This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
He said, "You know that thing(s) that you are struggling to get rid of?" You won't be able to escape from them by running away! It's not after you, it(s) is within you!..
...Porteneil’e tek başıma gidip kütüphanede bana öğrettiği şeyleri kontrol etmeye başladığımdan beri babam bana karşı daha dürüst davranmak zorunda kalıyor, ama ben küçükten dürüstçe hatta saflıkla sorulmuş sorularıma yalan yanlış cevaplar verip beni kandırırdı. Senelerce Pathos'un Üç Silahşörler'den biri olduğuna inandım, Fellatio'nun Hamlet'teki bir karakter, Vitreous'un Çin'de bir şehir olduğuna ve İrlandalı köylülerin Guinness'i turbayı ayaklarıyla çiğneyerek yaptıklarına.
Tek gerçek seyahat, İuventus'un sularına tek gerçek dalış, yeni yerlere gitmek değil, başka gözlere sahip olmak, dünyayı bir başkasının, yüzlerce başka kişinin gözleriyle görmek, her birinin gördüğü, her birinin içerdiği yüzlerce dünyayı görmektir.
Arren, gökyüzünün önündeki meyve bahçelerinin kömürleşmiş ağaçlarına ve adanın kara yıkıntısına baktı; yüzünde katı bir ifade vardı. "Ağaçların günahı neymiş?" dedi. "Kendi suçları yüzünden otları cezalandırmak zorunda mıydılar? İnsanlar çok vahşi, başka insanlarla bir alıp veremedikleri var diye toprakları ateşe vermiş olmalılar."