Affetmek ve unutmak.
Benim nazarımda okurken bile insanın içini daraltan iki kelime. O kadar zor ki bunları başarmak. Sürekli beyninde asla unutma! Asla affetme! diyen sesi susturmaya çalışmak. Ama öyle değil, öyle olmamalı hem affetmeli hem de unutmalı. Zaten unutmayan bir Allah'ın var. İnsan affettiği kadar özgür, unuttuğu kadar mutlu bu hayatta. Kısacık olan bu ömürde ne birileri için üzülmeye ne de birilerini üzmeye değer. Hayatımız o bana bunu dedi, şu bana bunu yaptılarla çarçur edilecek kadar değersiz ve kıymetsiz değil. “Nefret ve öfke yalnızca insanın kalbini yorar.”