Ya da burada, hemen bu gece âşık olmak istiyorum yeniden.Kısa da sürse, başlı başına bir yanılsama da olsa aşk insanın kendini yeniden yaratması değil mi? Kendi yüreğine ulaşmada kışkırtıcı bir keşif yolculuğu değil mi? Ama çoktan bitmiş ve artlarında yangın yerleri bırakmış bütün sevdaların sesi var içimde.Gördüğüm kentlerin, geçtiğim yolların, yalnızca birkaç saati ya da olağanüstü akşamları bölüştüğüm ve sonra unuttuğum bütün insanların yüzleri.Sonradan anımsananlar dokunaklı, iyi ve değerli görünür insana.Ama şimdi bir yenilgi kokusu var her şeyde.
"Kışla yaz arasında ziyaret için gelen benim. Ama ziyaretim gece ışıklarının görünümü kadar kısadır. Ay ışığının toprağa düşüşü kadar kısadır. Çicek açışımın kısa süresiden yararlanmak için acele edin ve hatırlayın ki, zaman keskin bir kılıçtır. Uzun süre beni elinde tutmayı düşünen yanılmaktadır. Ben bülbülün aşık olduğu gülüm."
Reklam
Yaşamımdaki Ay! Sen de gölgelerle dol; İster uyu, ister tütün iç; asık, suskun ol, Sıkıntının büsbütün dibine dal şöyle. … Gözlerini tutuştur lambalar önünde! İstekler tutuştur densizlerin gönlünde! Öyle tat verir ki bana sevincin, yasın; Sen ne istersen ol, kara gece, kızıl tan; Ürpermeyen bir yerim yok ki haykırmasın: Tapıyorum sana ben, ey sevgili Şeytan!
Tutkun
Sitem taşlarına vurdum başımı Gece gündüz zar eyledim işimi Âşık Said
Onlar yaşamıyor doktor! Türkü söylediklerini duymadım, inanabiliyor musun? Aşık olmuyorlar, uykusuz geçirdikleri tek bir gece yok.
Hepimiz bu dünyada misafiriz. Aşık Veysel'in de dediği gibi, ''İki kapılı bir handa, gidiyorum gündüz gece''. Evet, hayata başlangıcımız doğum ve bu hayatta geçip gidişimiz ölüm. Sadece herkesin alnında yazılı ömür süresince bu dünyada kalıyoruz. Bu ''iki kapılı han'' hayatın amacını ve yaptığımız şeyleri sorgulamamamıza neden olabilecek felsefi bir kavram olabilir. Hayatın geçici olduğu, büyük bir emek ve çabayla yaptığımız bazı şeylerin, kalıcı olmayacağı düşüncesiyle kendimizi bunalmış ve bir boş vermişlik içinde hissetmek: kolaya kaçmak, tembelliğe düşmek, kaderciliğe soyunmak ve inançsızlığa sapmak olur. Bilinen bu gerçeklerin ışığında, hayatın geçici olduğunu anlamak, aslında daha bilinçli ve daha bütün bir amaç için yaşamımıza yardımcı olabilir. Bazı türkülere bile yansıyan ''yalan dünya'' kavramlarının ritminden de hareketle eğer bu dünyanın geçici olduğundan eminsek, ebedi olduğuna inandığımız öbür dünyamız, yani ahiret alemi için çalışmak çok daha anlam kazanır.
Sayfa 30 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
şimdi daha yakınız, şimdi bir kibrit çakımlık uzaktayız birbirimizden, şimdi zamanı aşacağız, şimdi yan yana, şimdi teğet, şimdi ağırlaştınız, şimdi, hadi geçin, nefret ediyorum, ben yalnızken, geçin, bir uzaklaşıp bir yakınlaşarak, hayat gibi tıpkı, âşık gibi tıpkı..
Devrân Üzerine, Abdülvehhab Ümmi Hazretlerinin manzumeleridir;
Yerler döner gökler döner derviş döner kâfir m'olur Arşlar döner kürsler döner derviş döner kâfir m'olur Aşkı yokdur kâfirdir ol muhabbetten gâfildir ol Aylar döner günler döner derviş döner kâfir m'olur Sırren gelip haber veren bu tevhidin ilhâmıdır Menârde müezzin döner derviş döner kâfir m'olur Hakk'ı görür inkâr
Ben eski zaman âşığıyım Sevda çeker düşünürüm ağlarım Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız Bazen çocuk gibiyim bacak kadarım. Herkes âşık olur sevdalanır Bir yolu var gönül çekmenin de Benimki sevda değil ateşten gömlek Bir kor düşmüş ışıl ışıl yanar içimde Ama ben eski zaman âşığıyım Sevmek kadar katlanmak da gelir elimden Gece hayalimde gündüz fikrimde Ela gözlü o yâr çıkmaz gönülden.
«Birbirimize âşık değildik herhalde,» demişti kadın ayrılırken; «gelip geçici bir ihtiyaçtı işte.»
Reklam
bazen aşk beni hayal kırıklığına uğratıyordu. aşık olduğumda hep öyle kalacağımı, aşkın bana gece gündüz karşımdakini çok sevdiğimi anımsatacağını sanmıştım. ama bu işler gerçekte öyle olmuyormuş.
"Gece ben uyurken bir daldaki güvercin aşkından ağlıyordu, Allah'ın evine yemin olsun ki yalancıyım ben Âşık olsaydım eğer ağlamakta güvercinler beni geçemezdi Kendimi Rabbime âşık zannederdim Oysaki hayvanlar bile ağlarken ben ağlamıyormuşum"
Müziksiz bir hayat. Âşık olduğu kitapları okumadan geçen bir hayat.
Sayfa 104 - (Nora Seed) - Nane Çayı - Domingo Yayınları - XXIV. Baskı: Kasım 2023, İstanbulKitabı okudu
"Karanlığı sevmeyen birine âşık olabileceğimi sanmıyorum. Karanlık aydınlıktan çok daha güzel. Sırf o karanlığı sevsin diye aydınlığı almaya razı olurdum. Duvarına bir ay resmi çizerim, sonra aklıma gelen ilk şarkı sözünü yazardım, ( ay benim... gece senin.. ) Sonra ışıkları kapatır çıkardım."
Sayfa 204
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.