönderilen patlıcanların hiç vitamin taşımadığını ve hıyarların tatsız olduğunu duyması üzerine bu konuyu araştırmış ve nedenini bulmuştu: Bazı güneş ışınları, vinil ve cam kaplamayı geçip, sebzelerin yetiştirildiği kapalı mekânlara ulaşamıyordu. Araştırma sı, seraların içinde aydınlatma sistemi kurulmasına yol açmıştı. Buradaki temel soru, insanların kışın patlıcan ve hıyar yeme lerinin gerekli olup olmadığıdır. Ama, bu soruyu bir yana bırakır sak, kışın yetiştirilmelerinin tek nedeni, ancak o zaman iyi bir fiya ta satılabilmeleridir. Birisi yeni bir yetiştirme yöntemi geliştirir, ve bir süre sonra bu sebzelerin hiçbir besin değeri olmadığı anlaşılır. Bunun üzerine teknisyen, eğer besin kaybı varsa bu kaybı önle menin bir yolu bulunmalı diye düşünür. Sorunun aydınlatma sis temiyle ilgili olduğu düşünüldüğü için, ışık tayflarını araştırmaya başlar. Eğer vitamin içeren bir sera patlıcanı üretebilirse her şeyin yoluna gireceğini düşünür. Duydum ki, bütün yaşamlarını böylesi araştırmalara adayan bazı teknisyenler varmış.
İster iman etsin ister iman etmesin, Kur'ân'ı anlamak isteyen herkesin ilk adım olarak daha önce kafasında yer eden teori ve tasavvurlardan zihnini boşaltması gerekir. Her türlü arzu ve isteklerden içini arındırması, sonra da açık bir gönül, dikkatli bir kulak ve Kur'ân'ı anlamak için tertemiz bir amaç ile onun üzerine eğilmesi gerekir. Önceden kafalarını sayısız düşüncelerle doldurarak Kur'ân'ı etüd etmeye çalışanlar, onun sayfaları arasında kendi düşüncelerinden başka birşey okuyamazlar veya okudukları metinlerde Kur'ân'ın havasını teneffüs edemez ve o tadı bulamazlar. Böyle bir inceleme ve araştırma yöntemi, sıradan herhangi bir kitabı okumak için bile elverişli değilken, -bilgi hazînelerini böyle bir okuyucuya hiçbir zaman açmayacak olan- Kur'ân'ın okunması konusunda nasıl elverişli olabilir?!