Estetikten başka hangi felsefi bilim dalında birbirine taban tabana zıt olacak kadar kaba, rastgele araştırma yöntemleri vardır? Bir yanda son derece zarif ama boş, bomboş, yüzeysel, tek yanlı sözler yığını; öbür yanda en basit şeyleri bile, sistemin ışıltılı sarayına girmeye değer hale getirmek ister gibi soyut bilimsellik kılığına büründürme hevesindeki abuk sabuk felsefi terminolojiyi elinin tersiyle iten, gerçekten derin, gerçekten zengin içerikli olduğu kuşku götürmez araştırmalar; ve son
olarak da bu iki araştırma yöntemi arasında, sanki bunların birinden ötekine geçişi sağlayan, bir içeriksiz, boş, ama zarif sözler yığınından lügat paralayan, bir aşırı bilimselliğin dipsiz kuyularına inmiş gibi yapan eklektik yöntem… Bu üç yöntemden hiçbirinin yanlışlarına düşmeyen, içeriğinin önemine uygun, açık,
anlaşılır bir felsefi dille yapılan açıklamalara en az rastlanan alan estetiktir.