111 syf.
8/10 puan verdi
Arif Nihat Beyciğimden harika bir deneme okudum. Harika diyorum. Denemeler bir defa sarmadı devamı da aynı şekilde gelmiyor ama bu çok güzel başladı ve çlo güzel bir şekilde de devam etti. Ben harika dediğime bakmayın Arif Nihat Asya bu kitaptaki yazdıkları yüzünden mahkemelik dahi olmuş? Neden mi? 1960 yılından sonra ülkede yaşanan bazı olayları hava değişimleri sağ-sol Kıbrıs Meselesi ülkedeki yönetimde söz sahibi olan insanların liyakatsizliği yetmezmiş gibi bir de milleti sömürmesi bunu da şu şekilde söylüyor Arif Nihat Asya "Yeme kürküm yeme" ne hoş bir deyim ve diyor ki " bedava verir gözükürler pahalı ödetirler yeme kürküm yeme" kaşığıyla ikram eder sapıyla gözünü çıkarır yeme kürküm yeme (1964) Bir denemesinde Kıbrıs Nasıl Elden Gider diyor ve Kıbrıs meselesine sessiz kalan hükümet yönetimini tenkit ediyor sonra Silivri işte :)(1964) Bir diğerinde millî duyguları yüksek olduğu kadar dini değerlerininde ne kadar ulvi olduğunu gösteriyor. Ayasofya denemesi alıyor kaleme ve müze olmasını eleştiriyor diyor ki Atam Fatih görse ne olur şimdi? (1966) Ve şimdi isterdim ki Atam Fatih görsün. Ve isterdim ki Ârif Nihat Asya da görsün. Çünkü o kutlu mabet özgürlüğüne kavuştu. En çok hoşuma giden ise Arif Nihat Asya'nın yaptığı Kars Gezisinde "Kars Geceleri" başlığında canımın içi memleketimden övgülerle lezzetlerle yiğitlikle şenlikle bahsediyor olması. Memleketime bayılmış insanını çok sevmiş yetmezmiş gibi yemeklerini de beğenmiş. Ama Kaz dan bahsetmemiş:) ama diyor ki cömert diyor. Allah razı olsun insanımızdan ve memleketimden.
Onlar Bu Dilden Anlar
Onlar Bu Dilden AnlarArif Nihat Asya · Didakta Yayınları · 197021 okunma
Yara
İyiyim, diyor. Belli ki daha yara soğumamış...
Reklam
«Baharı özledik artık..» diyor gelen kızlar, Ki içlerinde baharın da özledikleri var?
Sayfa 25 - Didakta Yayınları
390 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 15 hours
Merhaba arkadaşlar. Daha önce Abum Rabum adlı İskender Pala kitabını okumuş ve çok memnun ayrılmıştım kitaptan. Şah ve Sultan kitabı da 2010 yılında çıkan ve çıktığı gibi çok satanlar listesine giren bir eser. Öyle ki 2010 yılında çıkıp aynı yıl en çok satan kitap olma özelliğine sahip olunca da gerçekten güzel miymiş yoksa popülerlik mi derken merak ettim başladım. Yavuz Sultan Selim ve belalısı Şah İsmail arasındaki mücadele ile aynı zamanda halen gündemde olan ve uzun yıllar da bitecek gibi gözükmeyen, kimi güçlerin tabiri caizse ekmeğine yağ süren, Sünni - Şii çatışmasını da detaylı bir şekilde gözler önüne seriyor. Hoşunuza gitsin gitmesin, kendini okutmayı da başarıyor. Eh, ne diyor Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya; “Ağlasın taşlara kapanıp tarih: Selimler gelir de Yavuzlar gelmez, Kağanlar, hakanlar, başbuğlar doğar; Cengizler, Gaziler, Oğuzlar gelmez!” Yavuz Sultan Selim gibi iyi bir devlet adamını, İslam’ın kurtarıcısı ve halifesini, bu kahraman askeri değil yermek, kötülemeyi düşüneni kendi tabularına gömeriz. Herkes liderleri hatırlar ama kimse ikincileri anımsamaz. Her zaman liderlerimize saygımız oldu, ruhları şad olsun. Beğenceğinize inanıyor, keyifli okumalar diliyorum..
Şah ve Sultan
Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332.8k okunma
«Baharı özledik artık.. » diyor gelen kızlar, Ki içlerinde baharın da özledikleri var?
Sayfa 25 - Didakta / BaharKitabı okudu
Arif Nihat Asya diyor ki: Ey okunmamış kitap, bir gün gelecek okunacaksın. Üzerine belki mavi, belki elâ, belki yeşil gözler eğilecek ve seni okurken ağlayanlar olacak, gülenler olacak!
Sayfa 69 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.