Belki ruhumu da saçlarım gibi serbest bırakabilseydim, dört yanımı tatlı tatlı sarabilirdi varlığım. Bir sır gibi senelerdir içime akıttığım gözyaşlarımla yıkanırdı her gün ruhum. Oysa hem saçlarım hem de duygularım sıkı sıkı toplanmaya ve saklanılmaya alışmıştı. Ağlamamaya, sızlanmamaya ve kabuğuma gizlenmeye. Ve kabuğum... O öylesine kalındı ki!