Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Kavalalı bir bekçibaşı İbrahim Ağa'nın oğlu olan Mehmet Ali Paşa'nın Osmanlı İmparatorluğuna karşı isyanını belgelere dayanarak anlatan güzel bir eser. Kısaca değinmek gerekirse eserde 18 yaşında askeri hizmete giren Kavalalı Mehmet Ali Paşa, 1801 yılında Fransızların Mısır'ı tahliye etmeleri esnasında Osmanlı ordusunda görev yaptı. 1805 yılında Mısır valiliğini elde etti. Mısır'daki mülki ve askeri kurumları reforma tabi tutan Mehmet Ali Paşa, 1831'de Suriye'nin ele geçirilmesini hedefleyen isyan hareketini başlattı. Sultan II.Mahmut bu harekete karşı yeniçeri ocağını daha yeni lağv etmiş ve kurmaya çalıştığı ordusu ile hazırlıksız yakalandı. Mısır ordusu hiçbir zorlukla karşılaşmadan Anadolu işlerine kadar ilerledi. Konya'da karşılaşmış oldukları son Osmanlı ordusunun bakiyesini de yenilgiye uğratarak payitahtı tehdit etmeye başladı. İşte bu anda Avrupa devletleri devreye girdi. Osmanlı, İngilizlerden talep ettiği yardımın kabul edilmemesi nedeniyle ehveni şer olarak asi valisine karşı Ruslarla işbirliği yapmak zorunda kalması anlatılmıştır...
Selam millet
Size mavilerle dolu aynı zamanda bol aksiyonlu bir kitap ile geldim
Ben kapağını ilk gördüğümde fantastik zannetmiştim ama siz öyle zannetmeyin
Kitabın konusuna gelecek olursak
Kızımız Hazel, Tıp Fakültesi öğrencisi olsa da hayatımı tamamen başkadır. Babasının aldığı her an can için bir can kurtarmak ister. Zamanında babasının işlerine bulaşarak kendini o yaşamdan soyutlamaya çalışa da geçmiş bir türlü peşini bırakmaz. Bu sefer peşinde Devlet vardır.
Oğlumuz Kamer Güney, bir devlet adamıdır. Doktorluk mesleğini paravan olarak kullanır ve Hazel’i böylece kıskaçları arasında alır.
Hazel ailesinin yoluğuyla ve başının sürekli derde girmesiyle bunalsa da Devlet yani Kamer Güney peşindedir.
Kitabın yorumuna gelecek olursak
Yazarın kalemiyle ilk defa bu kitap ile tanıştım ve sevdim. Oldukça akıcı bir kitaptı. Aynı zamanda yan kenarlarının da maviyle boyanmış olması beni etlemedi desem yalan olur. Kitabın girişi bol aksiyonla başlayınca beklentim de baya arttı. Kitap boyunca bolca aksiyon,bolca ters köşe ve entrika var.
Kitapta beni rahatsız eden bir şey oldu sadece. Birisi Hazel olur olmadık yerde kendini acımasıyla sinir etti çünkü gayet güçlü bir kız ama geçmişini düşününce de bu siliniyor gözümde. Kitap çok merak uyandırıcı bir şekilde bittiği için devamını dört gözle bekleyeceğim. Sizlere alıntı bırakarak kaçıyorum
#alıntı
“Ben an itibariyle ağına düştüğün bir balıkçıyım ve sen de bu zamana dek avladığım en değerli balık olacaksın iz bırakan.”
…
Hazel.
Ben buydum işte.
İz bırakan.
136 syf.
·
Puan vermedi
Joseph Conrad'ın ,1899'da yayınlanan bu romanı; sömürgecilik, emperyalizm ve kullandığı izlenimci yeni edebi dille zamanında büyük yankı uyandırmış ve günümüze kadar uzanan tartışmalara yol açmıştır. Modernitenin en önemli özelliği, biliyorsunuz, medeni(!) birtakım ülkelerin, geri kalmış ülkelere medeniyet(!) götürmesidir. Bu medeniyeti
Uyumsuz Ve Asi
Dans Eden Valeler’in 2. Kitabı
BA-YIL-DIM
Hemen övgülerime başlamak istiyorum
Öncelikle ilk kitabını sevmiştim , konusu çok farklı ve güzel bir kurguydu. 2. Kitabında ise yazar çıtayı arşa çıkarmış ve hiç beklemediğim bir performans ile kitabın kurgusunda muazzam bir atlama yapmış. Aslında olayların bu raddeye
Nezihe Meriç, 1950-1960 dönemi Cumhuriyet Edebiyatı ilk kadın hikâye yazarımızdır. Korsan Çıkmazı ise, Meriç'in ilk romanıdır. Sağlık sorunları sebebiyle Edebiyat Fakültesini yarım bırakmak zorunda kalmış, piyano eğitimi alıp müzik öğretmenliği yapmıştır. Roman ve hikâyelerinde toplumsal ve bireysel konuları harmanlamaktadır. Bireyin psikolojisine inerken bunun arkasındaki sebepleri toplumsal sorunlarla ilişkilendirmektedir.
Korsan Çıkmazı, Beyoğlu’nda bir sokağın ismidir. Berni ve Meli aynı apartmanda yaşan 30 yaşlarında iki dosttur. Dostlukları ta 1935 senesine dayanmaktadır. Beraber büyüyüp beraber oyun oynamışlar, beraber eğitim görmüşler ve yine beraber bir şeyler paylaşıyorlardır. Berni konservatuvar okumuş, eğitimli, ailesi ve çevresi için canını verebilecek bir karakterdir. Çok sakindir, istikrarlıdır. Meli ise daha asi, daha muhalif bir karakterdir. Edebiyat öğretmenidir. İkisi de çok güçlüdür. Hem eğitim görmüş hem ekonomik özgürlüğünü kazanmış hem de ailesini toparlamaktadırlar. Her şeyden önce ikisi de annedir. Yaşadıkları toplumda kadının sadece ismi vardır. Ha bir de kızların(!) Kadın erkeği dinlemelidir, kadın şöyle oturmalıdır, kadın böyle konuşmalıdır, kadın hep dikkat etmelidir. Kadın giyeceği kıyafeti bile eşine sormalıdır.
Korsan Çıkmazı, bize kadınların yaşadığı toplumun zihniyeti ile mücadelesini anlatmaktadır. Kimi zaman çocuklukta, kimi zaman genç kızlıkta, kimi zaman annelikte. Kadınlar koca dünyada daracık kalıpların arasında sıkışıp kalmışlardır.
Kızımız Jennifer Merrick. Bir iskoç dükünün kızı olur kendisi. Ama dönemin sartlarina göre biraz asi ve yaramaz olduğundan babasi tarafından manastıra yollanmış. Aykırı tipleri tabiki seviyoruz
Oğluşumuz Claymore Dükü Royce Westmoreland. Kendisi bir ingiliz Komutanı. Iskoclar kendisini "Kurt" olarak bilir. Rakiplerine korku salmakta üstüne yok. Çok sevimli bir ünü olduğu söylenemez. Haşin ve gaddar. Eh bir böyle tipleri de severiz
Günlerden bir gün savaşçı oğluşumuz Merricklere saldirmak üzere yola çıkar. Ama bu yolda kendisini bir süpriz bekliyordur. Manastırdan kaçırılıp kendisine getirilen Jennifer Olaylar bundan sonra ikisininde tahmin etmeyeceği bir yola girer bizde bazen sinir olarak bazen keyifle bunu okuruz ✌
Şimdi şöyle bakınca benim okuduğum bu tur kitaplarda kiz ingiliz erkek iskoç olurdu genelde. Bu benim için bir değişiklik oldu. Ikinci olarak ise Brenda Joyce'de yaptığım uyarıyı bu yazar icinde yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Ponçik kalbi olanlar bence yazari okumamalı. Çünkü baya sert yazıyor. Onları daha çok Julia Quinn, Sarah Maclean gibi yazarlara alalım biz
Yazarın bu serisine devam edeceğim. Ikinci kitapta hic sevmediğim bir sey olacakmış. Konuyla ilgili bilinçli spoiler aldım ama bakalım kitap nasıl bir his verecek bana.
Son olarak sevgili @epsilonyayinlari neden su sevilen yazarlari yeniden basmıyorsunuz? Bence basın yani bizde uğraşmayalım sahaflarla. Siz satış yaptığınız için mutlu biz alabildiğimiz icin mutlu. Herkes mutlu
