HAZRET-İ EBÛBEKİR’İN (R.A.) FAZİLETİ
Ahkâf Sûresi’nin, 15. âyet-i kerîmesinde buyuruluyor ki: “…Nihâyet kemâline erdiği ve kırk yaşına girdiği zaman, ‘Yâ Rab! Beni muvaffak kıl, bana ve ana babama verdiğin nimetine şükredeyim ve razı olacağın sâlih bir amel işleyeyim. Zürriyetim hakkında da benim için ıslâh nasip et. Şüphe yok ki ben, sana -günahlarımdan- tevbe ettim ve muhakkak ki
ASHÂB-I KİRÂM’IN FAZİLETLERİ
Sahâbe-i Güzîn rıdvânullâhi teâlâ aleyhim ecmaîn, Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’i bir kez bile olsa iman gözüyle görüp, sohbetinde bulunan Müslümanlardır. Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) vefatları zamanında bir rivâyete göre yüz on dört bin Sahâbe vardı. Ashâb-ı Kirâm’ın hepsine hürmet etmek ve onlar hakkında ileri geri
Reklam
Ashabı Kiramın ne kadar doğru sözlü, seciyeli, hakkı söylemekten çekinmez, batıla boyun eğmez, mücahededen yılmaz, Resulüllâhın emirlerine itaattan ayrılmaz zatlar olduğu malûmdur. Bilhassa İmam Alinin seciyesi, şecaati, ilm-ü fazileti, mensûb olduğu hanedanı Âlînin kudret ve mehabeti de şüphesizdir. Eğer hilafeti İslâmiye, tarafı Nebevîden İmam Aliye tevcih ve tahsis edilmiş olsa idi sahabei kiram buna asla muhalefet etmezlerdi. Hazreti Ali için de bu hakkını aramak bir vecîbe olurdu. Artık başkalarının hilâfetini nasıl kabul edebilirdi? Halbuki kendisinden evvelki üç halifenin hilâfetini kabul etmiş, kendilerine: «Halifetül'müslimîn, Emirül'mü'minîn, diye hitap eylemiş, kendileriyle teşriki mesaide bulunmuştur. Hazreti Ali'nin bu hali bir takiyyemi idi?. Haşa!. Öyle yüksek bir zatı cebanetle, seciyyesizlikle, lisanın kalbine uygun olmamasiyle ittihama kim cür'et edebilir?. Böyle bir cür'et, mübâret zatı hakkıyle tanımamaktan ileri gelir.
Siyer-i Nebi tümü
Peygamberimiz`in Mübarek Nesebleri Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Kureyş kabilesindendir. Haşim ailesinden gelmiştir. Muhterem babasının adı Abdullah, dedesinin adı Abdülmutalib ve annesinin adı "Amine"dir. Peygamber Efendimizin baba tarafından mübarek nesebleri şöyledir: Hazret-i Muhammed (sallallahu
ASHAB-I KİRÂM
RESULULLAH'A ASHAB OLMAK İslam dininin en güzel yılları hiç şüphesiz ki, Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in, “Asırların en hayırlısı benim asrımdır.” buyurduğu “Asr-ı Saadet” dönemidir. Kâinat, Risalet nuruyla aydınlanmış, Efendimiz (s.a.v.) ve O’nun güzide ashabı, o ulvi ve kutsi zamanın en kıymetli ziynetleri olmuş ve insan neslinin
Ashab-ı Kiramın fazileti hakkında.
Peygamber Efendimiz (S.A.S)'i görmek bir iksir-i azamdır ki hangi kişi ondan içip de değişmesin...
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
KANDİL GECELERİ... (İSTİFADE EDİLESİ BİR YAZI)
Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler takvim sıralamasına göre; Rebiulevvel ayının 12. gecesi Mevlid, Recep ayının ilk cuma gecesi Regâip, yine Recep ayının 27. gecesi Mirac, Şaban ayının 15. gecesi Berat ve Ramazan ayının 27. gecesi olan Kadir gecesidir. Bu geceler Osmanlılar döneminde II. Selim (1566-1574) zamanından başlayarak,
Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler takvim sıralamasına göre; Rebiulevvel ayının 12. gecesi Mevlid, Recep ayının ilk cuma gecesi Regâip, yine Recep ayının 27. gecesi Mirac, Şaban ayının 15. gecesi Berat ve Ramazan ayının 27. gecesi olan Kadir gecesidir. Bu geceler Osmanlılar döneminde II. Selim (1566-1574) zamanından başlayarak,
Kalbin Vîrâneliği: KİBİR Osman Nuri Topbaş YÜZAKI DERGİSİ Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri Yıl: 2017 Ay: Mayıs Sayı: 147 Mücerred hakikatler, teşbih ve temsillerle müşahhas hâle getirilince; kalpler, onları çok daha iyi idrâk eder. Hazret-i Mevlânâ; mânevî kıymetlerin şeytan ve nefsin hilesiyle nasıl
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.