Bu kuruntular dışında ruhunu yoran başka şeyler yoktu. Aslında bu üzerinde düşünülüp taşınılanlar tamamen bu bölümün tarihçisine aitti. Çünkü o da tüm diğer tarihçiler gib, yansıtmalarında geçmişle bugünü, gerçekle olasıyı,
"olan"|a, "olması gereken”le, "olmalıydı"yı birbirine karıştırıyordu.