- İbrahim, çocuğunu kurban etmek, kesmek için bir "düş"ü nasıl kanıt saymış?
Bunun Tanrı'dan olabileceğini nasıl (daha doğrusu niçin) düşünmüş? "
Bu oğlanı bir armağan olarak veren Tanrı'ysa nasıl olur da yatırıp kesmesini buyu rur? Böyle ARMAĞAN olur mu?
Tanrr'nın amacı armağan vermek mi cinayet işletmek, öz çocuğunu kestirerek sonsuz acılara gömmek mi?" diye neden düşün memiş?
- Burada olduğu gibi başka konularda da, Kur'an'da Tanrı'nın insanları dene diğinden söz edilir. Tanrı'nın denemeleri kime karşı, niçin? Bir şey öğrenmeye, ya da kanıtlamaya gereksinimi mi var?
Prens, ben kalbimi çok sık armağan ederim insanlara ve hemen her zaman aldatılırım.
Sayfa 626Kitabı okudu
Yaşam nasıl da zalim.
Sayfa 68 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
" Beni iyileştiren ne şok, ne de ilaçlar. Beni iyileştiren, bu kliniklere bir kez daha kilitlenme olasılığının verdiği büyük ve derin korku... "
Tezer Özlü
Sayfa 38 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Biz Türkler, dostu uğruna can veririz, dostlarımıza dünya değerini armağan veririz. Lakin bir avuç toprağımızı ne pahasına olursa olsun feda edemeyiz. Bunu bilmemiz gerek!
Sayfa 197 - Kurgan EdebiyatKitabı okudu
Ardına bakma
Gitmeler var bakışlarında
Sözü uzatma bu bir vedaysa
Armağan olsun varlığım yokluğuna
"Tamamlanmamış bir bireydir insan benim gözümde. İnsanları sevmek mahvederdi beni."
- Sevgiden söz eden kim! İnsanlara bir armağan getiriyorum ben.
Buradan oraya, orada bulunan bir şeyi götürürsen neye yarar? Nasıl olur da bu armağan makbule geçer?
Orada bilgi de var, sırlar da var; hele meleklerin ibadetleri pek çok!
Sen bir hayli can yanışıyla gönül derdi götür. Çünkü orada hiç kimse, bunlardan bir nişan veremez.
Dertle bir ah çektin mi bu ah, yanık ciğerinin kokusunu ta Allah kapısına kadar götürür.
Bugün, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlüğe kavuştuğu gündür
30 Ağustos Zafer Bayramımızın 100. yılında Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bu zaferi bize armağan eden tüm kahramanlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz.
30AğustosZaferBayramı'mız Kutlu Olsun🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Kendi şiirim :)
...
aklımı durduramıyorum artık..
sürekli seni düşünüyor,
kalbimin ritmini bulamıyorum ben..
hep seninle atıyor,
ruhumu tutamıyorum baş edemiyorum..
durmadan sana kaçıyor,
dilimi zaten susturamıyorum..
her gün adını sayıklıyor,
benliğimi desen bi haberim..
senden vazgeçiremiyorum,
hayatım sen olmuş..
kimseyi göremiyorum,
ömrüm sana harcanmak istiyor..
baharı olarak seni arzuluyor,
hayallerim seninle yeniden canlandı..
sensiz kurulmak istemiyor,
umutlarım varlığınla yeşerdi..
yokluğunla solmaktan korkuyor,
mutluluk sayende ilk defa kapımı çaldı..
bana seni armağan etti onu sev diyor,
Rabbimde kader dedi beni senle rast getirdi..
birbirinize sahip çıkın diye emrediyor,
şimdi sen söyle..
senin gönlün ne düşünüyor..‽❤️
Her türlü bedensel ve zihinsel üstünlükte bir ölümcüllük vardır, tarih boyunca kralların duraksamalı adımlarını izleyen bir ölümcüllük. Bir insanın öteki insan kardeşlerinden üstün olmaması daha iyidir. Bu dünyada en iyisi çirkinlerin ve ahmakların durumudur. Sessizce oturup ağız larını bir karış açarak oyunu seyredebilirler. Zafer diye bir şeyden haberleri yoksa, en azından yenilgi diye bir şey de tatmayacaklar demektir. Hepimizin yaşaması gerektiği gibi, hiç canlarını üzmeden, kayıtsızca, kaygısızca yaşarlar. Ne başkalarının hayatlarını mahvederler ne de başkalarının elinde kendi hayatları mahvolur. Senin sınıfsal konumun ve servetin, Harry, benim az çok zihin gücüm, bir değeri varsa ünüm; Dorian Gray'in güzelliği; hepimiz Tanrı'nın bize armağan ettiği şeyler için acı çekeceğiz, hem de korkunç acılar."
Sayfa 9 - Everest
Pandoranın Kutusu
Zeus, emrindeki Olymp Tanrıları’na, Pandora’ya “hayvanca bir güdü ve düzenbaz bir davranış” vermelerini emreder, sonra da onu Prometheus’un kardeşi Epimetheus’a armağan olarak yollar. Epimetheus, Pandora’nın çekiciliğine dayanamayarak onu kendisine eş yapar. Pandora, kapağı bir mühürle kapatılmış ve Tanrılar tarafından hiç açılmaması emredilerek kendisine hediye edilmiş bir küpü de çeyiz olarak beraberinde getirmiştir. Küp, topraktan yapılmış, şekli rahme benzeyen, eskiden şarap ve zeytinyağı koyup saklamak için, daha öncesinde de tabut olarak kullanılmış bir kaptır. Ama Pandora, küpün içine bir göz atmak için duyduğu güçlü isteğe dayanamamış, küpü açmıştır:
Ve bu kadın, elleriyle küpün o ağır kapağını kaldırmış, içindekilerin hepsini dışarı çıkarmıştır. Bu davranışıyla o, insanlığa büyük acılar yaşatacaktır.
Sunayı da deli gönül sunayı
Ben yoluna terkederim sılayı
Armağan gönderdim telli turnayı
İner gider bir gözleri sürmeli
Kuru kütük yanmayınca tüter mi
Ak göğsün üstünde diken biter mi
Vakti gelmeyince bülbül öter mi
Öter gider bir gözleri sürmeli
Sabahtan uğradım onun yurduna
Dayanılmaz firkatine derdine
Yıkılası karlı dağın ardına
Aşar gider bir gözleri sürmeli
Karacaoğlan kapınızda kul gibi
Gönül küsüverse ince kıl gibi
Seherde açılmış gonca gül gibi
Kokar gider bir gözleri sürmeli
" Her anı ölüdür. Şimdi sen de bir anısın. Her zaman benimle birlikte olan, birlikte taşıdığım, yaşadığım sözcüklerime dönmem gerek. Sözcüklerim olmadan o gökyüzüne nasıl dayanabilirdim. "
Ay gece olunca pay eder ayrılığı
Ey güzelce yakalandığım
Mutlulukla sunulan
Bize bahşedilen armağan kılınan
Ayrılık sen ki
Aşkın ve sanatın
Sayfa 97 - Beyan Yayıncılık • Ocak 2013
