"Yetenekli olup da yeteneklerini verili egemenlik sisteminin emrine vermiş sanatçılar
yok mudur, vardır, ama bunların sayısı, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada parmakla gösterilecek kadar azdır. Egemenlikçi sistemle buluşanların sayısı hiç de az değildir gerçi, ama onlara da “sanatçı” demek
pek mümkün görünmüyor! Bu, sözüm ona
sanatçıların, itiraz etmek gibi akli ve vicdani sorumlulukları yoktur. Nasıl bir dünyada
ve ülkede yaşadıklarını bal gibi bilirler bilmesine de, itiraz etmek çıkarlarına uygun
düşmez. Yazdıkları da verili popüler kültürü çoğaltmaktan, sistemi yeniden üretmekten öteye geçmez. İtiraz etmek, muhalif olmak... Büyük yazarların kavramsal itirazlarını günlük hayatlarında ne oranda dile getirdikleri elbette tartışılabilir, ama şurası kesin: “Gerçek”le “ideal olan” arasındaki trajik
çelişkiden hareketle, daha iyi bir dünyanın
mümkün olduğunu hep hissettirdiler, söylediler; aklımızda, zihnimizde, kalbimizde
sarsıcı ve kalıcı etkiler bıraktılar." Nevzat Çelik 2018