Sorar biri: -"Ey Allah'ın resulü cihad'ı ekber nedir?"... -"Tek insanın kendi nefsiyle boğuşması..." Yani milyonluk orduların, milyonluk ordularla, milletlerin milletlerle boğuşması cihad-ı asgar (küçük cihad)... Bir adamın kendisiyle boğuşması ise cihad-ı ekber (büyük cihad)... Bu da bütünüyle tasavvuftur. Bilenler ve nefsini tanıyanlar için nefse karşı Cihad...
Sayfa 104Kitabı okudu
224 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bir devrimin değil, bir evrimin ortasındayız."
Bilindiği üzere İslamiyetin Altın Çağı diye tabir edilen dönem; Halifeliğin Abbasi Devleti'ne geçtiği yüzyıldan başlayıp 14. Yüzyılın sonlarına kadar devam eder... İslam dünyası, bahsettiğim bu dönem içerisinde bilimden, kültüre, ekonomiden, siyasete bir çok alanda zirvede bulunuyordu ve bu dönem için İslam Rönesansı demekte yanlış
Metafizik ve Evrim
Metafizik ve EvrimFevzi Yiğit · Önsöz Yayıncılık · 20216 okunma
Reklam
Bir gün Allah Resulü sahabeleriyle beraber atları üzerinde dönerken Medine' ye, büyük bir zaferden sonra, diyorlar ki, Sahabilerine: —" Şimdi asgar cihaddan, ekber cihada dönüyoruz!" Şaşıriyor sahabiler: "— Ya Resullâllah, diyorlar ; şimdi büyük bir cihaddan geliyoruz. Hangisidir ekber cihad? " —"Bir kişinin kendi öz nefsiyle ile cihadi.." Buyuruyorlar...
Sayfa 32
- Baban, alzheimer; oğlu olduğunun bile farkında değil. - Olsun, ben onun babam olduğunu biliyorum. ... Jodaeiye Nadar az Simin (2011) / Asgar Farhadi
1K Film Platformu Kasım Ayı: İran
Modernizm namına tersine devrim yaşamasına rağmen köklü bir kültüre sahip olan; Abbas Kiyarüstemi, Ashgar Farhadi, Bahman Ghobadi, Majid Majidi gibi çok sıkı yönetmenlere sahip İran'dan seçtiğimiz filmler altı oyla İran'da kısa bir süreliğine de olsa yasaklı olan 2004 yapımı Kemal Tabrizi filmi "Marmoulak (Kertenkele)" ve beş oyla Asgar Farhadi'ye 2012 Oscar En İyi Yabancı Film Ödülü'nü getiren "A Seperation (Bir Ayrılık)" oldu. Filmleri izleyip üstüne konuşmak isteyenlerle bu gönderi altında buluşulabilir. Herkese iyi seyirler.
Bugün Kerbela'nın en küçük şahidi Ali Asgar'ın günü. İnsanlık dışı bir savaşta bütün yiğitler sudan mahrum bırakılmıştır fakat kundaktaki bir bebeğin sudan mahrum bırakılması dayanılabilir değildir. İmam Hüseyin karşısındaki güruhun acımasızlığını bildiği halde Ali Asgar'ı alır kucağına. Çünkü bu savaşta yeryüzüne ve gökyüzüne tarih yazılacaktır, kanla. Çocuğu göstererek der ki: "Sizin işiniz benimle, şu masum çocuğun ne suçu var, kendiniz buna biraz su içirin..." Ve cevaben bir ok gelir, kundaktaki bebeğin gırtlağına saplanır. İmam Hüseyin kanı avuçlarına alır ve gökyüzüne serper... "Allah'ım, sabır gönder..." Selam olsun sana ey Allah'ın yeryüzündeki hüccetinin hücceti. Ne büyük bir şana ulaştın ta bebekken.
Reklam
Bu hakikatleri düşünürken kalbime şöyle geldi ki: Nasıl ki "Hüdhüd-ü Süleymanî, zeminin suyu meçhul olan yerlerinde -hafriyatsız- suyu bulmaya vesile idi." diyorlar. Aynen bu risale, Hüdhüd-ü Süleymanî tarzında, âlem-i asgar olan insanın, ezdadlardan müteşekkil cism-i vücudunda "nur-u îman yatağı" olan kalbi, biaynihi gösteriyor. Zemin yüzünde zararlı ve zararsız otları teşhis eden -kimyagerin âb-ı hayat bulduğu gibi binde bir hakikatını ancak görebildiğimi anladığım bu eser-i âlî, bütün ehl-i îmân ve zişuura, menba-i hakikisi olan Kur'an-ı Hakim gibi, nurları ile ab-ı hayatı serpiyor.
Sayfa 156 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
Kötü bir son, sonsuz bir umutsuzluktan iyidir.' Darbareye Elly/Asgar Ferhadi
A Separation, 2011. | Asgar Farhadi
-Baban, alzheimer; oğlu olduğunun bile farkında değil. -Olsun, ben onun babam olduğunu biliyorum.
Merhametsiz siyah bir kalp; kâinatı ağlar, çirkin, zulüm ve zulümat suretinde görür. Fakat iman gözüyle baksa yetmiş güzel hulleleri giymiş bir cennet hurisi gibi rahmetler ve hayırlar ve hikmetlerden dikilmiş yetmiş binler güzel libasları birbiri üstüne giymiş, daima güler, rahmetle tebessüm eder bir insan-ı ekber ve ondaki insan nevini bir kâinat-ı suğra ve her bir insanı bir âlem-i asgar müşahede eder.
Reklam
Merhametsiz siyah bir kalb; kâinatı ağlar, çirkin, zulüm ve zulümat suretinde görür. Fakat iman gözüyle baksa; yetmiş güzel hulleleri giymiş bir cennet hurisi gibi, rahmetler ve hayırlar ve hikmetlerden dikilmiş yetmiş binler güzel libasları birbiri üstüne giymiş, daima güler, rahmetle tebessüm eder bir insan-ı ekber ve ondaki insan nev'ini bir kâinat-ı suğra ve herbir insanı bir âlem-i asgar müşahede eder.
337 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.