Ilginc
Yazılı en eski dini metin olarak kabul edilen piramit metinlerinin 486ncisinda soyle denir: "henuz gökyüzünün ve yeryüzünde hiç birseyin, aynı zamanda düzensizliğinde olmadığı bir zamanda, firavun nun'daki dünyaya bırakılmıştır"
Sayfa 108Kitabı yarım bıraktı
Yazarın Notu
Kitap yazmak zordur, tarih kitabı yazmak daha da zordur fakat en zoru Anadolu tarihi hakkında bir kitap yazmaktır. Çünkü Anadolu tarihi hakkında yazmak demek; insanlığın bilinen tarihinden başlayarak bugüne kadar varolmuş hemen hemen her medeniyet hakkında bilgi sahibi olmayı, arkeoloji, sanat tarihi ve dinler tarihi gibi alanlar hakkında çok şey bilmenizi gerektirir. Bu meşakkatli bilgi edinme eğitimi yanında doğru bilgiler verebilmek adına yazılı yüzlerce eseri ve araştırma yayınlarını okumanız ve notlar almanız gerekmektedir. Yaklaşık altı yıldır üzerinde çalıştığım bu kitap için tüm bu okuma ve araştırmaların yanı sıra Anadolu’yu karış karış defalarca gezerek yerinde incelemelerde bulunmuş, notlar almış ayrıca fotoğraflamış bulunmaktayım. Ayrıca yurt dışında bulunan Anadolu’dan götürülmüş eserlerin sergilendiği çeşitli ülkelerin müzelerini gezerek yerinde inceledim.
Tüm bu yoğun çalışmanın tek bir motivasyon kaynağı vardı o da ülkeme olan derin sevgi ve bağlılığım. Arzum şu ki bu kitap mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşsın ve tüm hemşerilerim yaşadıkları toprakların bugünün dünya uygarlık mirasına büyük katkılarını öğrenerek, ne denli değerli bir ülkede yaşadığımızı keşfedebilsinler.
Sayfa 7 - Maya YayıneviKitabı okudu
Güneşin alnında kan ter içinde çalışıyorsunuz. Belki saatlerdir, belki günlerdir ve hatta belki yüzyıllardır... Toprak, bağrında sakladığı sırları öyle kolayına vermiyor kimseye. Hele ki bu sırlar, milyonlarca, milyarlarca yıllık sırlarsa; toprağın iyice içine, derinine işlediyse... O toprak değil ki yalnızca. Zamanın ta kendisi. Zaman toprak olmuş, serilmiş dünyanın üstüne. Yer'in tarihi, doğa tarihi, insanın kültürel tarihi sarmalanmış iç içe, orada, toprağın bağrında yatıyor. Gün gelip, o bilgilere gereksinimi olan insanlık tarafından gün ışığına çıkarılana dek, büyük bir sır olarak saklanacağı zamanın kasasında...
Anadolu’da kadının konumu
Anadolu'da toplum hayatında kadın-erkek eşitliği söz konusudur. Asur ülkesinde ve komşu ülkelerde durum farklı olmasına rağmen bu Anadolu'ya özgü bir kavramdır. Komşu ülkelerde evlenme kadının Asur ülkesinde satın alınmasına dayandığı halde, Anadolu'da evlilik iki tarafın isteğine bağlıdır ve tekeşlilik vardır. Bu gelenek Anadolu'da evlenen Asurlu tüccarları da kapsıyordu. Anadolu'da evlenen Asurlu bir tüccarın ikinci bir eş alamayacağı kayıt altına alınıyordu. Anadolu'da evlenen Asurlu tüccarlar, eşlerini boşamaları durumunda bir tür tazminat ya da nafaka ödemek zorundaydılar. Evlenme belgelerinde bu durum kayıt altına alınarak boşanma durumunda ödenecek tazminat yazılıyordu. Bu durum hem erkekler hem de kadınlar için geçerli olup evlenme ve boşanma belgelerinde her iki tarafa aynı haklar ve cezalar Öngörülmektedir. Çiviyazısıyla kil tabletlere yazılmış bu belgeler günümüzde arkeoloji müzelerinde sergilenmektedir.
Sayfa 145 - Maya Kitap
