Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sistemde bir hata vardı; belki de şimdiye dek karşı çıkılmaz gördüğü uğruna bir çok kişiyi feda ettiği, şimdi de kendisinin feda edildiği ana kuraldaydı yanlışlık yani " varılacak sonuç, kullanılan yolları haklı kılar" kuralında. Devrimin yarattığı sadık kardeşliği yok eden hepsinin deliler gibi dağılmasına yol açan bu cümleydi işte.
“ Dünya öyle bir hale geldi ki, zeka ile ahlak birbirine ters düşer oldu; hangi taraftaysan ötekinden vazgeçmek zorunda kalıyorsun. “
Reklam
“ Diktatörlüğe karşı çıkan biri, iç savaşı çözüm olarak kabul etmeli; iç savaşı göze alamayan biri ise karşı çıkmayı bırakıp diktatörlüğe boyun eğmeli. “
Tarihin mantığı şunu gösteriyordu; bir rejim sağlamlaştıkça sertleşmek zorundaydı, çünkü devrimin salıverdiği müthiş dinamik güçlerin içe dönerek devrimin kendisini bin parçaya bölmesini engellemek gerekiyordu.
Basınımız ve Eğitim sistemimiz şovenizm, militarizm, dogmatizm, konformizm ve cehalet üstüne kurulu. Hükümetin keyfi yönetimi sınır tanımıyor, tarihte eşi benzeri görülmemiş ölçüde sınırsız; basın özgürlüğü, düşünce, ifade, seyahat özgürlüğü, sanki İnsan Hakları Beyannamesi yokmuşcasına kısıtlı.Devasa bir polis örgütü kurduk, ihbarcılığı ulusal bir kurum haline getirdik, fiziksel ve ruhsal işkenceyi ince, rafine bir bilim haline getirdik.
Kendini otuz altına satan bir adam dürüst bir alışveriş yapmıştır; ama kendini kendi vicdanına satmak tüm insanlığa ihanet demektir.
Reklam
Ben de bunlardan biriydim. Zorunda olduğum gibi düşündüm ve davrandım; sevdiğim kimi kişileri yok ettim, hiç sevmediklerimle güç birliği yaptım. Beni bu bulunduğum yere tarih koymuştu; bana verdiği krediyi tükettim; haklıydıysam, hiçbir pişmanlığım yoktur, yanlışlık yaptıysam, bunun bedelini ödemeye hazırım.
"Hapisteki insan için en korkunç şey birinin suçsuz olduğunu bilmektir. Çevreye uyum sağlamasını engeller , moralini yerle bir eder..."
Reklam
"İnsan kendini herkesle özdeşleştirirse dünyayı nasıl değiştirebilir? İnsan dünyayı başka nasıl değiştirebilir?"
"..politika kanlı bir gönül eğlencesi , alelâde bir batıl itikat ve kara büyü olmayı sürdürecekti."
Bir edimin sonuçlarını önceden tam olarak görmek hiçbir zaman mümkün olmadığına göre, her edimin sonucu kötüdür gerekçesiyle elimiz kolumuz bağlı oturacak mıyız?
Sayfa 158Kitabı okudu
1945 Martı'nda Observer ve Manchester Evening News gazetelerinin savaş muhabiri olarak Paris'te bulunan Orwell, orada Josef Çapski adında bir Rus'la tanışır. Çapski Sovyetler Birliği'ndeki bir çalışma kampından ve Katin Kıyımı'ndan kurtulmuş, Paris'e gelmiştir. Orwell'in Arthur Koestler'e yazdığı bir
Sayfa 146Kitabı okudu
Birey bir hiçti, parti ise her şey; ağaçtan kopan dal kurumaya mahkumdu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.