"... Kur'an kul yapısıdır, Muhammed onu eski örf adetlerden toplayıp kendi günlük siyasetini de katarak yeni bir ambalajla ortaya atmıştır..." derse, asla kabul edilmez. Böylelerine reva görülen ceza çok ağırdır. Buna bir iki örnek vereyim. Maide suresinin (ki Kur'an'ın ahkâmla ilgili inen son suresidir) birkaç yerinde özet olarak, "Kim Allah'ın hükümlerine / koyduğu prensiplerine göre hükmetmezse işte onlar zalim, kâfir ve fasıkların ta kendileridir" diyor. En önemlisi, aynı surede Kur'an'a karşı muhalefet yapmak isteyenler için, "Allah ve peygamberine karşı cephe açanların ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası: 'Ya öldürülmeleri, ya asılmaları, ya eller ve ayaklarının çapraz olarak kesilmeleri veya sürgün edilmeleridir. Bu -ceza-, onlara dünyada çekecekleri bir zillettir. Ahrette ise kendilerine daha ağır ceza vardır' " diyor. Bu gibi ayetler hakkında geniş bilgiyi, cezalar mevzuunda vereceğim. Yine Medine surelerinden Ali İmran'da, "Her kim İslam'dan başka bir din edinirse bu ondan asla kabul edilmez ve o kimse ahirette de zarara uğrayanlardan olacak" diyor. (85.ayet)
Sayfa 78 - 3.Bölüm: Kutsal dinler öncesi Mezopotamya'da demokrasi, eğitim ve adaletKitabı okudu
(Hammurabi kanunlarında)Yine "Eğer bir erkek bir kadınla evlenir, kadın günün birinde ağır bir hastalığa yakalanır ve o erkek başka hanımla evlenirse yine hasta olan hanımını boşayamaz, ölene dek ona bakmak zorundadır. Ancak kadın kendi rızasıyla babasının evine gitmeyi tercih ederse o zaman çeyizini alır gider" diyor. Maalesef Kur'an'da kadına aynı hak tanınmamıştır. Kur'an'a göre değil ki hanım hasta olsun, her halükârda erkek istediği an/sebepsiz olarak onu boşayabilir.
Sayfa 64 - 2.Bölüm: kutsal kitaplarda var olan tanrı görevlendirmesinin sümerdeki kökeni (vahyin/mesajın tanrıdan gelme hikayesi)Kitabı okudu
Reklam
"Bayrak", "Fetih”, “Ağıt”, “Dualar-Aminler”, “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor" gibi yüzlerce şiiriyle Türk milletinin gönlünde taht kurmuş olan millî şair ve gazetemiz şairlerinden Arif Nihat Asya, 5 Ocak 1975 günü vefat etti. Arif Hoca'nın (bizdeki söyleniş tarzı buydu) vefatı "Bayrak" şiiri ile ünlendiği bir 5 Ocak'a rastlamıştı. Kendisini "ben 5 Ocak'ta doğdum" diyerek anlatırdı. Yine bir 5 Ocak'ta rahmetli oldu.
"Pippin nefesini tutarak daha yatana ilerledi, adım adım. Sonunda diz çöktü. Elini sinsi sinsi uzatıp yavaşça o tümseği kaldırdı: Pek öyle beklediği kadar ağır değildi. "Belki de sadece bir iki parça bir şeyini koyduğu bir çıkındır," diye düşündü garip bir rahatlama hissiyle; ama çıkını bir daha yerine bırakmadı. Bir süre onu sıkı
Güneyde Boruşehir tarafında gecenin bir yansında insanlar, vadide esen, rüzgarı andıran büyük bir gürültü duydular ve yer sarsıldı; herkes korktuğundan kimse yerinden kımıldamaya cesaret edemedi. Fakat sabah dışarı çıktıklarında hepsi şaşakaldı; çünkü öldürülmüş olan orklar gitmişti; ağaçlar da. Aşağıda, uzaklarda Miğfer Dibi vadisinde çimenler
Ey kullarım! Nefislerinize acıyın; zira bedenler zayıf, yol uzun, yük ağır, sırat incedir. Hepinizin hesabını görecek olan zât ise, her şeyi görendir. Hüküm verecek olan hâkim, âlemlerin rabbidir.
Reklam
724 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.