Uzun zamandır okurken sinir krizi geçirdiğim, başımı duvarlara vurmak istediğim, içinde sevecek bir şey bulamadıkça goodreads puanını düşünüp bir mantık bulmaya çalıştığım bir kitap olmamıştı. Sevmediğim çok kitap okudum ama beni bu kadar sinirlendireni görmemiştim.
Baştan söyleyeyim, kitabı sevenlere lafım yok. Yalnız bana fan girl modlarında
Her şey eşit derecede ahmakça bir can çekişme, öyle değil mi? Bilim hariç her şey. Fakat herhalde cumhuriyetin can çekişmesi en iğrenç can çekişme, en asap bozucu olanı.
21. Yüzyılda hala deprem yüzünden insanların öldüğüne şahit olmak ne kadar utanç vericiyse, bu acıların münferit vakalar olmaktan çıkıp mükerrer hale gelebilmesine zemin yaratanların hala yüzleri kızarmadan televizyonda açıklama yapmalarını görmek de o kadar asap bozucu.Kardeşim kim yapıyor bu binaları? Kim denetliyor? Kim izin veriyor bunlara? Sizin harekete geçmeniz için illa bir kaç bin insanın ölmesi mi lazım!! Aynı bölgede yıkılmayan bir çok bina olabiliyorken bazı binalar nasıl çayda eriyen bisküvi gibi tuzla buz olabiliyor?Gözünü sevdiğimin ülkesinde her şey bu kadar pahalanırken insan hayatı nasıl hala bu kadar ucuz kalabiliyor?İnsanlar neden -bizim vergilerimizle böyle zamanlarda devreye girmesi gereken bir mekanizma olan- devlet varken kişisel olarak yardım topluyor?Şimdiye kadar toplanan deprem vergileri nereye gidiyor?Neden hep bu coğrafyada bizlerin payına göz göre göre ölmek düşüyor?