871 syf.
·
Puan vermedi
Risale-i Nur Okuma Aksiyonu
Risale-i Nur külliyatını okumaya ve anlamaya çalışırken karşılaştığım bazı tanıtıcı notları derledim. Önsöz Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı.1 Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa yalvarsın.2 Müşteri olmak; Kur’an’ı anlamak istiyor muyuz?
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 20135,4bin okunma
aristocular gelse de şöyle iyi Bi tartışsak, ne diyor sizin filozof diye ://
Kadınla erkek arasındaki ilişki, köleyle efendi, zanâatkârla, akıl işi gören, barbarla Yunanlı arasındaki ilişki niteliğindedir. Kadın bitmemiş bir insandır, gelişim aşamasının henüz aşağı bir basamağında, solda ayakta durmaktadır. Erkek; yaradılıştan üstündür, kadınsa aşağıdır. Biri yönetir, öteki yönetilir. Bu ilke ister istemez, bütün insanlığa uygulanabilir. Kadının iradesi zayıftır, bu bakımdan, kişiliğinden ya da bulunduğu yerde bağımsız olma yeteneğinden yoksundur. Onun için en iyi yer sakin bir ev hayatıdır. Dış ilişkilerde erkeği tarafından yönetilirken, iç işlerinde eşsiz olabilir. Kadınlar, Eflatun'un devletindeki gibi erkekleştirilmemelidir. Tersine, ayrılıkları daha bir belirtilmelidir. Başka olan şey kadar çekici bir şey yoktur. "Erkekle kadındaki cesaret, Sokrat'ın sandığı gibi aynı değildir. Erkeğin cesareti emretmesinde, kadınınsa boyun eğmesinde biçimlenir. Şairin dediği gibi:" Susmak kadının şânındandır." s. 102~103
Sayfa 103 - İz Yayıncılık :376-İstanbul 2002Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Yine bir, “ikisini de dene tarafını seç” durumu :)
Atomcular evrenin ortaya çıkışını ve içindeki olayların evrimini tamamen tesadüflere bağlamışlardı. Aristocular ise evrenin yapı ve evriminde bir plan, bir amaç olduğu kanısındaydılar. Burada tesadüflerin yönlendirdiği olayların düzensizliği, plan ve amacın ise düzeni varsaydığı açıktır.
Sayfa 285 - İş bankasıKitabı okudu
Revolution(Devrim, devir, Döngü)
Pekiyi, nasıl oluyor da madde ilimlerinde bir tekrarlanış, bir yerinde sayış, yâni, devri bir hareket ifâde eden revolution, sosyal dünyâda bir kopuş, bir ilerleyiş, bir meçhule kanatlanış belirtiyor.. İzah edelim: Kelimeyi siyasî bir deyim olarak kullanan Yeni-Aristocular'a göre hep devri bir hareket söz konusudur. Ülkeler dâima aynı hükümet şekillerini tekrarlar. Başka bir deyişle, sitelerin zaman zaman tercih ettikleri yönetim tarzları vardır. Yâni yeni bir hükümet şekli icad edemezler. «Hükümet şekillerinden ilki, tabiî olarak kurulan monarşidir. Monarşi kırallığı doğurur. Kırallığın bozulmasından istibdat doğar. Istibdatın sona ermesi ile aristokrasi sahneye çıkar; aristokrasi umumiyetle oligarşiye inkılâb eder. Topluluk, yöneticilerin adaletsizliklerine son verince demokrasi kurulur. Demokrasinin yozlaşması oklokrasiye zemin hazırlar. İşte hükümetlerin tâkib ettiği revolution (devrî hareket) budur. Ülkeler hep aynı yoldan geçer, dâima hareket noktalarına dönerler.» Görülüyor ki râvolution'u ilk kullananlar onu devri bir hareket olarak düşünmekteydiler. Onlar için, bir kopuş, bir yenileşme söz konusu değildi.
Sayfa 113Kitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
İnsanın evreni anlama arayışı onu kaçınılmaz bir soruyu sormaya itmiştir: Evreni oluşturan en küçük madde nedir? Çünkü Platon’un da dediği gibi “Maddenin en küçük ögesi bilinmeden insan evreni anlayamaz.” İşte parçacık fiziğinin, yani bizleri doğruluğundan şüphe etmediğimiz şeyleri sorgular hale getiren kuantum mekaniğinin çıkış noktası bu
Parçacık Fiziği
Parçacık FiziğiSezen Sekmen · Odtü Yayınları · 200765 okunma
Düzenlilik&Düzensizlik
Atomcular evrendeki olayların tamamının maddenin hareketinin sonucu olduğu kanısındaydılar (düzensizlik varsayımı). Aristocular ise bu olayların önceden planlı bir maksat sonucu meydana geldiklerini varsayıyorlardı (düzenlilik varsayımı).
Sayfa 285 - İş bankasıKitabı okudu
Reklam
Atomcular evrenin "açık", yani sınırsız (nispeten daha düzensiz), Aristocular da "kapalı", yani sınırlı olduğu (nispeten daha düzenli) kanaatindeydiler.
Sayfa 286Kitabı okudu
Revolution (Devrim)
Kelimeyi siyasî bir deyim olarak kullanan Yeni-Aristocular'a göre hep devri bir hareket söz konusudur. Ülkeler dâima aynı hükümet şekillerini tekrarlar. Başka bir deyişle, sitelerin zaman zaman tercih ettikleri yönetim tarzları vardır. Yâni yeni bir hükümet şekli icad edemezler. "Hükümet şekillerinden ilki, tabiî olarak kurulan monarşidir. Monarşi krallığı doğurur. Krallığın bozulmasından istibdat doğar. İstibdatın sona ermesi ile aristokrasi sahneye çıkar; aristokrasi umumiyetle oligarşiye inkılâb eder. Topluluk, yöneticilerin adaletsizliklerine son verince demokrasi kurulur. Demokrasinin yozlaşması oklokrasiye zemin hazırlar. İşte hükümetlerin tâkib ettiği revolution (devrî hareket) budur. Ülkeler hep aynı yoldan geçer, dâima hareket noktalarına dönerler.
Sayfa 113 - İletişim Yayınları (21. Baskı, 2012)Kitabı okudu
Aristocular işinize bakın. İbrahim Bey ateş ediyor:D
... " Bütün varlıkların kaynağı olan bu ilahî irade, onlara anlam ve gaye aşılar. Varlık, Yaratıcı'nın oluş ve bozuluş âlemine çevrilmiş yüzüdür. Aristocuların hilafina, Allah, âlemi bir saat ustası gibi kurup kendi hâline bırakmamıştır. Kâinattaki düzeni sürekli kılan, Yaratıcı'nın rahmet ve inayetidir. Allah her şeyi her an yeniden yaratmakta olduğundan, bu iradenin tecellisi de süreklidir, dinamiktir ve her an terütazedir. Varlığın sırrının ihata edilemez ve tüketilemez olmasının sebebi de budur. Varlık üzerinde düşünmek, soyut kavramlar arasında dolaşmak değil; bir akıl, aşk ve kurtuluş metafiziği zemininde hareket etmektir. Zira Allah'ı gerçek mânâda bilen kişi O'nu sevmeden edemez. Allah'ın sonsuz sevgi ve merhametinin bir tezahürü olan varlık âlemi, her an O'nun varlığına şehadet eder. Düşünmek, bu şehadete katılmaktır." ...
Atomcular evrendeki olayların tamamını maddenin hareketinin sonucu olduğu kanısındaydılar (düzensizlik varsayımı). Aristocular ise bu olayların önceden planlı bir maksat sonucu meydana geldiklerini varsayıyorlardı (düzenlilik varsayımı).
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
Atomcular (Lökip, Demokrit, Epikür, Lükres) evrenin ortaya çıkışını ve içindeki olayların evrimini tamamen tesadüflere bağlamışlardı. Aristocular ise evrenin yapı ve evriminde bir plan, bir amaç olduğu kanısındaydılar. Burada tesadüflerin yönlendirdiği olayların düzensizliği, plan ve amacın ise düzeni varsaydığı açıktır.
Sayfa 285Kitabı okudu
Atomcular evrenin ortaya çıkışını ve içindeki olayların evrimini tamamen tesadüflere bağlamışlardı. Aristocular ise evrenin yapı ve evriminde bir plan, bir amaç olduğu kanısındaydılar. Burada tesadüflerin yönlendirdiği olayların düzensizliği, plan ve amacın ise düzeni varsaydığı açıktır.
Sayfa 285Kitabı okudu
"Birileri bizimle alay ediyor!"
Dinsel Aristocular, bilimsel Aristocuları boğazlarken, kuantum fizikçileri sufi tayfasıyla el ele, kol kola!
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.