göz çukurumda ıslak doğum lekesi sağımda sönmüş bir mum solumu görmüyorum solumda kırık ayna
256 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler vermemek için uğraşmadım. Ona göre okursunuz.
Nasıl başlasam bilemedim.. Ne desem ilginizi çeker ki? O zaman şöyle başlayayım: Ben şahane bir kitap okudum, not alıyorum belki faydalanan olur.. Önce bu kitabı okumaya başlama serüvenimi yazayım; okumak için her seferinde kırtasiyede elim gitti ama canım arkadaşım etme daha okumadığın bir sürü kitabın var dedi =) Demek okumak için en iyi zamanı kolluyormuş.. O kadar güzel bir zamanda okudum ki.. Hani istesem ancak bu kadar denk gelirdi. Yeni başlangıç yapacaklara, yeni bir iş, yeni bir şehir artık o her neyse yanınızda yalnızlığınıza, korkunuza, düşlerinize eşlik edecek çok iyi bir dost bu kitap. Dostumu çokça önereceğim ki yalnız kalmasınlar. İçindeki on emri bir sayfaya yazıp bir yere asacağım. Her içim sıkıldığında dostuma sığınacağım.. ......... Kitapta böyle bir yer vardı ve kafanızdakilerle doldurmayın demişti. Doğru alelade bir boşluk sadece! Ne yazılacağına karar verilmemiş...... Lafı uzattım, bitireyim: “Yolun açık olsun, dedi. Gerçekte söylenecek tek söz de buydu: Yolun açık olsun.” (sayfa252)
Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir MevsimFerit Edgü · Everest Yayınları · 202310,1bin okunma
Reklam
79 syf.
7/10 puan verdi
Vicdan kanatlandı, kuşlarla birlikte şehri terk etti.
İstanbul acımasız, İstanbul yitmiş, kendini unutmuş, insanlığını unutmuş; insanlık da İstanbul'un peşinden kendini ve vicdanını terk etmiş. Vicdan kanatlanmış, kuşlarla birlikte şehri terk etmiş. İstanbul, içinde birçok değeri yaşatarak sayısız geleneğe ve kültüre ev sahipliği yapmıştır. Tarihi geçmişi ve kültürel dokusuyla içinde "Kuşçuluk" mesleğini barındıran bu şehir, Kuşlar da Gitti romanında işlenmiş; eskiden bir meslek olmasına rağmen eski popülerliğini kaybedip rağbet görmeyişi, kuşların kafeslerde ölümleri pahasına tutulmaları İstanbul insanının yitip giden vicdanına bağlanmıştır. Kuşlar değildir artık kafestekiler; vicdansız insanlardır, umursamaz insanlardır, insanlığın ta kendisidir!
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213,4bin okunma
Mirac
Hakk'ın, şanlı elçisine büyük bir hüzün gelmişti, Onun, bütün semaları gezeceği gün gelmişti. Akılların ermediği binbir lutuf, binbir nimet Görülecek kutlu gece ermiş idi en nihayet. Ağırlamak üzre onu, o sevgili Peygamber'i, Yere, göğe emir gitti, ne yapılsa vardı yeri. Toprakla su âleminde, hüküm süren kanunlara, "Çalışmayı
2024 Yerel Seçimlerinin Kısa Bir Analizi
Şüphesiz 2024 yerel seçimlerinde Akparti kaybetti. Saadet, Gelecek ve Deva sıfır çekti. İyi parti önemli bir başarı sağlayamadı. Dem çok oy kaybetti. Yeniden Refah partisi önemli bir başarı kazanmadı… Akparti ve Saadet partisine küsenlerin oylarını aldı. Chp’nin de önemli bir başarısı yok. Yaldızlı yalanlar ve reklâmlara kanan halk kesiminin
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Alemdağında Var Bir Yılan
𝐺𝐼𝑅𝐼𝑆
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir Yılan
öykü kitabı
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
'ın okuduğum ilk öyküsü, Açıkçası
Kayıp Aranıyor
Kayıp Aranıyor
romanını okuduğum zaman gibi kendimi kopmuş hissettim. Çok derin bir öykü müdür? Diye kendime sormadan edemedim. Belki yine yoğunluktan dolayı çok fazla kendimi veremedim.
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir Yılan
'da daha iyi bir incelemeyi hak ederdi. Çünkü
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
bu eseriyle, Türk
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 201010,6bin okunma
Reklam
296 syf.
·
Puan vermedi
Tophaneli Hasan... Bakkal Hasan... Ekonomik sıkıntılar çektiği için artık yaşamla bağı azalmaya başlamıştı. "Ben ölüyorum ve dükkanı size bırakıyorum." Notu yazıp sonra da yırttı attı. Kolay mıydı öyle veda mektubu yazmak. Sahi ya, insan ölmeden önce geriye bırakacağı mektupta ne yazabilirdi ki ya da neyi sığdırabilirdi üç beş satıra? Yazarın anlattığı kişiler ve olayların yanısıra İstanbul tasvirleri de çok hoşuma gitti. Okuduklarım sanki bir ressamın tablosuna bakar gibi hissettirdi. Öyle güzel ve detaylı yazmış ki, zihnimin içinde belirdi her biri okurken. Bu anlamda yazarın edebî diline hayran kaldım. Bu şehir koynunda kaç insanı doğurdu kaç insanın canına kıydı kim bilir. Hasan intiharını düşünedursun, bir gün yazar Leyla ile yolları kesişiyor ve o zamandan sonra süreci kendisinin bile yönetmediği günler başlıyor. Bir romanın kahramanı olabilir miydi acaba? Kitaplarda yazılanları mı yaşıyoruz yoksa yaşadıklarımız mı bir romana konu oluyor bilinmez ama her eserde toplum içinde yaşayan gerçek insanlar var. Hasan kadar heyecanlandım, romanın gidişatı ile ilgili ister istemez tahminlerde bulunuyorsunuz. Yazarın romana dahil ettiği tüm karakterleri çok sevdim.
Küçük Umutlar
Küçük UmutlarGönül Kıvılcım · Everest Yayınları · 20242 okunma
194 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir İstanbul beyefendisi
Eski İstanbul merakımı beni takip edenler bilir. Aydın Boysan’ın Nereye Gitti İstanbul? kitabı, odak noktası İstanbul olan anılardan, Aydın Boysan’ın fikir yazılarından oluşan bir kitap. Kitapta anlatılanlar genel olarak 2000’li yılların başında kaleme alınmış gibi. Kendisini vefatından önce takip ederdim, sevdiğim bir entelektüeldi. Özellikle
Nereye Gitti İstanbul?
Nereye Gitti İstanbul?Aydın Boysan · Yapı Kredi Yayınları · 2012118 okunma
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,2bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
#malsayımı İstanbul 'u seyrederken insanın içi şiir olmaz da ne olur diye düşünüyorum. Şehir başlı başına uzun bir şiir gibi zaten. Şair Nina Faber da benimle aynı fikirde olacak ki İstanbul seyahatinin dönüşünde yeni bir şiir kitabı çıkarıyor. Ama işler beklediği gibi gitmiyor. #erlendloe yine ilginç bir karakter yaratmış. Kitabın henüz başlarında Nina karakterini tanıtıyor yazar. Yaşamda bazı talihsizlikler yaşamış ve belki de kendine olan güveni azalmıştı. Ama ortadan kaybolduğu bir anda İstanbul'a gitti ve yüzlerce sayfa not üzerinde çalıştıktan sonra, ortaya onca yılın sessizliğinin ardından şiirler çıkardı. Şimdi yapılması gereken şey kendisinin hâlâ iyi bir iş çıkarabileceğini okurlarına hatırlatmaktı. Bundan sonrası ise oldukça ilginç bir şekilde devam etti. Nina, çıkardığı kitabın altında ezildi de ezildi. Yokuş aşağı artık engellenemeyen bir süreç başladı onun için. Sancılı bir dönemdi artık. Akıcı ve yalın bir dille yazar bize Nina karakterinin düşüşüne ortak ediyor.
Mal Sayımı
Mal SayımıErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 2023136 okunma
Reklam
'Zeynep Hanım Korkma, Okey! 'Kardeşimle yine yan yana uyuyoruz ama o çadırın dışında, ceset torbasında!' 'Otuz yılım, otuz saniyede gitti!' 'Telefonumun galerisine bakamıyorum; insanların yarısı ölü!' 'Evin en küçük oğluydum artık en büyüğüyüm!' 'Ne oturduğu ev ne de evin içinde o vardı!' 'Şehir ceset kokuyordu!' 'Enkaz dediğimiz bizim evimiz. Enkaza diye evimize gidiyoruz!' 'Yaşamak için yaptığımız evler mezarımız oldu!' 'Önce kardeşimi çıkartın; ölü taklidi yapıyor!' 'Oturduğum yerden apartmanın çatısını görüyorum!' 'Cebimde bisküvi var, enkazdan çıkınca çocuklarıma vereceğim!' 'Lütfen biraz öteye kayın, üstüme basıyorsunuz!"
Gıda fazlasının bir kısmı yeni filizlenen şehir merkezlerine gitti. Buraların nüfusu 1100' de 200 binden 1300' de bir milyona çıktı. Kır­ sal kesimlerin tersine, şehirlerdeki yaşam koşulları iyiye gitmiş gibi görünüyor. Artık lüks mallar da dahil olmak üzere şehirlilerde sa­tışa sunulan mal çeşitliliği artmıştı. Bu eğilim Londra' da
- geleceğin dünyası günümüzün dünyasından daha büyüleyici veya ilginçtir. - fikirler-yazılı fikirler-özeldir. öykülerimizi ve düşüncelerimizi nesilden nesile aktarmamızın yoludur. - başka kişilerin yüzlerinin insana kendi yüz ifadesini,içini ürperten en gizli düşüncelerini yansıtması ne kadar nadirdir? - mutluluğunu maske gibi takıyordu. -
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Resim