9/10 puan verdi
“Zihinsel tembellik bizi ele geçirdi. Kitap bile okuyamıyoruz.”
2500'lü yıllarda Betelguese Sistemindeki bir gezegende yaşam olup olmadığını incelemek üzere bir uzay gemisi gönderilir. Uzay gemisinin içinde 3 kişi, baş kahramanımız olan gazeteci Ulysse Merou, hayatını bu çalışmalara adamış olan ünlü profesör Antelle, genç bilim adamı Arthur Levain ve bir de şempanze vardır. Bu uzay gemisi ile dünyaya göre 300 yıl, kendilerine ise 1 yıl süren bir yolculuk ile ismini Soror koydukları gezegene varırlar. (Soror latincede kız kardeş anlamındadır, gittikleri gezegen dünya ile benzerlik gösterdiği için bu ismi seçmişlerdir.) Gezegen gerçekten de Dünya'ya benzemektedir ancak bir fark vardır, bu gezegenin sahipleri insanlar değil maymunlardır... İnsanlar bu gezegende dünyadaki maymunlardan farksız, konuşmaktan aciz, çıplak gezen bir hayvandır. Ulysse'nin ise artık bir amacı vardır, kendisinin düşünen bir varlık olduğuna maymunları inandırmak ve gezegende ki insana ırkını bu esaretten kurtarmak. Bilimkurgu seven herkese tavsiyemdir. İlk kez bilimkurgu okuyacak olanlar da bu kitaptan başlayabilirler, gerek olay örgüsü gerek anlatımı ile kendinizi kitabın içinde bulacaksınız. Şimdiden iyi okumalar dilerim
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar GezegeniPierre Boulle · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma
296 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
UZAK BİR MASAL
Öncellikle kitabı bidunyakitapgrubu ile okumak muhteşemdi. İyiki böyle bir oluşuma dahil olmuşum. Kitaba gelirsek sevgili yazarımız İrem uzunhasanoglu' nun yazım dili inanılmaz derecede akıcıydı.Kitabin iki ayrı zaman dilimi şeklinde ilerlemesi daha da okunur hale getirdi benim için. Kitabımızda iki karakter olan Neylan ve Levent'in
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023217 okunma
Reklam
106 syf.
10/10 puan verdi
"Şimdi sayfa sayfa kitap okumak mı yoksa ince ince, manâ manâ insan okumak mı? Kainatı okumak mı? Hayatı doyasıya okumak mı? Etrafı okumak mı? "Yüzeyi insana yakın ne varsa ona dokunmak isterim. İstediğim ısınmak değil." DOKUNMAK tır. Büşra Akın // Dokunma İnsana dair tüm duygular, hisler, korkular, utanç, sevgi, şefkat, iyilik, Aşk... öyle naif, Öylesine ince dokunmuş ki yazarımız, anlatımdaki zerafetine hayran kalarak okudum. "O kadar değerli ki duygularımız, bunu kelimelerle ifade etmeye gücüm yetmiyor" diyerek başlamış anlatmaya, altı çizilesi cümleleriyle macera dolu, kendini bulma sürecinde, yolculuğumuzu tamamlama adına biz okuru da eksik kaldığımız diğer yarımızı bulmaya yüreklendiriyor. Şah ya da piyon olmak tercihi bizlere kalmış. Kaleminizin mürekkebi kurumasın. @yazarbüsraakın " Her kadın kendine düşmanlık edebilecek kadar acımasız, bir o kadar da sevdiklerini korumak için canını hiçe sayacak kadar güçlüdür." "İyi ve kötü hep vardır ve var olacaktır. İnsan gücü, iyi ya da kötüyü bitirecek güçte değildir. İzlemek, görmek, anlamak, kaydetmek ve acılarla iç içe yaşamak zorundadır. "İyiden yana olduğumuz için, iyiliğin asaletine güvendiğimiz için, mazlumun ve çaresizin yanında olduğumuz için bile gerçekten çok şanslıyız. Ya tam tersi olsaydı? "Var ama yok aslında AŞK... AŞK, bir masal!
Dokunmak
DokunmakBüşra Akın · Ange Yayınları · 20244 okunma
83 syf.
10/10 puan verdi
Satranç Tahtası Üzerindeki Delilik Dansı
Hikayemiz New York'tan Buenos Aires'e giden bir gemide geçiyor. Gemide dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic de var. Czentovic, yıllarca süren esaretten sonra özgürlüğüne kavuşmuş olsa da, bu onu tatmin etmiyor. Satranç dışında bir amacı olmayan Czentovic, kendini boşlukta hissediyor. Tam bu sırada gizemli bir adam olan Dr. B. ile tanışıyor. Dr. B., Czentovic'e geçmişte yaşadığı travmatik bir olayı ve bu olayın onu nasıl satranç takıntısına sürüklediğini anlatır. Bu hikaye Czentovic'i derinden etkiler ve kendi hayatını sorgulamaya başlar. Dr. B. ile Czentovic arasında bir satranç oyunu başlar. Oyun ilerledikçe Dr. B.'nin zihinsel durumu da bozulmaya başlar. Nazi toplama kamplarında yaşadığı işkenceler ve gördüğü vahşet onu travmatize etmiştir. Satranç tahtası Dr. B.'nin zihninin savaş alanı haline gelir ve her hamle onun için bir ölüm kalım mücadelesi haline gelir. Satranç sadece bir oyun değil, aynı zamanda hayatta kalma ve özgürlük mücadelesini de simgeliyor. Czentovic ve Dr. B.'nin hikayeleri, savaşın ve totaliter rejimlerin insan psikolojisi üzerinde yarattığı derin tahribatı gözler önüne seriyor. Zweig, bu kısa romanında insan ruhunun kırılganlığını ve travmanın yıkıcı etkisini ustalıkla tasvir ediyor. Satranç, sadece satranç severler için değil, insan psikolojisi ve tarihi olaylarla ilgilenen herkes için okunması gereken bir eser. Kısacası, Satranç sizi hem nefes nefese edecek bir satranç oyunu izlemeye, hem de insan ruhunun karanlık dehlizlerinde bir yolculuğa çıkaracak.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020239,2bin okunma
255 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İlk Türk Polisiye Roman
Tanzimat döneminde yaşasaydım kesinlikle ahbaplık ederdim diye düşündüğüm yazarlardan bir tanesi Ahmet Mithat Efendi. Sevgili Yazarımızın yayımlanan iki yüze yakın eseri bulunmaktadır. Edebiyat çevrelerince "Yazı Makinesi" lakabı ile tanınan yazarımız, Türk halkını bilinçlendirmek, okuma alışkanlığı kazandırmak ve aydın kesim ile halk
Esrâr-ı Cinâyât
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,813 okunma
968 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Bu yüzden Risale-i Nur
"Bir eser okunacağı veya bir söz dinleneceği zaman, evvelâ مَنْ قَالَ وَ لِمَنْ قَالَ وَ لِمَا قَالَ وَ ف۪يمَا قَالَ yani: Kim söylemiş? Kime söylemiş? Ne için söylemiş? Ne makamda söylemiş? olan bir kaide-i esasiyeyi, nazar-ı itibara almalı. Evet kelâmın tabakatının ulviyeti, güzelliği ve kuvvetinin menbaı, şu dört şeydir: Mütekellim,
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 20165,6bin okunma
Reklam
356 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.