Beni tanımayan ona, hakkım olmadığı halde; dargınım, kırgınım, küskünüm...
Yine geldim bir kitabın daha sonuna. Aslında bir serinin sonuna geldim. Her biri ayrı bir tat bıraktı bende. #orhankemal okumaya doyamıyorum ki...
Kitaptaki karakterimizin ismi yok. Ismi yok ama aslında içimizden birisi. Bir gencin serserilikten sıyrılışın hikâyesi idi. Lâkin bu genç çevresine göre hareket eden birisi. Yani bir karar alırken veya bir işe adım atarken etraf ne der acaba diye düşünüyor. Etrafı düşünürken kendi kaybettiklerinin de farkında değil ne yazık ki.
Orhan Kemal yine işsizliği ve işçi kesimini çok güzel işlemiş bu kitabında da. O zorluğu âdeta yaşıyorsunuz okurken. Beni en çok üzen nokta ise gencimizin sevdiği kızı elinin tersi ile itmesi oldu. Insan sevdiğine neden yapar ki bunu? Kitap boyunca "Artık yeter git kızı bul!" dedim. Ve öyle de bir son beklemiyordum açıkçası.
Bu kitap serinin son kitabı olduğu için ben farklı şeyler hayal etmiştim aslında. Kitabı tek başına çok sevdim ama seriye bakınca da "Acaba devami değil mi" diye milyon tane soru ile kaldım. @isikogutcu bey sağ olsun bütün sorularıma cevap oldu. Bu kitabı Cemile ile evlenmeden önceki zaman şeklinde değerlendirince her şey yerine oturuyor. Iyi ki bu dünyadan geçmişsin üstat!
#parlakmeltemkitapligi
Kitabın ilk 150 sayfasını okuduktan sonra, kitap tanıtımının yapıldığı bütün platformlarda geçen “Sokaktaki isimsiz kişileri hepimizin tanıdığı karakterlere dönüştüren, onları en yakınımızdaki insanlar arasına sokan, hatta kendi verdiği adlarla toplumsal birer tipleme haline getiren Orhan Kemal, Arkadaş Islıklan adlı bu kitabında bir kez daha
Orhan Kemal Kütüphanesi'ne gidip oğlundan Orhan Kemal'in hayat hikayesini dinlediğim vakitlerde başlamıştım bu kitabı okumaya. Kafamı toplayamamıştım, bitirememiştim. Geçen günlerde bir azimle kitaplarımın arasından çekip aldım bu kitabı ve yavaş da olsa okumaya başladım.
Kitap başlarda bana bir şey katmayacak ya da herhangi bir şeyi daha derinden anlamama sebep olmayacak gibiydi. Farkına varamamıştım ne döndüğünün. Parça parça okumamın da etkisiyle, sürekli kendi hayatımdan parçalar buldum. Bana kalırsa -ki çoğu kişi hemfikir- bu kitap bir gencin olgunlaşma sürecini anlatıyor ve tabii bundan daha da fazlasını. Bu sürecin içinde ben de olduğum için kendimden bir şeyler bulmamam imkansızdı. Bir yanda arkadaşlarımın bana ruhsuzsun "ıslıkları" bir yanda da geçici heves ve heyecanlardan daha da önemli olan ekmek kavgası.
Sonda verilen mesajlar ise oldukça açıktı. Kadın ve toplumun geneli için vermek istediği mesaj ise gerçekten çok hoştu.
Hayatımızdaki İlyas Ustaların artması dileğiyle! İyi ki de okumuşum.
262 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın ilk yarısını çok eğlenerek okuduğumu itiraf etmeliyim. Serseri bir gencimiz kitabın ana karakteri, belirli bir işi gücü yok ve biraz da şıpsevdi. Sevdiği bir genç kız var, kızdan benimki diye bahsettiği için adı yok kitapta. Kızın babası "serseri" ile bir konuşma gerçekleştiriyor ve ancak işi gücü olduğunda kızı ile evlenebileceğini söylüyor. Gencimiz o kadar arayıp soruyor ama elde avuçta para da yok iş de. Kız aniden bohçasını alıp gencimize kaçıyor ve olaylar başlıyor. Kitap günümüzden 50-60 yıl öncesinde yazılmasına rağmen kişi analizleri halen doğruluğunu ve gerçekliğini yitirmemiş. dilinden dua eksik olmayan fakat kafasında sapıkça düşünceler besleyen amcalar gibi... yer yer sıkan yerler olsa da genel olarak kendisini fazlası ile okuttu. İki puan kırmamın sebebi kadınlar hakkında yazılanlar. Kadınların sadece bir zevk aracı olduğu, fabrikada çalışan bir kadının fazlası ile garipsenmesi fakat gazinoda çalışmayı çok olası görmeleri, "kadınlık" gereği kocasından dayak bekleyen ve dövülünce şükür eden bir kadın, erkeğin daima üstün olması gerektiği ve kadını köle gibi kullanabilmesi... sonrasında ise kadınların okutulması gerektiğini vurgulayan bir kısım var. Güzel bir mesaj vermiş denilebilir lakin uzun bir süre okuyucunun kafasına bunları yerleştirdikten sonra bir kaç cümlenin hatrına bunları yok sayamadım. Tabi o zamanın şartlarını da göz önünde tutmak lazım. Yazara başlangıç kitabımdı, dilini genel olarak sevdim. okumak isteyen varsa tavsiye ederim...
Bir Orhan Kemal klasiğinin daha sonuna geldim..Kitap,gerek,sizi içine çeken tatlı diyalogları,gerekse insanlığa dair verdiği mesajlarla oldukça etkileyiciydi.Özellikle kadınlara karşı yapılan kötü mumaleleri,onlarında bir birey olduklarına sık sık vurgu yapması,verilen en anlamlı mesajdı bana göre.İnsani duyguların ve farkındalıkların gelişmesi için bu kitap kesinlikle okunmalı!
Serseri mayından,olgun bir adama...
Kitap, arkadaşlarının ıslıklarıyla koşa koşa aşağı inip çöp kovalarını direk yaparak futbol oynayan, babası vefat etmiş annesinden harçlık alarak geçinen, para bulduğunda arkadaşlarıyla şarap içmeye giden, kahvehanelerden çıkmayan serseri mayın olarak adlandırılan 19-20 yaşındaki bir gencin aşık olmasından sonra yaşanan olaylar silsilesinde nasıl