herkes buna benzer hayaller kurmuştur diyorlar hayır böyle düşünüyorsanız anlatmayacağım bir kelime daha alamazsınız benden demek sizin için insanın bu saçma hayaller uğruna ömrünü tüketmesi hiçbir şey ifade etmiyor nasıl etsin her gün milyonlarca insanın başına olmadık işler geliyor ölümler kazalar genç yaşta başa gelen amansız hastalıklar hangi birine üzülelim duymaya yetişilmiyor değil değil anlatmak istediğim bu değil susuyorum artık konuşmayacağım zaten kelime haline cümle haline getirince olmuyor oysa bir bilseniz ben düşüncemde dünyayı nasıl idare ediyorum aslında sizin dünyanız da fakir geliyor bana ancak bugünkü düzende birtakım imtiyazlar sağlayabilirsiniz bana ya geçmiş yüzyıllar onları nasıl yaşayacağım hayır bütün istediklerimi yaşamaya hayatım ve sizin imkânlarınız yetmez oysa ne kadar iyi olacaktı tabii siz anlamadıktan sonra değeri yok benim gibi olmalı herkes o zaman da bana haklı muamele edilmez elbette çok şey beklediğimi biliyorum her zaman da bekledim her yeni tanıştığım insandan tanışır tanışmaz neler bekledim o daha adımı öğrenmeden ben onunla ilgili hayaller kurdum ümit etmeye başladım hemen ve o insan yanımdan bir dakika bile ayrılınca ben öyle yerlere varmıştım ki hayalimde bu ayrılmayı bir ihanet saydım gücendim hayır benimle başa çıkılmaz
Alışma işte, sonra alıştığın gidiyor. Sen diyorsun ki " Bu yer dolmaz, ben yaşayan bir ölüyüm artık." Ama o işler öyle olmuyor işte. Hayat devam ediyor sen nefes almaya devam ediyorsun.
Reklam
Elio Vittorini
Elio Vittorini
-
Sicilya Konuşmaları
Sicilya Konuşmaları
Sicilya Konuşmaları
Sicilya Konuşmaları
Sicilya Konuşmaları
Sicilya Konuşmaları
Sicilya Konuşmaları
Sicilya Konuşmaları
“Aslında kendime karşı utanç duymamı gerektiren belli bir şey de yok,” dedi. “Hiçbir şey. İçimi dökmek için konuştuğumu da sanmayın. Ama insanlığı düşününce rahatım kaçıyor.” Taptaze bir vicdanı olmasını istiyordu -kendisi böyle diyordu: Taptaze, öyle bir vicdan ki her zaman yerine
Öyle olmuyor o işler bacım
Bu kadar mühim bir şeyi bana haber vermediği için içimden darılıyordum. İşin nihayetinde biz artık birbirine bağlı iki insandık.
"Başlangıçta işler böylece çözümlenir sanmıştım. Bir dua patlatırsın, bütün dertler sinek kâğıdına yapışan sinekler gibi o duaya yapışır, dua uçar gider, dertleri de birlikte götürür. Ama artık öyle olmuyor."
152 syf.
·
Not rated
Sema Kaygusuz’un Yüzünde Bir Yer’den sonra okuduğum ikinci metis’in de bütün özenime rağmen parçalanmaya yemin etmiş dördüncü kitabı. Okuduğum kitapları artık “beni kafamın içinden çıkarabilen kitaplar ve diğerleri” diye kategorize ediyorum ve Barbarın Kahkahası kesinlikle okurken ve okuduktan bir süre daha sonra kafamda kendini sürdürmeye devam edecek kitaplardan. Arka kapakta “… alttan alta sürdüğü polisiye roman gerilimini de final sahnesine kadar taşımayı başarıyor.” cümlesiyle biten saçma sapan bir değerlendirme var. İster istemez böyle bir beklentiyle başladım ama romanda geçen diyalog veya olaylarda polisiye diye sunulan olayın zerrece etkisi yok. Normal akışında ilerleyen yaşantıların yanında gereksiz bir detay. Olmasa da olur. Herhangi bir sonuca da bağlanmıyor zaten. Katil bahçıvan deyip bir bahçıvanı harcıyorlar sadece. Bana göre kitabın harika iki bölümü var. Alikâr ve Selçuk’un kafaları güzelken karşılıklı konuşmalarının yer aldığı Esrariler ve Eda ve kocası arasında geçen cinselliğe dair tartışmada Eda’ya ve Eda’nın argümanlarına yazarın getirmiş olduğu eleştirinin yer aldığı Teessüf Reçetesi. Eda Freud’un dozunu ayarlama konusunda başarısız bir ablamız. Neyse, uzattım. Hayır arkadaşlar bu da okursanız hayatınızı değiştirecek bir kitap değil, salak salak şeyler düşünmeyin. Öyle kolay olmuyor o işler. Ama bu sporu yapıyorsanız bunu da deneyin işte, Sema Kaygusuz yapıyor bu işi.
Barbarın Kahkahası
Barbarın KahkahasıSema Kaygusuz · Metis Yayınları · 20201,863 okunma
Reklam
163 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.