Arzu Arslan

İnsan nesli yeryüzünde görünmeden önce yaşamış zırhlı hayvanların bugüne miras bıraktıkları küçük akrabalarına benziyordu.
Reklam
Son zamanlarda neye yaradığımı pek bilemiyorum da.
"Yarın gerçeklik gerçekdışı olacak, uyanış da düşe dönüşecek. Seven bir adam bir hayalete sarılmakla yetinebilecek mi? Susamış bir adam susuzluğunu bir düşün pınarından giderebilecek mi?"

Reader Follow Recommendations

See All
Ruhum senin ruhun için bir zarf olacak, kalbim senin güzelliğinin yuvası ve göğsüm de acılarının mezarı olacak.
Bu, kıskançlık nedir bilmeyen ve bedene dokunmayan kutsal bir aşktı, çünkü ruhun içinde var oluyordu.
Reklam
Doğuda dini önderler kendi ihtişamlarıyla yetinmez, tüm aile fertlerini güçlendirmeye çalışırlar; onlar da halk yığınlarını soyup soğana çevirerek kan kustururlar.Bir hükümdarın şanı, ölümünden sonra, miras olarak büyük oğluna geçer her zaman; ancak dini bir önderin şanı, onun yaşayan erkek kardeşlerini ve yiğenlerini de ünlendirir! Böylece Hıristiyan piskopos, Müslüman imam, Brahman rahip, fırsat düştüğünde, avlarını çok sayıdaki kollarıyla yakalayıp, çok sayıdaki ağızlarıyla onların kanını emen birer deniz canavarına dönüşürler.
İnsanları özgürlüğü ülküselleştirmeye yüreklendirmek için bunca kanın dökülmesine yol açan büyük devrimler, milyonlarca insan arasında bir insanın fikridir!
...Ben, azat edilmiş bir kölenin koğuşunun duvarlarını ve zincirlerinin halkalarını hatırlaması gibi hatırlarım gençliğimi.
Yalnızca ölumden korktuğu için yaşabilir mi bir insan?
Sayfa 653Kitabı okudu
Hem kaçmak ne demek? Biçimsel bir şey değil midir kaçmak? Önemli olan, onun yalnızca gidecek yeri olmadıği için kaçmayışı değil, psikolojik bakımdan kaçamayacağıdır.
Sayfa 424Kitabı okudu
Reklam
- Ben senin önünde değil, insanlığın çektiği acıların önünde eğildim.
Sayfa 401Kitabı okudu
Acı ve üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur. Bence, gerçekten büyük insanlar, büyük acılar çekmek zorundadır.
Sayfa 330Kitabı okudu
İnsan bazen öyle bir sınıra gelir ki, onu aşamaz mutsuz olur; aşar, bu kez belki daha mutsuz olur!...
Sayfa 281Kitabı okudu
Demiyorlar mı zaten, her yıl belli bir yüzde harcanmalıymiş ki, geri kalanlara engel olunmasın, rahat edebilsinler... Yüzde, ha!...Yüzde!... Doğrusu, görkemli bir sözcük! Hem yatıştırıcı, hem bilimsel! Yüzde deyiverdin miydi, akan sular durur; korkacak bir şey yok demektir artık..." Yüzde" yerine başka bir sözcük kullanılıyor olsaydı, böylesine tedirginlikten uzak olunmazdı herhalde...
Ne yapayım, yüksek fikirlere karşı yenilmez bir hayranlık duyuyorum. Varsın yanlış olsun, yine de temelinde kutsallık var.
Sayfa 206Kitabı okudu
66 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.