176 syf.
·
Puan vermedi
Delilik Asaletten Gelir Herkese Nasip Olmaz:)
Yazdıklarımı okuduktan sonra beni takip etmeyi bırakacak, tedavi olmamı önerecek ve engelleyecek okurlar olacaktır mümkün müdür? Evet hem de çok mümkün :) Deliliğin aşamaları, rütbeleri dönem dönem değişen ünvanları vardır. İnanmıyor musunuz? Benim yaşadığım yıllarda karşılaştığım olaylara verdiğim tepkileri anlattığım zaman farklı yıllarda
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20198,8bin okunma
SUSUNCA Bazen çılgınca susmak gerekir Ölüm kadar sessiz olmalı dil Dev dalgalarla yoğrulsa da yuregin Acziyetten değil Asaletten susmak gerekir. Bastığın her dikende Kilitlercesine sık dişini Bilmeden uğradığın bataklıkta Çiçekler ara tomurcuklu olsun Döşüne saplanan her kelimeye Cehaletten değil Azametten susmak gerekir 21-04-2018, 18.53 Uğur UKUT
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
Kitapla ve tarihle ilgili bilgiler içerebilir. Bir Çöküşün Öyküsü saray eşrafından bir kadının asaletten çöküş sürecini anlattığı kadar imparatorluğunda çöküş seslerini hissettiren bir novella. Kitapta anlatılan Fransa kralı XV.Louis'in dönemi. Krallık otoritesinin çatırdama seslerinin yavaş yavaş duyulduğu bir dönem. 1715-1774 yılları arasında
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,7bin okunma
Ailesi bakımından francala kuşağına mensup ama gönlü bakımından saman ekmeği yiyenlerden yana olan Nâzım Hikmet, hemen döşenmişti: Behey Kara boynuz gibi kaşlı Mukaddes Apis başlı adam Behey Karamaça bey Sen şiirin kamusuyla konuşuyorsun ben asaletten anlamam Şapka çıkarmam konuştuğun dile düşmanıyım asaletin kelimelerde bile Yer yer ölçüsüz saldırılara da yer veren bu hiciv şiirinin bir yerinde; Satın aldın kendine İsviçre dağlarının havasını diye bir misra vardır. Ben, "İyi ki üstat İsviçre dağlarının havasını satın alabilmiş; alabilmiş de, hastalığını yenip bu kadar yıl yaşamış; yaşamış da, gençlik hatalarını görüp on ları düzeltme olanaklarına kavuşmuş" derim.
Sayfa 207Kitabı okudu
Asaletten dem vururken geçmişinizi unutmanız olur şey değil bana kalırsa.
Sayfa 29 - BahadırKitabı okudu
408 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kötülük problemi yıllardır insanların üzerinde konuştuğu ve kafa yorduğu bir problem olmuştur. Fakat kötülük, edebiyattan sinemaya ve hatta felsefenin başlıca konularını da oluşturmuştur. Kötülüğün, istenmese de yaşamın parçası olduğu inkar edilemeyip her şeyin zıddıyla kaim olduğu da unutulmamalıdır. Ürpertici ve intikam dolu bir aşk romanı olan
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202141,8bin okunma
Reklam
Kendini Tanrı',ya adayan ruh, ödül umudundan değil, doğal bir asaletten kaynaklanan erdemden beslenir.
Sayfa 105 - Can YayınlarıKitabı okudu
Suskunluklar asaletten değil artık korkaklıktan.
"Tepki gösterdiğimiz an kendimizi çabucak tüketeceğimiz için, hiç tepki göstermemek..."
Suskunluğum asaletten falan değil, kontörüm bitti.
Suskunluğumuz asaletten değil, sürünmekten..
Reklam
Türkiye’de “onlar yiyeceğine ben yiyeyim” diye hareket eden insanların hepsi asaletini kaybetmiştir. Çünkü aslolan yememektir. “Onlar yiyeceğine ben yiyeyim” dediğin zaman asaletten vazgeçiyorsun.
Bugün başım ağrıyor, belki de midemdendir. Ama mide ağrıyı başıma telkin etmeyegörsün, hemen gelip düşüncelerimi dağıtıyor, oysa düşüncelerim bir beyin sahibi olmanın ötesinde bir ayrıcalık benim için. Gözlerimi bağlasalar kör olmam, ama görmem engellenmiş olur. Şu an, saçma ve tekdüze saatte baş ağrısıyla kıvranırken, dünya olarak kabul etmekte zorluk çektiğim şu dışarıdaki şeyi seyretmenin ne ilginç bir tarafı var, ne de asaleti. Başım ağrıyor, bu demektir ki, maddenin bana bir hakarette bulunduğunun bilincindeyim. Her hakaret gibi bu da öfkemi kabartıyor, bu yüzden de insan türüne ters davranıyorum, herhangi bir kötülükleri görmemiş olsam da, yakınımdaki insanlar da buna dahil. Canım ölmeyi istiyor, en azından geçici olarak, ama söyledigim gibi, sırf başım tuttu diye. Ve birden aklıma büyük bir yazarın bunu sonsuz derecede soylu bir şekilde ifade edeceği geliyor. Öyle biri olsa, dünyanın isimsiz acısını safha safha işlerdi şimdi; paragraflar yaratan gözleri yeryüzünde oynanan farklı insani dramları görürdü, kanı ateşli şakaklarını dövdükçe o kağıda mutsuzluğun bütün metafiziğini dökerdi. Benim yazdıklarımda ise asaletten eser yok. Evren ağrıyor, çünkü başım ağrıyor. Ama canımı gerçekten yakan, var olduğumu bilmediği için var olan, gerçek evren değil -tamamen bana ait olan, ellerimi saçlarımda gezdirdiğimde hepsinin sırf bana eziyet olsun diye acı çektiğini hissettiren öteki evren.
YAŞAYARAK ERMEK...
- " (...) KARTAL CEZAEVİ’nde... Devamlı olarak, kafam ve vücudum, elektronik âletin tesirine maruz, günler ve geceler böyle geçiyor. Günde birkaç saat, uyudum mu yoksa bayıldım mı belli değil, kendimden geçmiş yatıyorum. Genellikle sabah namazı öncesi veya sonrası. Tarih veremiyorum, kalıcı olan neyse, onu anlatma usûlü üzerindeyim. Zaten,
Sayfa 96 - 97 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Köle bir anadan dünyaya geldi…
“Ey yolcu, yol hazırlığını yap ve koyul yola; şunu bilerek: Hür kişi sadece karakterinde hür olan kişidir Kişi hürriyetinin ölçüsü bizzat kendi doğasında bulunur Ve kararında içtenlikliyse hür kişi, Yüreğinde ise dürüstlüğü, işte bunlar asil yapar kişiyi Ve bununla yücelir hür kişi hatalarla değil. Ana – babadan gelen uydurma bir asaletten tad almaz o: Zira ana – baba değildir hür insanı doğuran Zeus’tur herkese ata olan ve de tek kök insanoğluna Herkesin tek şansı vardır. O alır kader icabı beden güzelliğini Budur soy güzelliği ve hür olma hali gerçek anlamda. Ruhen köle olan ise sakınmaz kötü sözden, katmerli köle de olsa Aşırılıktır şiarı bu kişinin, yüreğinde soysuzluk vardır Ey yolcu, Epiktetos köle bir anadan doğmuştu, ama Yüceydi herkesten, bir kartal gibi: bilgelikte ise takdire şayandı ruhu Söylemem gerekirse, tanrısal bir varlık doğurdu onu. Keşke şimdi de (bu mümkün olsa) Böylesine yararlı ve sevinç kaynağı bir insan Tüm ünlü kişiler arasında köle bir anadan dünyaya geldi.”
En güzel alıntı
Başkalarının beni gördüğü gibi kendimi gördüm ve kendimde küçümsemeyi hak eden nitelikler gördüğüm için değil , başkalarının beni gördüğü gibi kendimi gördüğüm ve benìm için hissedecekleri küçümsemeyi hissettiğim için kendimi hor görmeye başladım. Kendini tanımanın utancını yaşadım. Asaletten yoksun bir cefa olduğundan ve birkaç gün sonra yeniden dirilme de olmayacağından, tek yapabildiğim tüm bunların alçaklığıyla acı çekmek oldu..
Sayfa 149Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.