I
O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı
Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı
Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş.
Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin
Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen
Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları
Yağmur ikinci adıydı akşamların
Günün yorgunluğu üzerine dökülen
Bir düş inceliğinde
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Eylül artık her şeyin, her ümidin bittiğini, buna katlanmak gerektiğini anlamaktan doğan bir korku ile ağlıyor. Ne renk, ne koku.
Henüz renk ve koku bitmemiş, fakat baharın renklerinin bolluğu hissiz bir şekilde çekilmiş, tekrar geri dönmemek üzere gitmiş. Geri döner gibi görünse bile, hemen yine solup kararan hırçın, boş arzularla o kadar
Sen tüm kentten daha yalnızdın, okyanus gibi yalnızlık..
Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor..
Bazı günler elime bir et parçası alamıyorum, ya da o bütün bir cesedi andıran tavuklar. Kızartabiliyorum, ama yiyemiyorum…
Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve
_Totem: Kutsal sayılan herhangi bir şey. Tanrılar, putlar, uğur getiren eşyalar, dilekler, dua, kara kedi,13 sayısı vs. totemdir. Olması istenen dileklerin, kutsal varlıklar aracılığıyla yerine gelmesi için totemler devreye sokulur. Totem yapabilmek için, şans getirdiğine inanılan bir sözün söylenmesi ya da hareketin yapılması gerekir. Sözlü