"Artık bildiğimi zannettim hiçbir şeyden emin değilim.
O halde doğru yoldasın.
Zira insan, bilmediğinin farkına vardıkça olgunlaşır."
Her sayfasında merakımı artıran, okudukça düşündüren, heyecanlandıran bir kitap oldu. Kitapta altı çizilmedik cümle kalmadı diyebilirim.
Okudukça gerçekten mi diye sizi hayretler içerisinde bırakırken
Dikkatli değiliz. Durmadığımızdan. Bir sonrakine geçmek hevesinden. Uyarılma bağımlılığından. İster sosyal medyada boş gönderileri birbiri üzerine kaydırıyor olalım, ister kalınca bir kitabın sayfalarını ardı sıra çeviriyor olalım. İçimizi yiyip bitiren “bir sonraki” hevesi, durup düşünmeyi imkânsız kılıyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde, kutsal
Nazan Bekiroğlu ile tanışma kitabım Kehribar Geçidi oldu. 8 yıllık bir emeğin sonucunda çıkarmış olduğu bu eserin daha ilk sayfalarında Nazan hanımın kalemini sevdim.
Birbirinden ayrı, bambaşka kelimeleri bir araya getirerek bir duyguyu bir hissi bu derece anlaştırabilme kabiliyeti az rastlanır diye düşünüyorum..
Enteresan tasvirler ve kelimeler
Zülkarneyn bahsi, Kehf suresinin 83. ayeti ile 99. ayetleri arasında anlatılır. Kehf mağara anlamına gelir ve adını çoğumuzun Yedi Uyurlar olarak bildiği Ashab-ı Kehf’ten alır.
KİTAP TAVSİYEM
"YAZAN & 7"
ALINTILAR
_Kendi tercihleri kendi yollarını döşer...
_Hiçbir Şey sabit değildir...
_Bir değil binden, sonsuzdan öte değil mi 'senden içre' olan cümlesi...
_Kendimle kalabalıklığım doğruydu doğru olmasına ancak, bunca kalabalıklığa rağmen yine de yalnızdım...
_Evrenlerin yapısında pek çok
(İnsanların kimi): "Onlar üç kişidir; dördüncüleride köpekleridir" diyecekler; yine: "Beş kişidir; altıncıları köpekleridir' diyecekler. (Bunlar) bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (Kimileride:) "Onlar yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler. De ki: Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Öyle ise Ashab-ı Kehf hakkında, delillerin açık olması haricinde bir münakaşaya girişme ve onlar hakkında (konuşan) kimselerin hiçbirinden malumat isteme.