Üçüncü Kapı: Marifet
Yaşama gayesi, çevresindeki her tür varlığa hizmet etmek, yardım etmektir. Bu kapıda Hacı Bektâş-ı Velî'nin hafızamızda yer etmiş ünlü temsili resminin arifin tarifi olarak yorumlanması mümkündür. Insan kucağında aslan ve ceylanı bir arada görmek önemli alt mesajlar içermektedir. Burada önce ariflik makamına ermiş insanın şuurlu bir varlık olarak dünya ve doğa üzerinde yönetim yetkisi olduğu görülür. Birçok hayvanın neslini tüketmiş insanın kucağında aslan ve ceylanı bir arada görmek manidar bir karedir. Çünkü hayvanlar üzerindeki yönetim yetkisini kullanarak doğanın denge ve düzen içinde devam etmesini sağlayabilecek tek yetkili insandır.
Sayfa 67Kitabı okudu
Arifin, tarifi...
Derviş'e sormuşlar: Ağlıyor musun?
Yanıt vermiş: Hayır! Derdimi suluyorum; fazlalığı dışarı taşıyor.
| 
İhsan Fazlıoğlu
Arifin tarifi...
İyiliğe iyilik her kişinin işi,
Kötülüğe iyilik er kişinin işi,
İyiliğe kötülük ise şer kişinin işidir.
| Şeyh Edebali
Arifin tarifi.. Din budur işte..
Hiçbir tedbirin takdiri engelleyemeceğine ama beşer olarak her türlü tedbiri almanın da dini bir vecibe olduğuna iman ediyoruz.
Tedbir, takdire engel olmak için değil mesuliyeti yerine getirmek için alınır.
Tedbirsizlik günahtır. Ama olacak olan da olacaktır, kaçış yok.
| 
Saadettin Acar
Arifin tarifi...
Ebu Bekir Fârisî’ye,
“Ruhun sükûtu nedir?” diye sordular
“Geçmiş ve gelecek zaman ile meşgul olmayı terk etmektir” dedi.
ARİFİN TARİFİ
“Karınca yere dökülen baldan azıcık yer ve gider.
Tadı hoştur. Geri dönüp
daha çok yemek için içine girer. Ancak ayakları bala kapılır ve çırpınarak ölür.
Hikmet ehli der ki, dünya bu bal gibidir; kim yetecek kadar alırsa kurtulur, kim de içine dalarsa sonu karınca gibi olur.”
ARİFİN TARİFİ
Eskiden bizim oralarda hac döneminde birçok şoför hacca giderdi. Hacca gidenlere "Hacı Filan" diye hitap etme geleneği var. Ancak adamların çoğu işin şuurunda değil. Bir hac döneminde birkaç şoför hactan dönmüş. Nüktedanlığıyla bilinen birisiyle karşılaşınca ona takılmışlar:
-Amca hactan geldik, elimizi öpmeye gelmeyecek misin, demişler.
Amca kaç ayar olduklarını biliyor.
-Oğlum, demiş. Sizi on beş yirmi gün sonra göreceğim. Eğer haccın gereklerini hayatınızda gösterirseniz o zaman gelir ayağınızı öperim. Ama sizde o kumaş yok.
Önemli olan eylemdir, söylem değil...
Adnan DEMİRCAN
