Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama
Arif Tekin, kurana ve islama kaynaklık eden Zerdüşt inançlarını, tarihi süreç içinde incelemeye alıyor. Zerdüştlük, Orta doğuda oldukça yaygındı, bugün İngilizce nasıl dünya diliyse, o zamanda da Zerdüştlük inancı ve kültürleri o kadar baskındı, ayrıca 2-3 imparatorluk tarafından kabul edilmiş bir inanıştı, dolayısıyla kuranda ve islamda
ÇEKİLİŞİMİZ BİTMİŞTİR.
BUNCA ZAMAN EMEK VE KİTAP VEREN HERKESE SONSUZ TEŞEKKÜRLER. YÜREĞİNİZE SAĞLIK GÜZEL İNSANLAR..
Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizlerin sayenizde çok daha güzellerini birlikte yapacağınıza şüphem yok. Şimdi kazananları seçme
Merhaba. Bu kitabı Süleyman Ateş'in "Gerçek Din Bu" adlı kitabıyla beraber okudum. Ateş, genel olarak Dursun'un istemeyeceği kadar akılcı bir yaklaşım içerisinde. Ama bununla birlikte birçok kişiye nazaran da aykırı bir düşünce yapısına sahip. Miracı, recm cezasını, peygambere atfedilen mucizeleri vs.. kabul etmiyor. Bunların aksine
. . .
SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ
*******
(Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
Çok çok mutluyum sevgili 1K üyeleri. Bu kitabı okumanın bana verdiği mutluluğu nasıl tarif etmeliyim bilmiyorum, nedenini sonra açıklayacağım, biraz kitaptan bahsedeyim :)
*okur kaçıran uyarısı :)
Öncelikle elimdeki kitabın çevirisi Dr. Arif Arslan'a ait, Şubat 2017'de basılmış 1. Baskıdır.
Kitap beş bölümden oluşmakta:
Birinci bölüm,
O der ki!
Tüm sesler benim!
Yankılanan her kalbin sesinde Ben varım!
Oknayunsun sessiz uğultuları gibi, derinliğin sessizliğinde sessiz olan Ben'im!
Karanlığın ucundaki hiç kimse Ben'im!
Tüm kimliklerden arınmışım, ancak tüm kimlikler Ben'im!
Ve benim adım HİC KİMSE!
O kadar çok not aldım ki, neredeyse bütün kitabı. Her sayfa ayet veya hadis dolu. Kitapta sadece İslam kaynakları mevcut. Hadisler de bütün İslam alemi tarafından kabul gören sahih hadisler.
Kısaca kitap İslamın kadına nasıl baktığını anlatıyor. O kadın ki, toplumun yapı taşıdır. En temeli, vazgeçilmezi. "Yaratma" kabiliyeti olan, geleceği şekillendiren.
Bir de dinler nasıl bakıyor bu konuya onu okuyup öğrenmek gerek. Peygamberden önce nasıldı, sonra nasıl oldu? Gerçekten denildiği gibi yaşam hakkı mı verdi, bazı haklar mı sundu, yoksa var olanı da mı elinden aldı?
Dinlerin tarihsel süreçde nasıl etkili olduğunu, neredeyse her savaşa yön verdiğini, yaşam bçimlerimizi belirlediğini vs tarihle biraz olsun ilgilenen herkes bilir. Din kendisiyle beraber bir medeniyet de getirdiği için tabii ki hayatımızda önemli bir yerişgal eder. Kiminde azdır, kiminde çok, kiminde hiç yoktur, kiminin hayatının tamamı dindir. Haliyle, bizler için bu kadar önem arz eder bir şeyi ne kadar biliyoruz, ne kadar araştırıp inceliyoruz diye soruyorum bazen kedinme? Cevap çok basit: çok az vey hiç. En fazla kulaktan dolma bilgilerdir, herhangi bir dayanağı olmayan hikayelerdir, hurafelerdir.
Sağda solda misyonerlik yapan arkadaşlar, sabah akşam dini kitaplardan alıntı paylaşan arkadaşlar, ne okuduz? Ne kadar okudunuz? Ne kadar incelediniz tarihi metinleri?
Ee madem bu kadar önemli neden kayıtsızsınız dinlerinize karşı? Doğru düzgün mü öğrenseniz acaba?
Mütercimin Önsözü
Elinizdeki kitap Mağripli değerli alim, arif Abdülbaki Miftah'ın Şeyh-i Ekber Muhyiddin Ebu Abdullah Muhammed b. Arabi el-Hatemi'nin (h.560-638) kitaplarına ve eserlerine ilişkin araştırmaları kapsamında hazırladığı bir çalışmadan ibarettir.
Daha önce yine tarafımızdan tercüme edilen "Kur'an-Varlık" adlı kitapta,
Sevgide asla bir yaptırım, şüphe yoktur, koşul yoktur, amaç yoktur, beklenti yoktur, hiçbir değer, sevginin mükemmelliği karşısında değerli değildir. Ölçülebilir tüm değerler, sevginin karşısında anlamını yitirir.