İKİ Fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün/ fâilün 1. Tînet-i Âdemde konmasa eğer sevdâ-yı aşk Cenneti bir dâneye satmazdı ol dânâ-yı aşk 2. Kenz-i mahfîden zuhûra geldi eşyâ lâ-cerem
Büyüklerimizden bir kıssa dinlemiştik: Rivâyete göre mahşer günü bir kimsenin hasenâtı ve seyyiâtı tartılmış, bir tek hasenesi, yâni sevâbı çıkmış. Gerisi hep seyyiât, yâni günahlardan ibâret imiş. Bu adam, mü’min olmasına rağmen günahları yüzünden cehenneme gönderilmiş. Giderken yolda dünyâda arkadaşlık etmiş olduğu bir kimseye rastlamış. Ona demiş ki: «–Yâhu senin bu yolda ne işin var? Senin amellerin düzgündü. Beni bile îkaz edip dururdun. Hadi ben cehenneme gidiyorum, ama sen niye bu yoldasın?» Arkadaşı cevap vermiş: «–Benim de hasenâtım ve seyyiâtım tartıldı. Seyyieler bir tânecik fazla geldi. Bir seyyie miktârı yanmamak için onu anamdan-babamdan istedim alamadım, evlâdımdan istedim, alamadım. Her kime başvurdumsa hepsinin kendi hesâbı açık olduğundan, bana bir hasene vermediler. Bu yüzden bir seyyie miktârı yanmak için cehenneme gidiyorum.» deyince, arkadaşı: «–İşe bak, benim de bir tek hasenem var. Bâri onu da sana vereyim de kendini kurtar.» demiş. Cenâb-ı Hak bu günahkâr kulunun şu hareketinden ziyâdesiyle râzı olup buyurmuş: «–Ey kulum! Sen ki sâhip olduğun bir tek haseneyi dostuna bağışlayabildin; senin de bütün seyyiâtını mahvettim, hasenâta çevirdim, onunla birlikte sen de cennete gir!»
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Şiirin Sultanları
Öncelikle Kuzenim "Zerrin Çakır'a hediyesi "Şiirin Sultanları" için birkez daha çok teşekkür ederim.. Şiire, Edebiyata ve Divan Edebiyatına ilgimi, sevgimi bildiği için olsa gerek böyle bir hediyeyi uygun görmüş sağolsun.. "Şiir Bir Milletin En üst ifade biçimidir; Şiir yazan bir kültürü yenemezsiniz" demişti
Şiirin Sultanları
Şiirin Sultanlarıİskender Pala · Asya Finans Kültür Yayınları · 200518 okunma
Hüdai konuşur bir ince dilden, Hal ehli olmayan bilir mi halden? Bilgisiz, görgüsüz, duygusuz kuldan, Ölülerin mezar taşı makbuldür... Aşık Hüdai
Tiynet-i Âdem'de konmasa eğer sevdâ-yı aşk Cenneti bir dâneye satmazdı ol dânâ-yı aşk Kenz-i mahfiden zuhûra geldi eşya lâ-cerem Bâd-i hubb ile temevvüc etdi çün deryâ-yı aşk Tâlib-i dîdâr olup ayılmaya tâ haşre dek Kim ki nûş ede ezel bezminde ger sahbâ-yı aşk Aşk u meşk olmaz nihân anı bilir halk-ı cihân Âşık-ı bî-çâreye mümkin midür ihfâ-yı aşk Bülbülün hâlin bilenler gûş ederler nâlesin Bir gül-i bî-hâr içindir bunca hûy ü hây-ı aşk Aşk-ı Şîrîn oldu feryâdına Ferhâd'ın sebeb Ey nice dânâyı Mecnûn eyledi Leylâ-yı aşk
Sayfa 135
AŞıK Hüdai;
Bekle dost kapısın sadık kul isen, Gönüller tamir et ehl-i dil isen, Sevda sahrasında Mecnun değilsen Ne Leyla'yı çağır, ne çölü incit
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
583 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.