Hayat, arkası yarın gibiydi, kesinsizdi. Her gün yaşanacak bir şey vardı.. Herkes Kendi düşünü kurar, Kendi hayatını oynar. Şimdi, herkes yoğun,yorgun. ve tek başına..🥀✨
Helalleşme Süreci! Yersen!
Amerika’nın ‘yakın dostu’ daimi konuk mu oldu? ‘Helalleşme’ sırası Halk Tv’de! Amerika’nın ‘yakın dostu’ Aslı Aydıntaşbaş Halk Tv’de Özlem Gürses’in sunduğu ‘Perdenin Önü Arkası’ programına katıldı. Gürses’in program açılışında Aydıntaşbaş’la ‘zaman zaman birlikte olacaklarını’ duyurması dikkat çekti. veryansintv.com/amerikanin-yaki... Sözde Atatürkçü görünen (başka bir ifade ile Atatürkçü geçinen) her oluşuma kuruluş felsefesini yıkmaya çalışan kişiler geliyor. Acep neden!
Reklam
Can Dündar
"Eskiden, çember çevrilir, su musluktan içilir, ağaçlara tırmanılırdı. Bebekler bezden, silahlar tahtadan, resimler kömür karasından yapılırdı. Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin isimleri konulur, saatli maarif takvim yaprakları okunurdu. Komşuda pişen bize, bizde pişen komşuya düşerdi. Geceler ayaz, sokaklar karanlık, Yıldızlar parlak olurdu. Turşu, salça, mantı evde yapılır, karpuz kuyuda soğutulurdu. Erik ağacının çiçeği, pencere camımıza yaslanır, güz yaprakları bahçemize düşerdi. Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır, kış gecelerinde masal anlatılırdı. Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi. Evler badanalı, sokaklar lambasız, mahalleler bekçili olurdu. Ajans radyodan dinlenir, çizgi roman okunur, defterlere kenar süsü yapılırdı. Hayat, arkası yarın gibiydi, kesintisizdi. Her gün yaşanacak bir şey vardı. Herkes kendi düşünü kurar, kendi hayatını oynardı. Şimdi Şimdi, herkes yoğun, yorgun ve tek başına!"
Kaybet ki kazan.
Spor yaparken evvela cansız nesneler üzerinde çalışır, sonrasında hocamdan gelen hafif darbeleri karşılayabilmek adına gösterdiğim, acemi ve telaşlı reflekslerimle , küçük basarilarimin tadını çıkarırdim. Bir ara ummadığım bir zamanda çeneme aldığım ağır bir darbeyle kendimi yerde buldum.Mandibulam dağılmış, deli gibi sızlıyordu. Yüzümü koruyamamış olmanın verdiği öfkeyle, oturduğum yerde sağ omzumu inceliyordum.Bu nasıl olurdu! Daha fazla dayanamayıp olduğum yerden fırladım ve bileklerimde toplayabildigim bütün gücümle, karşımda benden bir şeyler bekleyen hocamın karın boşluğuna yüklendim. O sırt üstü yere kapaklanirken yeni bir şey yapmamak için arkamı dönüp olduğu yerden kalkmasını bekledim .Olanları önceden tahmin etmiş gibi önemsemez bir tavırla 'elimi tut kızım kaldır, hadi!' dediginde , sessizce ' kendisinin kalkabileceğini' söyledim.Tecrübe göstergesi olan yarım bir gülüşle tekrar 'elimi tut' diye bağırdı ve sonrasında bana ömür boyu unutamayacağım şu dersi verdi. 'Sana şu ana kadar hiç vurmadım sadece vurmuş gibi yaparak korku refleksini çalıştırdım. Senin karşılık olarak verdiğini sandığın şey sadece bir korkuydu. Bu acıyı duymanın korkusu.Artik hissettin en fazla ne olabileceğini biliyorsun.Bir hata yaptığında bundan daha fazlasının olmayacağını biliyorsun. Şuan korkmuyorsun.Reflekslerini kaybetmemek üzerine değil kazanmak üzerine çalıştıracaksın.Risk alacaksın!'
ÖNCE ENİŞTESİ TACİZ ETTİ İlk başta 12 yaşında eniştesi tarafından tacize uğradığını belirten M.C.G., '6 yaşından beri teyzemin şu anki eşini ağabeyim olarak görüyordum. Evlendikten sonra beni devamlı evlerine yatılı misafir olarak davet ediyorlardı. Beni özlediklerini ve o gece onlarla uyumamı istediler. Annem gitmememi söyledi. 5-6 kez ısrar
çok yalnızım, mutsuzum göründüğüm gibi değilim aslında karanlıklarda kaybolmuşum …bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır aradıkça batıyorum karanlık kuyulara kimse duymuyor çığlıklarımı duyan aldırış etmiyor çekip kurtarmak istemiyor bense insanların bu ilgisizliği karşısında ilgiye susamışım ümidimi yitirmişim biliyorum bir gün
Reklam
420 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.