Birinci Bölge viranelik, İkinci Bölge kargaşa içinde, Üçüncü Bölge yaralı,
Göksel Arabalar Yeri yok artık; olan bu işte! Dedi Enki, Enlil'e.
Tüm bunlar Her Şeyin Yaraticisinın muradı idiyse eğer, Dünya Görevimiz' den arda kalan bu işte!
"Adını bilmediğim birşey...
Belki bir çelişki, belki de sadece bi ihtimal.
Ya da tamamen imkansızlık.
Fakat susmuyor içimde ki o sokak boyu çığlık.
Geçmiyor gözyaşından arda kalan hıçkırık.
Adını bilmediğim bir şey bu.
Umudun kıyısız tarafı, gecenin sabahı ve günün ilk sigarası.
Adı yok, yarım kalan bi konuşma bu."
Hep ertelediğim bir kitaptı.
Yeni bir kitap okumak için karar verme aşamasındayken anasayfamda karşıma çıktı aynı kitap: yaşamak!
Kıymetli bir okurun incelemesi ile ikinci defa karşıma çıkmış oldu yani. Daha fazla ertelemeden başlayayım en iyisi dedim:)
Bazen olur ya bir kitaba başladığınızda karmakarışık olaylar olur, sizi kitaptan soğutma
''Yanındayken sevgi, uzaktayken aşk olur...
Aşkın en saf hali ile tanışmaya hazır mısınız? Cevabınız evetse size harika bir kitapla geldim.
Mehtap Karataş kaleme aldığı #alininbaharıaraf
Böyle temiz aşklar kaldı mı günüzümüzde diye sormadan edemiyor insan.
Peki aşk kavuşunca mı aşk oluyordu?
Kavuşmak uğruna o yolda çekilenler
Kudüs hatırlamak değildir.
Kudüs hiç unutmamaktır.
Kudüs yetişmek değildir, koşmaktır.
Kudüs yanmak değil,kül kül semaya şehadet taşımaktır.
Kudüs en çetin imtihandır!
Kudüs Miraç 'tan arda kalan Firdevs 'e anahtardır!
Kudüs
Bir gün
Bir hafta,
Bir ay değil,
Kudüs;
Yaşanacak hayattır!
Yanan Alnım , Müşfik avuçlarına ne kadar da muhtaç bilemezsin...
Beni ne kadar ateşe versen de, hiçbir hatıramız küllenemez, bunu bilesin. Zümrüdü Anka gibi kendi külümden doğar
Ve katar katar turnalar gibi yine kanat vurarak yine revan olurum yollarına...
Gözlerimde bir mahmurluk, sensiz uykularımdan arda kalan
Sinemde yumru yumru
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ?
“Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Sözlerim,
Bir kağıt misali yanar,
Dilim hissetmez sıcaklığını,
Zira hissetse o da bu işten cayar.
Sözlerim üç beş kelimeden ibaret değil,
Nice kelimeler ölmüş düşüncelerimin ardında,
Anlamak için hissetmek yetmez,
Dökülen her damla yaş izleri var mizacımda ..
Ben istemem zaman olduğunca aksın,
Adım adım usul usul gideyim,
Serzenişlere vakit kalsın,
Solmuş çiçeklerim onlardan bahsedeyim.
Maziden arda kalan bir çift göz,
Beni dakikalarca izleyen bir donuk simâ,
Ruhuma ilişmiş bir basit söz,
Anlam veremediğim bir garip mânâ...
Beklenen yağmur en sonunda yağar ama savaştan geriye kalan her şeyi yağan yağmurun temizlemesi mümkün müdür acaba? Savaşlarda onca yaşananlar insanoğlunun en karanlık ve en vahşi taraflarına ait öykülerse, makineli tüfekler ve top mermileri art arda patlayıp etrafa ölüm saçıyorsa, tecavüz mağduru zavallı kadınlar 'nefret çocukları'nı dünyaya getiriyorsa... Ne yazık ki savaştan geriye kalan bu pislikleri temizlemeye göğü yararak bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun dahi gücü yetmez...